Onu ilk atandığım Aziz Bayraktar İmam Hatip Lisesi’nde tanıdım. İleriden bakınca farklı biri olduğu dikkatimi çekmişti. Merhaba arkadaş, dediğimde kalın camlı gözlüklerinin ardından gülümseyen gözlerini hatırladım. Hiç te göründüğü gibi kasvete boğulmuş biri değildi. Tam aksine kendi dünyası içinde espritüel olmaya çabalayan temiz bir kişilik sahibiydi. Isındık birbirimize. Sonra okullarımız ayrılınca artık eskisi kadar görüşemez olduk. Ama dostluğumuz hala fasılalı görüşmelerle devam ediyor. Buradaki amacım biraz ehli itizalden olan bu nev-i şahsına münhasır arkadaşımı biraz da sizlere tanıtmak. İşte size, birçok yeteneğini özellikle gizleyen bir öğretmenin portresi:

-Sizi tanımak isteyenlere neler söylerdiniz?

-1973 İstanbul doğumluyum, 1991 Pendik İHL , 1997 Ankara İlahiyattan mezun oldum. Bir müddet öğretmenlik yaptım, kısa bir süre de Eğitek’te çalıştım, halen öğretmenim. Arada ise yoğun bir şekilde senaryo yazımı, film, sinema işleriyle uğraştım kendi çapımda. Şu an uğraşmıyorum. Bir süredir yoğun bir şekilde internet siteleri, Tercümanı Ahval, Tercümanı Hakikat yayınları ile meşgulüm.

-Öğretmenliği niçin yapıyorsunuz, bir ara uzaklaştınız fakat tekrar döndünüz. Sizi tanıyanlar o farklı bir öğretmen diyorlar, neden?

-Hayatın seyri öyle geliştiği için. Ya da hayatın seyrine müdahale etmeye çalıştık ama olmadı diyelim. Öğretmenlikte iddialı değilim, çünkü ana meselemiz hakikatin ortaya konulması olmuştur, öğretmenlik ise “bizim hakikatimiz” adı altındaki çok sorunlu bir hakikatin verilmesi işi.

-Gençlik yıllarında bir amatör çalışmada rol alacak kadar sinemayla ilgili idiniz, devam ediyor mu? Senaryo çalışmalarınız nasıl seyrediyor?

-Şu an sinemayla meşgul değilim. Yani senaryo yazmak, film çevirmek ya da sinema âlemini takip etmek anlamında. Ama “Kuran Sineması” başlıklı 30-40 tane kısa videolar hazırladık mesela, ya da AltıGün YediGök yazılarımız olsun diğer yazılarımız olsun için tanıtım filmleri hazırladık. O bakımdan da meşgulüz. Beklediğimiz ilgi yok, ama tatmin olarak 35 mm film çevirsem, Oskar falan alsam bu kadar tatmin olmazdım. Çünkü vermek istediğim pek çok şeyi bunlarla verebildiğimi düşünüyorum. Hatta bir bereketle çok daha fazlasını diyelim. Amaç da bundan başka ne olabilir.    

-Adeta Kur’ana kapandınız, amacınız ne? Niçin ayetlerle bu kadar ilgileniyorsunuz?

-Senaryo işleri artık pek çekici gelmiyor. Asıl senaryo olan “hakikat”i farketmek cazip geliyor. Ayetlerle bu kadar ilgilenmem farketmekle ilgili. Ayetlerin çok çok fazla şey içerdiğini farkettikçe bu ilgi artıyor. Kısaca böyle bir şey.

Çalışmalarınız kitaplaşacak mı?

-Çalışmalarımızı kitaplaştırmayı düşünmüyoruz, çünkü bizce internet şu an insanlara en kolay ulaşmanın yolu. Bir de hakikatin şartı olan “para” işini aradan çıkarıyor, o bakımdan da elzem. Lakin insanlar kâğıt üstünde, resmi vs olmayan şeyleri ciddiye almıyor pek. Anlam için böyle bir şart olmadığı artık anlaşılmalı. İlle de böyle bir şart arayan zaten hakikate gelmeyecektir.

-Web siteleriniz size yetiyor mu?

-Web siteleri ana uğraşımız ve onu aşacak bir şey olmayacağı için de öyle olacaktır. Çünkü belirttiğimiz gibi para işlerine hiç girmeden hakikati ortaya koyabildiğiniz, insanlara ulaşabildiğiniz bir alan. ...

---

Rafet Kütük’ün çalışmalarına  http://www.tercumaniahval.com/ ve http://www.tercumanihakikat.com/sitelerinden ulaşabilirsiniz