Adil Gülmez
Medya Cahilleştirme Aygıtı mı?
Bu yazımın iki konusu ve iki kahramanı var.
İlki Prof. Dr. Nur Serter, CHP İstanbul Milletvekili.
Üniversitede görevli olduğu yıllarda Başörtüsü ve Mesture bayan öğrencilere karşı verdiği mücadeleyle hatırlıyoruz kendisini. Şu meşhur “İkna Odaları”nın mucidi ve icracısı hanımefendi. Önce gündeme gelmesine neden olan habere bir göz atalım. Bir haber sitesi ilgili habere şöyle başlık atmış: İkna edemediklerini görmeye gitti. Burada kastedilen Fethullah Gülen Hocaefendi bağlılarının kurdukları Pakistan’daki bir üniversite. Zımnen ifade edilmek istenen 28 Şubat Süreci’nde Nur Serter, Hocaefendi’nin yetiştirdiği talebelerin başlarını ikna metoduyla açmaya çalıştı fakat bu meşum emelinde muvaffak olamadı. Şimdi de başını açtıramadığı talebelerin de içinde bulunduğu okulu ziyaret ederek adeta bükemediği bileği öpüyor.
Yerseniz verilmek istenen mesaj bu. Yani basılı medya sanal medyaya dönüşürken ne yazık ki eski hastalıklarını da yeni formata taşıyor. Kötü ahlakı manipüle etme vazifesinden vazgeçmiyor.
Oysa ne Serter Başörtüsü düşmanlığından vazgeçti. Ne de Hocaefendi’nin talebeleri Başörtüsü yasağına karşı direnç gösterdiler. İkisi de olmadı. Belki Nur Hanım siyasi konjaktüre uygun bir davranış içine girdi vepolitik bir manevra peşinde. Ama Hoca efendinin talebeleri hala başörtülerini örtmeden derslere giriyorlar ve bunu da düzeltme yönünde pek gayretli görünmüyorlar.
Medya dönüşürken bünyesindeki marazi davranışları atmak zorunda.
***
İkinci konumuz Başbakanımızın Ergenekon tutuklusu bir generali hasta yatağında ziyaret etmesi.
“Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, emekli Orgeneral Ergin Saygun'a yaptığı ziyaretle ilgili, ''Bu bir insani görevdi. Bu insani görevi yerine getirdim. Orada herhangi bir beklentim söz konusu değil'' dedi.
Başbakan Erdoğan, MKYK toplantısı'na katılamak üzere geldiği AK Parti Genel Merkezi'nde gazetecilerin sorularını cevapladı.
Gazetecilerin emekli Orgeneral Ergin Saygun'a yaptığı ziyaretle ilgili eleştirileri hatırlatılması üzerine Erdoğan, şunları söyledi:
''Bir defa tutuklu olanlarla ilgili, hükümlü olanlarla ilgili olanlar. Onlar bu ülkedeki mevcut yasaların bir gereği, bir uygulamasıdır. Bunun dışında yine yapılan bir yasal düzenlemenin neticesi olarak gerek şu anda bir ertelemeyle tahliye edilmiş olan Sayın Saygun, benim beraber mesai yaptığımız bir arkadaşım. Yaşça benden gerçi büyük. Kendisiyle ABD ziyaretim olmuştur, Bush döneminde meşhur bizim 5 kasım 2007 görüşmemizde Oval Ofis'te o ekibimin içerisinde olmuştur. Bu denli birlikteliğimiz olan bir çalışma arkadaşım olmuştur. Bu bir insani görevdi. Bu insani görevi yerine getirdim. Orada herhangi bir beklentim söz konusu değil.''
Normalde bir hasta ziyareti bir ülkenin gündeminde bu kadar yer işgal etmez. Ama söz konusu ülke Türkiye ise ve bu memlekette eskinin tasfiyesi yerine de yeninin ikamesi isteniyorsa hastane ziyareti vaka-i adiyeden değildir. Hele hele tasfiye edilenle tasfiyenin başındaki iki farklı cenahtan ise bu ziyaret daha çok konuşulacaktır. Belki de bir milat olacaktır. Konuya bir sonraki yazıda devam edeceğim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.