Doğan CEYLAN
Yönetici atama yönetmeliği hataları
Bir türlü dikiş tutmayan MEB Yönetici Atama Yönetmeliği yine değiştirildi. Yönetmelik şekil yönünden incelendiğinde madde sayısı azaltılmış, tanımlardan birçok terim çıkarılmış. İlkeler, ayrılma, alınma kurum tipleri gibi birçok madde yer almadığı için yönetmelik sadeleşmiş.
Eski yönetmelikte yer alan birkaç hata düzeltilmiş. Bunlardan en önemlisi atamaların tarihleriyle ilgili. Eski yönetmelikte önce sınava dayalı sonra isteğe bağlı atamalar yapılıp en sonunda zorunlu atamalar gerçekleştiriliyordu. Bu da zorunlu atamalarda tıkanıklığa neden oluyordu. Yeni yönetmelikte önce zorunlu atama (Haziran) sonra isteğe bağlı (Ağustos) atamaların yapılması getirilmiş. Ayrıca atama işlerinin öğretim yılı başlamadan sonlandırılması güzel. Eski yönetmelikte Eylülde de atama yapılabiliyordu ki bu da geç bir tarihti.
Rotasyon konusunda değişiklik: Zorunlu atama süresinin müdürler için de 8 yıla çıkarılması da talep edilen bir husustu. İsabetli bir değişiklik olmuş. Eski yönetmeliğe göre müdürler 5 yıl geçmeden diğer okul yöneticileri ise 8 yıl geçmeden eski okullarına dönemiyordu bu madde yeni yönetmelikte yok. Buna göre eski kuruma dönme imkanı var.
Diğer yandan içerik itibariyle birçok eleştiriye mahal verecek bir yönetmelik olmuş. Önceki yönetmelikte puan üstünlüğüne göre atama yapılırken yeni yönetmelikte böyle bir durum yok. Valinin takdirine bırakılmış. Vali daha düşük puanlı bir adayı da atayabilecek.
Sözlü sınavının yeniden getirilmesi atamaları komisyonunun inisiyatifine bırakmış. Yazılı sınavdan 70 alan adaylar müracatta bulundukları kuruma göre en yüksek puanı olan 6 aday sözlü sınava alınıyor. Sınav puanının % 50’si, 100 puan üzerinden verilen sözlü notunun % 30 u, Değerlendirme formunun % 20’si alınıyor ve belirlenen üç aday valiye sunuluyor. Sınav puanları zaten yakın olan adaylar için belirleyici kriter sözlü puanı oluyor. Sözlü komisyonu kimi isterse onu valiye sunacak düzeyde etki sahibi kılınıyor. Bu durum eğitim camiasının eleştirilerine neden olacak bir husus.
Yönetmelikte yönetim kademeleri kaldırılmış. Müdür olmadan önce, belirli süre müdür yardımcısı olma gibi bir uygulama tecrübeyi artırıyor ve liyakat sağlıyordu. Şimdi öğretmenler direkt müdürlük sınavına girerek müdür olabilecek ki bu yanlış bir yaklaşım. Bunu önemli bir hata olarak görüyorum.
Sözlü komisyonunda eski adıyla il değerlendirme komisyonunda üyeler değiştirilmiş. Eğitim kurumu müdürü 2 iken 1 e düşmüş ve sendika temsilcisi çıkarılmış. Bu haliyle kafa dengi bir ekiple istenilen kişiler kolayca müdür yapılabilir hale gelmiş.
Yönetmelikte eksik kalan hususlar da var. İller arası yer değiştirme daha önce yönetmeliğe konulduğu halde bakanlıkça hiç uygulanmamıştı. Son yönetmelikte ise buna maalesef hiç yer verilmemiş. Bir yandan eğitim yönetimi geliştirilmek istenirken diğer yandan müdürleri il dışına öğretmen olarak atamaya anlam vermek imkansız.
Yönetmelikte kapatılan dönüştürülen kurumların yöneticilerine ilişkin hükümler de yer almıyor.
Eski yönetmeliğin 25. Maddesinde yer alan ve üst görevlerde bulunanların kurum müdürlüğüne geçmesine ilişkin düzenleme de yeni yönetmelikte yok. Örneğin bir ilçe milli eğitim müdürünün okul müdürlüğüne geçmek istemesi halinde nasıl bir uygulama olacağı belli değil
Yönetmeliği en çok eleştirilecek yanı sözlü sınavı olacak. Yöneticilik için temsil, özgüven vs özellikler gerekli ve bunlar yazılı sınavla ölçülemez. Aslında adil bir sistem kurulması halinde bu özellikleri ölçmeye yönelik sisteme kimseden itiraz gelmez. Sorun eğitim camiasında yönetmelikteki sistemin adil bulunmaması.
Yönetmelikte daha birçok değişiklik ve eksiklik var. Sadeleştirelim derken eksik düzenlemeye karmaşaya neden olacak bir yönetmelik çıkarmak yanlış olur. Öyle bir yönetmelik çıkarılmalı ki ardından genelgeye ihtiyaç duyulmasın!
Doğan CEYLAN
Yönetim Bilimi Uzmanı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.