Hüseyin ÖZKAN
Prof. Dr. Aziz SANCAR'ın Söylediği
AZİZ SANCAR’IN SÖYLEDİĞİ
Bugün Çankaya İlçesinde Prof Dr. Aziz SANCAR’ın da katıldığı bir açılış töreni vardı. Anaokulu, Fen Lisesi, BİLSEM ve bir de kız öğrenciler için 90 kişilik pansiyonun açılışı yapıldı. Bütün bu okulların ortak noktası İsimlerinin Prof. Dr. Aziz Sancar Olmasıydı. Bu yanıyla burası bir Aziz Sancar Eğitim Kampüsüydü.
Örgün eğitimin yanında, bilim merkezi özelliği olduğu da ifade edilen bu kampüs ayrıca AR-GE merkezi olarak da görev yapacak, diğer okullardan da öğrenciler burada çalışmalar yapabilecekler.
Bina içinde 4 derslik ve yemek salonu Anaokuluna ayrılmıştı. BİLSEM’e ise içinde biyokimya, mekatronik, havacılık, tasarım ve animasyon, filoloji, arkeoloji, yaratıcılık ve yazarlık atölyelerinden oluşan 14 derslik, Fen Lisesine de 12 derslik, fizik, kimya, biyoloji laboratuvarı, bilim ve teknoloji sınıfı, müzik atölyesi, 4 bin kitap kapasiteli kütüphane, çok amaçlı salon, tam donanımlı revir tahsis edilmişti. Ayrıca kampüste 30 odalı 90 öğrenci kapasiteli, jimnastik, seminer ve sinema, tiyatro salonu, iki adet kütüphane, etüt odası, dinlenme ve lobi salonu, yemekhaneden oluşan tam donanımlı kız öğrenci pansiyonu bulunmaktadır.
Kampüste internet erişimi, televizyon, dinlenme, sağlık odasının yanında, yemekhaneden çamaşırhaneye öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılayacak alanlar da oluşturulmuştu. Belki de sonradan kampüs bahçesinde yapılandırılacak örnek tarımsal üretim ve uygulama alanlarıyla ve yine belki de yine sonradan eklenebilecek olan ilkokul ve ortaokul bölümleriyle örnek oluşturabilecek komple bir eğitim kampüsü niteliğinde bir proje…
Her yaş grubunun birlikte eğitim görebileceği bu kampüste, eğitime "bağlantısal ve bütünsel" yaklaşımın da organize edilebileceği, bunun da eğitimde yeni bir bakış açısı getireceği umuduyla, genişletilerek ülke sathına yaygınlaştırılmasını dilerim. Bu, aynı zamanda eğitimde bilimsel bakışın ve bilimsel düşüncenin de ülke sathına dalga dalga yaygınlaşmasına vesile olacaktır.
“Çocukken ayakkabımız olması bir lükstü.” diyen Aziz Sancar, Mardin’in Savur ilçesinde yaşayan çiftçi bir ailenin sekiz çocuğunun yedincisiydi. İlk ve ortaöğrenimini burada tamamladıktan sonra 1963 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesine girdi ve burada biyokimya alanına ilgi ve merakı başladı. Bir merakla başlayan ama azim ve gayretle devam eden bu bilimsel bakış, DNA onarımı ve biyolojik saat konularında dünyanın en iyisi olmasına ve en sonunda da 2015 yılında DNA onarımı mekanizmalarından olan Nükleotid Koparmalı Onarımın mekanizmasını çözmesi nedeniyle Nobel Kimya Ödülünü almaya layık görülmesiyle sonuçlandı.
Bir konuşmasında; çalışırken yorulduğunu, hayal kırıklığına uğradığını fakat pes etmediğini vurgulayan Aziz Sancar, “Ben zekaya inanmıyorum. Hepimiz aşağı yukarı aynı zekaya sahibiz. Başarının tek sırrı çok çalışmaktır. Ben çok çalıştım.” demektedir. Aslında şunu demektedir Aziz Sancar; “her çocuk yeterli imkan sağlandığında azim ve gayretle çalıştığı alanda üstün yetenekli olabilir. Onları zeka tasnifiyle ayrıştırmayın, onlara imkan tanıyın yeterli…”
Ayrıca kendi hikayesiyle şunu demektedir; çocuklar merak etsinler, sorgulasınlar, araştırmacı olsunlar, hayal kursunlar ve siz onların hayallerinin peşinde koşmalarına fırsat tanıyın. Bilim neredeyse ona ulaşmalarına ve bilimin ışığında ilerlemelerine imkan oluşturun…
Bugünkü Prof. Dr. Aziz SANCAR Eğitim Kampüsünün açılışında yaptığı kısa konuşmada da liyakatten bahsetti Aziz Sancar. Şunu dedi; “Ben nutuk çekmeyi pek bilmem. Ben burada isem ve benim adım bu kurumlara veriliyorsa bu benim şahsımla ilgili değil, benim başarımla ilgilidir. Yaptığım çalışmalarla ilgilidir.” Liyakatin önemini bu kadar açık bir şekilde o kısacık konuşmasında ifade etti.
Kısaca Hocanın bize söylediği şu: merak, sorgulama, azim, gayret ve çok çalışma… Bunun yanında çalışan ve üreten insanlara değer verme ve liyakat…
Dünyaca ünlü bir bilim insanı olmasına rağmen ülkesine bağlılığı konusuna da dikkat çeken Sancar, doğduğu toprakların gençleri için yapacaklarını da anlatması büyük alkış aldı. Hocanın kendi söylediklerinden yola çıkarak söyleyebiliriz ki; alkışlanan bilimdir, alkışlanan değer bilme, değer verme ve liyakattir.
Bundan sonrası liyakatle ilgili…
Bunları söyledi Prof. Dr. Aziz SANCAR.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.