Bilindiği gibi geçen hafta yapılan bakan değişikliklerinden sonra eski Sağlık Bakanı bürokratlarının da istifa etmelerini istedi. Ardından bugün de Kültür Bakanlığı bürokratlarının istifa haberleri geldi.  Sıra Milli Eğitim Bakanlığı bürokratlarına geldi ancak şu anda pek sesleri çıkmıyor.

                Bizim bu köşede MEB’in üst düzey bürokratlarının eski kaymakamlar, iktisatçılar, işletmeciler, siyasal mezunları, hukukçular, vb. arasından seçilmesinin sakıncalarını defalarca yazdık. Bu bürokratlar Ömer Dinçer’in bir anlamda sonunu hazırladılar. Çünkü eğitim kökenli olmayan, tebeşir tozu yutmamış birisinin öğretmenleri anlaması mümkün değidil. Ve anlayamadıkları için de öğretmenlere rağmen kendilerine sahip çıkan Ömer Dinçer’in başını yediler.

            Şimdi sıra kendilerine geldi. Ancak sesleri çıkmadığından istifa etmeye pek gönülleri yokmuş gibi görünüyor. Beklemenin ecele faydası yoktur. Mevcut bürokratlar istifalarını en kısa sürede vermeli ve yeni bakanımız kendi kadrosunu kurmalıdır.

            Ömer Dinçer’i yanlış yönlendiren mevcut bürokratlar farkındalar mı bilemiyorum ama 2012-2013 eğitim-öğretim yılı kayıp bir yıl olmuştur. 5 yaşında okula başlayan çocuklar, yöneticiler için ilkokul-ortaokul ayrımının iyi yapılamaması, norm fazlası öğretmenlerinin sorunlarının çözülememesi, özür grubu tayinleri, anlamsız bir alan değiştirme komedisi, atama bekleyen öğretmenler, kariyer basamakları, vb. derken sorunlar hiç çözülmeden birikmiş ve dağ gibi olmuştur.  

            Yeni bakanı ve ekibini çok zor bir dönem beklemektedir. Bu dönemi en hasarsız şekilde atlatmanın yolu eğitimin temel unsurlarından olan öğretmen ve okul yöneticilerine hak ettikleri değeri vermekten geçmektedir. Eğer eğitim çalışanları bunu hissederlerse onların aşamayacağı bir sorun yoktur. Sayın bakanımıza yakışan da çalışanlarına bu hissi vermesidir.

            Saygılarımla...

Sencer KAYA

Eğitim Yöneticisi