Adil Gülmez
Referans Mektubu
Bu günlerde okullara gidenler manzarayı görürler.
Birkaç öğretmenimiz hariç diğerleri ders yapamıyor
Öğretmen ve ders öğrenci varsa vardır, öğrenci yoksa ne öğretmenin kalitesi ne de binanın donanımı bir şey ifade eder.
Çok az öğrenci ise anne ve babalarının zorlamasıyla, ya da bazı öğretmenlerin ortalamayı son ana kadar belli etmeme tavırları yüzünden okula gidiyorlar.
Okula gelen bazı öğrenciler de ders dışı şeylerle uğraşıyorlar.
Kimseye kabahat bulduğum falan yok, sorun sistemde, Bakanımız bu konuda bakın neler söylüyor:
" Anadolu ve fen liselerine artık tek bir sınava dayalı öğrenci alınmayacak. Bunun bugüne kadar gerçekleştirilemeyişinin sebebi; müfredata dayalı olarak yapılan sınavlarda her öğretmen ve okul, kendi öğrencilerinin daha başarılı olmasını istiyor, dolayısıyla oradaki notlar çok da gerçekçi olmayabiliyor veya çok adilane değerlendirme yapan okullar bu kriterlere uymayan okullar karşısında öğrencileri dezavantajlı duruma düşüyor. Üzerinde çalıştığımız; müfredata dayalı olarak yapılan sınavların bazılarının, bu değerlendirmeye katılacak olan sınav sonuçlarının, merkezden planlanmayla yürütülen ve yine merkezden değerlendirilen sınavlar şeklinde yapılması. Sene içindeki bazı yazılılar Milli Eğitim Bakanlığı'nın denetiminde merkezden hazırlanmış sorularla yapılacak. Böylece, hormonlanmış notlardan arındırarak, bu notları da nihai değerlendirme ortalamasına katmayı planlıyoruz. Bu çok ciddi merkezi planlama gerektiriyor."
Sabahleyin yazımı yazmadan önce bu gün ne tür gelişmeler var diye internete göz attığımda yukarıda alıntısını verdiğim Avcı’nın açıklamasını görünce geç kaldığımı düşündüm bir an.
Hayır geç kalmamışım.
Bakanlığın hazırlığını yaptığı sistem gerekli ve olumlu ama yetersiz.
Bence şöyle olmalı: Ortaokul ve liselerin tüm sınavları tüm Türkiye’de aynı sorularla aynı gün yapılmalı.
Sınavlar il merkezlerinde oluşturulacak ölçme değerlendirme merkezlerinde öğretmenler tarafından öğrenci isimleri görülmeden okunmalı ve notlandırılmalı.
Böylece velilerin koridorlarda öğretmen peşine düşmeleri ya da hocam bir puanla takdiri/teşekkürü kaçırıyorum sızlanmalarının önüne geçilmeli.
Öğrencisine çeşitli nedenlerle şişirme not veren öğretmene de yanlış yapıyorsun denilmeli.
Aslında bir ihtimal daha var.
O da şu: okul geçişlerinde sınav notlarının yanında esas ağırlık öğrenciye verilenen tutum ve davranış notlarında olmalı.
Yani bu öğrencimiz tutum ve davranışlarındaki uygunluktan ötürü okulunuzda okumaya layıktır türü bir referans mektubuyla kayıt yaptırabilmeli.
Önerdiğimiz sistemin istismarını önlemek için, öğrenciye ders veren tüm öğretmenlerin kanaatleri alınmalıdır.
Referans mektupları tüm öğrenim zamanına yayılan geniş bir zamanda hazırlanmalıdır.
Evet, eğitim literatürümüze referans mektubunu kazandırmalıyız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.