Adil Gülmez
Nöbet Sorununu Mubassırlar Çözer
(2013 yılının son ayında yayımladığım bu yazıyı önemine binaen yeniden yayımlıyorum)
Aynı hatayı tekrarlıyoruz. Sorunun görünen yüzüyle uğraşıyor, temelindeki nedeni ıskalıyoruz.
Öğretmenlerimiz tuttukları nöbetin karşılığını ek ders ücreti olarak istiyorlar. Taleplerini yetkili mercilere duyurabilmek için de eyleme başladılar. Eylemi haklı bulmakla beraber, organize eden sendika hakkında bazı kuşkularım var.
Eğitim İş Sendikası, halen devam etmekte olan sivil itaatsizlik eylemine en katı tepkiyi veren sendikaydı. Maalesef kendi gibi düşünmeyenlerin haklarını almak için başlattıkları eylem, Eğitim İş’teki arkadaşları fena halde rahatsız etmiş olacak ki ipe-sapa gelmez sataşmalara başlamışlardı.
Merak ediyorum ve soruyorum: Okula biz de şortla geleceğiz, şort ta serbest kıyafet,diyorlardı. Vaz mı geçildi bu karşı eylemden?
***
Eğer şimdiki eylem de bir karşı eylem değilse ve bu karşı eylemle Eğitim Bir Sen ile hükümet zor durumda bırakılmak istenmiyorsa, ben Nöbet Eylemi’ni haklı buluyorum. Malum Anayasamız gereği ‘angarya’ kabul edilemez. Öğretmen ki Milli Eğitim’in temel unsurudur, asli görevi kendisine emanet edilen çocukları çağın hakikatlerine uygun bir donanımla yetiştirmektir. Öğretmenden ne şekilde olursa olsun ayrıca okulda nöbet tutmasını istemek bir angaryadır. Bu bir zorunluluktur, başka şekilde olması mümkün değildir deniliyorsa, o zaman öğretmen ek ders ücreti karşılığı nöbet tutmalıdır. Nöbet tutmak bir nevi duruma hâkim olmak ve ortamı idare etmek ise okul idarecileri ne yapıyor sorusu akla gelmektedir.
Ne yaptıklarını kendileri bizden iyi bilirler ama sanki tüm derslere giriyorlarmış gibi ek ders ücretlerini tam olarak aldıklarını herkes biliyor.
***
Sorunumuz ne falanca sendika ne de okul idarecileri, problem öğretmenin neden nöbet tutmak zorunda kaldığıdır. Başta da söylediğimiz gibi öğretmen asıldır ve asıl işi de eğitim-öğretimdir.
Nöbet özellikle teneffüslerde okul koridorlarında ve bahçede asayişi korumak içindir. Yapı olarak öğretmene pek yakışmayan bu soruna çözüm önermek amacımızdır. Zira çözüm üretmeden sadece eylem yapmak bağcıyı dövmek demektir.
Okullarımızda öğretmenlerimizin yükünü hafifletmek için ‘mubassırlık’ mesleğini yeniden ihya etmemiz gerekiyor. Yeni ve kaliteli eğitim sisteminde gözetmenlik diyebileceğimiz mubassırlık mesleği bize yabancı bir görev değil. Geçmişte Milli Eğitim’de bu meslek vardı. Sınıf hâkimiyeti başta olmak üzere birçok konuda öğretmene yardımcı olacak olan gözetmenlerden nöbet konusunda da istifade etmek mümkündür.
Yeni ve donanımlı öğretmen yetiştirmeye de birçok katkısı olacağına inandığım mubassırların faydalarını sayarsak şunları söyleyebiliriz:
1-Yeni iş sahası açılmış olacak ve elemanlar istihdam edilecektir.
2-Öğretmen adayları üniversitelerde gördükleri teorik eğitimin pratiğini yaparak daha kaliteli yetişmiş olacaklardır
3-Okullarımızdaki birçok sorun mubassırlar eliyle çözülecektir.
4-Öğrencileri, öğretmenlerden daha iyi anlayan ağabeyleri, ablaları olacaktır. Değmez mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.