Başörtüsü İle Ayıp Örtmek

Sayın Başbakan, geçen hafta “Demokratikleşme Paketi” adını verdiği bir paket açıkladı.

Açıklanan pakette dikkat çeken konu başlıkları:

a.Kamuda başörtüsü serbestîsi,

b.Andımızın ilkokullardan kaldırılması,

c.Siyasi partilere üye olmakla ilgili yasakların kaldırılması,

d.Ana dilde eğitim yapılabilmesi,

e.Köy, kasaba, il adlarının değiştirilmesi ile ilgili yasakların kalkması, …

 

Bu paket bizler için sürpriz olmamıştır. Zaten bu yönde düzenlemeleri bekliyor idik. Uzunca zamandır dillendirilen ve konuşturulan bu hususlar, hükümetin politikalarının gereği idi. Bizler bu düzenlemelerin yapılacağını söylerken bizleri ‘paranoyak’ olmakla suçlayanlar, itirazlarımıza yine aynı tepkiyi vermekteler.

 

‘Görünen köy kılavuz istemez.’ demiş atalarımız. Gittiğimiz akıbet bellidir. Ülke, kendi ellerimizle yaratmaya çalıştığımız yeni yeni azınlıklara ayrıştırılmakta, yeni milletler yaratılmakta ve akabinde ‘Yerel Yönetim’ ya da ‘Yerinden Yönetim’ adını verecekleri federal yapılara doğru taksime gitmektedir. Bu işin sonu önce zihinlerde, duygularda, dert ve tasalarda; ardından da fiili olarak bölge ve topraklarda bölünmeyi getirecektir. Bunun aksini iddia etmek en iyimser ifade ile saflıktır.

 

Bölücü çevrelerin Diyarbakır’da düzenledikleri ‘Kuzey Kürdistan Konferansı’ nın akabinde bu paketin çıkacağı aşikârdı. Bu konferans yapılabildiğine göre Türkiye’de devlet ricalinin ‘Kuzey Kürdistan’ ibaresine de itirazı yok demektir. Bu konferansta alınan kararlara baktığınızda açıklanan paketle ne kadar örtüştüğü ve aynilik arz ettiği görülecektir.

 

Yazının en başında belirttiğimiz paket maddelerine baktığımızda göreceğiz ki birinci madde dışındaki tüm maddeler bölücü çevrelerin ve PKK’nın istekleri doğrultusunda gerçekleştirilmiştir. O zaman bu ‘Kamuda başörtüsü’ maddesinin bu pakette olmasının da sebebi ortaya çıkmaktadır. Yapılan, bölücü isteklerin başörtüsü ile kapatılmaya çalışılmasıdır. Nitekim Sayın Başbakanımız Adana’da pazar günü yaptığı ‘açılış-mitinginde’ paketi eleştiren muhalefete ‘Siz başörtüsü takan bacılarımın kamuda çalışmasından neden rahatsız oluyorsunuz!’ diyerek yüklenmeye ve paketi savunmaya çalışmıştır.

 

Bu görüntü, bölücülüğe başörtüsü bağlayıp şirin göstermekten başka bir şey değildir. Başörtüsü; Diyarbakır’ın Amed olmasında, teröristin vekil olmasına, İmralı sakininin bir partinin ‘Eş Genel Başkanı’ olmasına, Doğu Anadolu ve Güneydoğu’yu ‘Kuzey Kürdistan’, Karadeniz’i de ‘Pontus’ diye anılmasına ve tabela asılmasına alet edilmiştir.

Toplumun inanç kutsallarının bölücü düşüncelere alet edilmesi ve örtülmeye çalışılması ayıbı sizlere yeter de artar bile. Sözün bittiği yerdir artık bu olanlar…           

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum