Her bakanın eğitim sisteminde çok önemli değişiklikler yapma iddia ve gayreti içinde olduğunu görüyoruz. Birçok değişiklik de yapılıyor. Peki bunca değişikliğe rağmen eğitim sistemi neden düzelmiyor?

Bunun iki temel nedeni var. Birincisi bakanların büyük düzeltme ve yenilik olarak kamuoyu ile paylaştıkları şeylerin gerçekte kayda değer değişiklikler olmamasıdır.

Koparılan velveleler, bir nevi pazarlama tekniği ile Bakanlığı başarılı gösterme çabalarından ibarettir.

Örneğin Ziya Selçuk döneminde ayyuka çıkarılan beceri ve tasarım atölyeleri aslında okullarımızda onlarca yıldır var olan İş Teknik atölyelerinin ad değiştirmesinden ibaretti.

Mahmut ÖZER'in 3000 Anaokulu açma hedefi sanki gerçekten her mahalleye anaokulları açılacakmış gibi pazarlandı. Oysa durum farklıydı. Hedefe ulaşılamayınca okulların bünyesinde bulunan mevcut anasınıflarının Anaokulu gibi gösterilmeye çalışılması yine basit bir yanıltmadan ibaretti.

Yine aynı dönemde mesleki eğitime ağırlık verildiği ve öğrencilerin mesleki eğitime kaydığı algısını oluşturmak için meslek liseleri bünyesinde Meslek Eğitim Merkezi açılması halen sanayide çalışmakta olan birçok insanın çırak gibi mesleki eğitim merkezlerine kaydedilip kayıtların şişirilmesi de bir yanıltmadan ibaretti.

Sanki çok önemli bir çalışma imiş gibi pazarlanan köy yaşam merkezlerinin açılması olayı da benzer bir çalışmadır. İnsanların şehre göç ettiği 3-5 yaşlı insanın kaldığı, çocuk dahi bulunmayan bir yerde köy yaşam merkezi açmanın ne kadar gereksiz ve manasız bir proje olduğunu anlamak için eğitimci olmaya gerek yoktur.

Yine bakan döneminde okul kütüphanelerindeki kitap sayısının artırılmasına yönelik çalışma, birçok okulun sisteme hayali kitap sayılarını girerek sistemde sanki kitap varmış gibi gösterdiği bir reklamdan ibaretti.

Bunun gibi sayfalar dolusu örnek verebilirim ama konuyu uzatmadan ikinci sebebe geçelim.

Eğitim sisteminin düzelmemesinin ikinci nedeni ise bakanların kendinden önceki bakanlara ilişkin çalışmaları devam ettirmemesidir.

Bugün eğitim sisteminde daha önceki bakanlardan kalan hangi uygulamalar vardır? Sorusunun cevabı meseleyi gözler önüne serecektir. Her yeni Bakanım Bir önceki bakanın icraatlarını tamamen sildiği bir anlayışla zaten kalıcı bir eser bulunması da imkansızdır.

Eminim siz de bu soruya bir cevap bulmada zorlanacaksınız çünkü bugüne kadar değişen bakanlardan ve icraatlarından arda kalan herhangi bir gerçek iyileştirme bulamayacaksınız.

Bakanın biri birinci sınıfa kayıt yaşını düşünürken diğer eski haline getirmektedir. Biri özel okullara eğitim desteği vermeye başlatırken başka bir bakan bunu kaldırmaktadır. Biri Bilim Sanat Merkezi açmayı zorlaştırırken diğeri kolaylaştırmakta üçüncüsü açılanları kapatmaktadır. Biri okul öncesinde aidatı kaldırırken diğeri yeniden aidat getirmektedir. Biri okul salonlarının kiralanmasına son verirken bir diğeri bunu yeniden başlatmaktadır. Biri el yazısına geçmekte, diğeri kaldırmaktadır.

Yine bu konuda onlarca örnek yazabilirim. Sizler zaten tüm bunları en derin şekilde yaşıyorsunuz. Bu durum düzelmedikçe eğitim sisteminde düzelme olması imkansızdır.