Hasan Güneş
Üniversite Öğrencilerinin Yabancılaşması
Bilindiği gibi her yıl 15-21 Mayıs tarihleri arasında ülkemizde gençlik haftası düzenlenir. Bu hafta içerisinde çeşitli etkinlikler düzenlenir, gençlik sorunları tartışılır. Ancak, anılan tarih arasında başta SOMA katliamı olmak üzere diğer gündem konuları yoğunluklu ele alındığından, gençlik sorunlarına pek yeterince yer verilmedi. Gençlik sorunlarını, 27 yıl üniversitelerde öğretim elemanı olarak çalışan birisi olarak, yakından tanıyan birisiyim. Bu nedenlebugünkü yazımda üniversite gençliğinin en önemli sorunlarından biri olan “yabancılaşma” konusunu ele almak istiyorum. Yükseköğretimdeokuyan 4milyon 975 bin 690 öğrenciyi ilgilendirdiğinden konunun önemi daha da anlaşılacaktır.
Üniversite öğrencilerinin sesini duyurmaya çalıştığı konulara duyarlık göstermek her yurttaşın temel sorumluluğudur. Çünkü böyle giderse gençliğimizin tamamen sisteme yabancılaşmaması içten bile değil.
Yabancılaşma bir insanın hayatını, insanın özüne aykırı bir hayat tarzına veya insan doğasına uygun düşmeyen bir yaşam bir yaşam şekline büründürmesidir. Özellikle, öğrencilerin eylemlerine neden olan uygulamalar gençleri sistem dışına atan, giderek daha çok yabancılaşmasına neden olan politikalar içeriyor. Sloganlardan bunun işaretini almak mümkün.
Üniversite gençlerinin yabancılaşmasına yol açabilecek nedenler olarak şunlar söylenebilir:
1.Üniversite öğrencileri özgürlük talep ettiklerinde iktidarlar tarafından bu istemleri bastırılmak istenmektedir.
2.Üniversite öğrenciliği öncesindeki beklentilerle üniversite süreci ve sonrası yaşanan gerçeklerin beklentileri karşılayamaması. Gençliğin en önemli beklentisi kendini var edecek, varlığını sürdürmesini sağlayacak ortama kavuşmaktır. Ancak öğrenci, bu beklentinin karşılanacağına dair güvence göremiyor. Bu da gençlerin en doğal hakkı olan gelişim haklarını engellemesine yol açabilmektedir.
3. Üniversite öğrencileri, öğrendikleri bilgilere giderek yabancılaşabilmektedir. Bunu nedeni, bilginin ne öğrenimi süresince ne de öğrenim sonrasında yaşamla bağlantısının kurulamamasıdır.
4. Gençler, toplum çıkarını gözetmeyen ne liberal ekonomik politikaların temsilde adaleti gözetmediğini ve kariyerin yarışla elde edildiğini görüyor ve kendisini dışlayan sisteme yabancılaşıyor.
5. Üniversite öğrencileri standart bireyler olarak yetiştirilmek istemiyorlar. Düşüncelerini, fikirlerini, duygularını özgürce yansıtma olanağı bulmadıklarından şikâyetçiler. Öğretim kadrosunun fikri, duygu ve düşünceleri ne ise öğrencinin de aynı duygulara, düşüncelere sahip olması beklenmektedir.
Sonuç olarak, ülkemiz üniversite gençliğinin kendi var oluşlarını gerçekleştirmesi hem kendileri için hem de toplumumuz açısından önem taşımaktadır. Kuşkusuz böyle bir sürecin başarısı da büyük ölçüde gençliğimizin yabancılaşma eğilimlerinin dikkate alınması ve buna göre de yeni bakış açılarının oluşturulması gerekiyor. Sorunların çözümü, yabancılaşmaya yol açan nedenlerin içinde aranmalıdır.
Hasan Güneş
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.