Doğan CEYLAN
Yeni Anayasa Ve Andımız
Öğrencilik yıllarımızda her sabah okuduğumuz andın kimin tarafından yazıldığını, andımızın okunmasında amacın ne olduğunu birçoğumuz öğrenmemişizdir. Okula geldiğimiz ilk günden itibaren dinleyerek ezberlediğimiz ANDIMIZ hepimiz için sabah bağırmalarından ibaret kalmıştır. Bir ömür tutmaya yemin ettiğimiz sözler hiçbir zaman ruhumuza işlememiştir.
Geçen yıl, Andımız’ın okunmasına ilişkin tartışmalar yapılmış, İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle ortaokullarda andımızın okunması uygulaması kaldırılmıştır. Bu gün ilkokullarda Andımız okunurken ortaokullarda okunmamaktadır. İlk ve ortaokulun bir arada bulunduğu kurumlarda ise İstiklal Marşını tüm öğrenciler okurken Andımız’ı sadece ilkokul öğrencileri okuduğu için tuhaf bir görüntü ortaya çıkmaktadır.
Andımız’ın tartışılmasında temel neden Türlük kavramıdır. Yeni Anayasa hazırlığı çalışmalarında vatandaşlık tanımında hâlâ uzlaşma sağlanamamıştır. Bu nedenle Andımız konusu siyasi malzeme yapılmış, kaldırmak isteyenler de karşı çıkanlar da konuyu siyaset çerçevesi dışında ele alamamışlardır.
Bu konu siyasetin ötesinde ele alınmalıdır. Yüzbinlerce şehit vererek vatan kıldığımız bu topraklar için gerektiğinde yine aynı fedakarlığı yapabilecek bir şuur oluşturabilmek bu vatanı paylaşan her kesimin amacı olmalıdır.
Yıllarca, bir papağan gibi bilinçsizce dudaklarımızdan dökülen sözler hayatımızda hiç iz bırakmamışsa, sorgulanması gereken Andımız değil öğretilme şekli olmalıdır. Çünkü andımız sadece ezberletilmektedir.
Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip tarafından 1933 yılında yazılan ve Bakanlığın 18 Mayıs 1933 tarih ve 1749/42 sayılı genelgesiyle, öğrencilerce her gün okuması istenen "Öğrenci Andı" üzerinde 1972 ve 1997’de bazı değişiklikler yapılmıştır.
1933 yılında Öğrenci Andının öğrencilere öğretilmesine ilişkin genelgede yer alan açıklamalar dikkat çekicidir. Öğretmenlerimiz aşağıda yer verdiğim bu açıklamalar doğrultusunda andımızı öğretmelidirler.
-Öğretmen and'ı, ifade ettiği fikirleri, birer birer çocukların zihin seviyelerine uygun şekilde canlı ve cazip bir dille anlatacak, çocukların and'ın anlamını iyice kavramalarına dikkat edecek, andda çocukların anlamadığı hiçbir nokta kalmamasına önem verecektir. And'da geçen (Türklük, doğruluk, çalışkanlık, yasa, küçükleri korumak, büyükleri saymak, yurdu, budunu (milletini) özünden çok sevmek, ülkü, yükselmek, ileri gitmek, varlığımızın Türk varlığına armağan olması) gibi ifade ve fikirleri çocukların iyice anlamalarına çalışacaktır.
-Öğretmen öğrencinin bu fikirleri ve ifadeleri iyice anlayıp anlamadıklarını emin olmak üzere, her ifade ve fikir hakkında çocuklara çeşitli sorular sorarak, bu ifadeleri yerli yerinde kullanıp kullanmadıklarını anlamak için öğrenciye cümleler kurduracaktır.
-Çocukların bu andı anlamadan değil, ifade etmek istediği düşünce ve duyguların iyice anlamlarını kavrayarak, onları bütün benlikleriyle duyarak ve candan benimseyerek söylemelerine dikkat olunacaktır.
Öğretmenlerimizin dikkat etmesi gereken önemli bir husus ta Özellikle Andımızdaki Türklük vurgusunun öğrencilerce iyi anlaşılmasını sağlamaktır. Anayasamızın 66 ıncı maddesindeki “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür.” Hükmü ve Anayasa’nın giriş bölümünde yer alan Türk vatandaşlığına ilişkin hükümler öğretmenlerimizce iyi bilinmeli ve öğrencilere kavratılmalıdır.
Andımızda ifade bulan “Türklük” Birinci Dünya ve Kurtuluş savaşlarıyla var oluş mücadelesi veren bir milletin ruhudur ve bütün yurttaşları kapsamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan herkes bu ülkenin tarihinin ve bu ruhun bir parçasıdır. Andımız, gerektiğinde dedelerimiz gibi ülkemiz için kendimizi feda edeceğimizin yeminidir. Andımıza sahip çıkılmalıdır.
Doğan CEYLAN
Yönetim Bilimi Uzmanı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.