Yıllardır eğitimin akademik boyutu okullarımızda temel amaç gibi görülmeye başlamıştır. Oysa akademik eğitim, eğitimin amaçlarından yalnızca biri olmalıdır. Zaten 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nda genel amaçlar bölümünde de eğitimim amaçları   oldukça güzel bir kanun maddesi ile ifade edilmiştir.

          2. Beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek;

 İlgi, istidat ve kabiliyetlerini geliştirerek gerekli bilgi, beceri, davranışlar ve birlikte iş görme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak ve onların, kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek sahibi olmalarını sağlamak;

Böylece bir yandan Türk vatandaşlarının ve Türk toplumunun refah ve mutluluğunu artırmak; öte yandan milli birlik ve bütünlük içinde iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınmayı desteklemek ve hızlandırmak ve nihayet Türk Milletini çağdaş uygarlığın yapıcı, yaratıcı, seçkin bir ortağı yapmaktır.

            Bu güçlü ifadelere karşın öğrencilerimizi beden zihin, ahlak ruh ve duygu bakımlarından ne kadar iyi yetiştirebildiğimiz ise tartışılabilecek konular arasında yer almaktadır.

            Öğrencilerimizi beden yönünden daha iyi geliştirebilmek için bütün okullarımızda ihtiyacı karşılayabilecek spor alanlarına, kültürel anlamda yetiştirebilmek içinse ihtiyacı karşılayabilecek çok amaçlı salonlara ve dersliklere ihtiyaç duyulmaktadır.

            Spor salonları ve çok amaçlı salonları içinde barındıran okulların yapılabilmesi içinde yaklaşık 10 000 m2 arazilere ihtiyaç duyulmaktadır.

            Günümüzde Başbakanlığımıza Bağlı TOKİ tarafından oluşturulan yerleşim birimlerinde okullara ciddi alanlar ayrılmakta ve okullar yapılmaya devam edilmektedir. Bu çalışmaların yeni yapılacak tüm imar planlarına, okul arazilerinin paylarını daha da arttırılarak uygulanması gerekmektedir.

            Kapalı spor salonu, halı sahası, çok amaçlı salonu, yemekhanesi, kantini, kütüphanesi, tüm laboratuarları ve diğer bölümleri ile varolan okullarda yetişen öğrencilerin yalnızca akademik eğitim odaklı sürecin dışına çıkacağını düşünmek gerekir. Alt yapısı, fiziksel yeterlilikleri uygun olmayan okullarda öğrencilerin tek hedefinin akademik başarıya yönelik olması da büyük ölçüde koşulların yetersizliğinden kaynaklanmaktadır.

Hakan METİN