SEÇİM SONUÇLARI VE EĞİTİM ÇALIŞANLARININ ETKİSİ

İktidar, Yerel Seçim sonuçlarını çok iyi tahlil etmek zorundadır. Bilhassa, son altı yılda eğitim öğretim alanında Sayın Hüseyin ÇELİK tarafından yapılan uygulamaların, eğitim politikalarının seçim sonuçlarına ne kadar etki ettiği ciddi bir araştırma yapmayı gerekmektedir.


Biz Türk Eğitim Sen olarak, Sayın Hüseyin ÇELİK'in Milli Eğitim Bakanı sıfatı ile eğitim çalışanlarından olumlu bir not almadığına inanıyoruz. Yetkili sendika olarak, Türk Milli eğitiminde yaşanan haksız hukuksuz uygulamalara her fırsatta dikkat çektik. Sayın Hüseyin ÇELİK'in kendi yandaşlarını korumak adına, onbinlerce eğitim çalışanını karşısına aldığını ve bu durumun Hükümetin eksi hanesine yazıldığını söylemekten bir an olsun geri durmadık. Ancak, Hükümet, bu uyarılarımızı hiç dikkate almadı ve Milli Eğitim Bakanlığının pervasız uygulamaları son hızla devam etti.

Eğitim çalışanlarına biraz huzur adı altında eylemler yaptık, tedavi yolluklarının 17 aydır ödenmediğini dile getirdik, usulsüz öğretmen ve yönetici atamalarının bizzat Milli Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK tarafından yapıldığını basın açıklamalarımızda ve televizyon proğramlarında anlattık, her il valisinin farklı bir ülkenin valisi gibi farklı uygulamalar yaptığını gazete ilanları vererek duyurduk, Türkiyenin federasyon olmadığını, eyalet sistemi ile yönetilmediğini adeta bağırdık, feryat ettik,  savcılıklara suç duyuruları yaptık, yönetmelik ve genelgelerin üç beş yandaşı korumaya yönelik hazırlandığını ifade ettik, öğretmenlerin, hizmetli ve memurların kazanılmış haklarının gasp edildiğini, onların hasım gibi görüldüğünü kamu oyu ile paylaştık, öğretmen eşlerin birbirinden ayrı illerde görev yapmak zorunda bırakıldığını, ailelerin parçalandığını  örnekleri ile ortaya koyduk, öğretmen olarak yıllardır atanamayan 250 bin gencimizin isyan noktasına geldiğini, onların umutlarının tüketilmemesi, kahve köşelerinin onlara adres gösterilmemesi  gerektiğini her vesile ile anlattık, sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının insan hakkı ihlali olduğunu, sözleşmeli kölelik olduğunu, çocuklarımızın böyle bir geleceği hak etmediğini vurgulayan onca açıklama ve eylem yaptık, eğitim öğretimin geleceğinin ve eğitim çalışanlarının haklarının Maliye Bakanlığı anlayışına terk edilemeyeceğini onlarca defa dile getirdik.

Bunca gayretimize rağmen ne oldu, Sayın Hüseyin ÇELİK her açıklamamızı, düzeltmek, bir daha yapmamak yerine bizi yalancılıkla suçladı, bizi siyaset yapmak ve ideolojik davranmakla itham etti. Kendi yayınladığı yönetmelik ve genelgelere bile uymayan bir Bakanlık anlayışı ile, tüm tepkilere tüm eleştirilere cevap verme, kendini haklı çıkarma yarışına girdi. TBMM çatısı altında bile milletvekillerine doğru olmayan bilgiler verdi. Ancak, eğitim çalışanları Sayın Hüseyin ÇELİK'le ilgili kararını vermişti. Sayın Bakanın izahatları hiç bir eğitim çalışanını tatmin etmedi ve Sayın Bakan, kendisini, eğitim çalışanları nazarında “güvenilmez, antidemokratik, hukuk, insan haklarını  tanımaz  bir Milli Eğitim Bakanı” durumuna düştü. Kendisine yandaş bir sendikayı memnun edeyim derken, çok daha güçlü, çok daha büyük kitleleri karşısına aldığını göremeyen Sayın Hüseyin ÇELİK son yerel seçimlerin Hükümete ve kendisine maliyetini ve gelecekte nelere mal olacağını çok iyi hesap etmelidir.

Seçim sonuçları bakımından, Sayın Bakanın yaptıkları olumsuzlukların ne kadar etkili olduğunu bilmiyoruz, ama yıllardır yaşanan siyasi tecrübeler, öğretmenlerin, eğitim çalışanlarının seçim sonuçları üzerindeki etkisini tartışmasız bir şekilde, net olarak ortaya çıkarmaktadır.

İktidarın bu yaşanan seçim sonuçlarından ciddi bir ders çıkarması gerektiğine inanıyoruz. Bu ülkenin insanlarını, bilhassa eğitim çalışanlarını, benim yandaşım benim karşıtım diye kategorize etmenin emin olun, yaşanan ekonomik krizden çok daha fazla olumsuz sonuçlar doğurduğunu başta İktidar sahipleri olmak üzere her kes görmelidir. Eğitim çalışanlarının tepkisi göz önüne alınmadığı takdirde önümüzdeki dönemlerde çok daha etkili sonuçlar doğuracağı açıktır.

Yetkili Sendika Türk Eğitim Sen, bugüne kadar olduğu gibi her zaman eğitim çalışanları ve ülkemiz adına yüklendiği sorumluğu taşıyacak ve gereken mücadeleyi siyasi hesaplar gütmeksizin yapmaktan geri durmayacaktır. Başta İktidar ve Milli Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK'in seçim sonuçlarını daha iyi okumalarını ve üniversitelerle birlikte 850 bin eğitim çalışanı  bakımından, gelecekte  aynı hataları tekrarlamamalarını diliyoruz.
 
Yazar: İsmail Koncuk
e-posta: [email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar