Süreç, bir türlü nihayet bulmadı.

Her an sürprizlere açık bir şekilde bekleniliyor.

Hükümet her şeye rağmen inisiyatifi ele almış gözüküyor.

Bu bağlamda referandum fikri iyi bir fikirdi.

Ardından oluşan heyetlerle görüşmeler de çok olumlu idi.

Ülkede işleyen bir hükümetin oluşu ve sorunları çözmek için tüm kanalları sonuna kadar kullanması çok olumlu.

Avrupa Birliği’nin Parlamentosunun aldığı karar da iyi oldu.

Böylece kimden yana olduklarını ve hak hukuk anlayışlarının kaç ayar olduğunu öğrenmiş olduk.

Tabi refleks ani ve tutarlıydı.

AB Parlamentosunun aldığı karaları tanımıyoruz.

O kadar, dahası yok, tanımıyoruz.

Başbakan ülkeyi sahil-i selamete çıkarmaya çalışırken onun İstanbul’daki temsilcisi de çok yoğun gayretler içerisinde.

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, ilk günlerdeki nispeten olayların gölgesinde kalmış tutumunu silecek yeni atılımlar içinde.

Önce attığı o meşhur tweet düştü medyaya.

“Gençler Gezi Parkı şimdi çok güzelmiş, kuş cıvıltıları, arı vızıltıları ve ıhlamur kokuları, aranızda olmak isterdim.”

Biraz serzenişle karşılandı mesaj, “biraz geç kalmadın mı Sayın Valim”

Sonrasında Mutlu’nun benzer tweetlere devam etti.

Vali Bey, karşısındaki sorunun tweetle oluştuğunu fark etmişti.

Tweetle gelen tweetle gider diyordu adeta.

İstanbul Valisi şimdi hamlesini bir merhale daha ileriye taşıdı.

Dolmabahçe saat kulesinin altındaki kafede isteyenlerle yüz yüze görüşecek.

Gece yarısından sonra başlayacak görüşme gerekirse sabaha kadar devam edecek.

Bir tarafa yazın, süreç barışçıl biçimde sonlandırılacaksa bunda Hüseyin Avni Mutlunun payı büyük olacak.

İnisiyatif alan Vali beyi başarılı bir politikacı olarak göreceğimiz günlerin uzak olmadığını düşünüyorum.