Önce “ödev” dendi.

Maksat öğrencilerin gayretini artırmaktı.

Görüldü ki amaç dışına çıkılıyor, hemen tedbir alındı.

Sonra ismi ödevden “görev”e çevrildi.

Bu sefer de olmadı.

Veli, öğrenci ve öğretmen isyan ediyor:

Bu bir görev değil, bunun adı düpedüz işkence ya hu, diyenler var.

İşte bundan dolayı şimdi de hayatına son veriliyor.

Müjde, müjde, müjde…

Performans görevleri kalkıyor…

Kaldırılma nedenlerine gelince:

1-Eğitime çok fazla katkı sağlamıyor. Öğrenciden ziyade veli aktif oluyor. Oysa gaye öğrencileri daha başarılı ve aktif kılmaktı.

2-Her öğrenci farklı farklı konular hazırladıklarından sunumlar ders konularının işlenmesini aksatıyor. Herkese sunum için sıra gelmiyor.

3-Öğretmenlerimiz performans değerlendirme ölçeklerini tam manasıyla uygulayamıyorlar. Ölçekleri tam anlamıyla uygulayanlara da bu iş çok ağır geliyor. Dolayısıyla öğretmenin iş yükü ağırlaşıyor.

4- Ders konuları arasında, özellikle ders kitaplarına serpiştirilmiş birçok etkinlik örneği var. Yani etkinlikler öğrenciyi yeterince aktif hale getirebiliyor. Ayrıca bir performans görevine gerek yok.

5-bir başka görüş te şöyle:

Proje ve performanslardan aynı hedef amaçlanmaktadır. Yalnızca proje yeterlidir, ayrıca bir de performans görevi vermek artı bir yük oluşturmaktadır.

Meselenin bir başka boyutu da bazı öğretmenlerin performans yazılısı gibi garip bir uygulamaya gitmeleridir. Böyle bir yazılı yapılamaz. Bu bir durumu kurtaran öğretmen davranışıdır.

Aslında MEB çok güzel bir iş yaptı. Bir kere öğrenciler ve hatta bu görevin gerçek failleri veliler anlamsız bir yükten kurtuldular. Haliyle değişiklikten öğretmenler de memnun. Zaten o değerlendirme ölçeğini doldurmak başlı başına bir işkence idi.

Bakanlığı kutluyor ve böyle icraatların başka beklentilerde de olmasını temenni ediyoruz.

Akla gelen soruyu biz de soralım:

Performans Görevi kalkınca neye göre not verecek öğretmenler?

Bu durumda yapılabilecek pek fazla bir şey yok. Yine uzmanlar tarafından hazırlanacak ölçeklere göre Öğrenci Ürün Dosyaları’na bakılarak not verilebilir.

Belki de sözlü notu yeniden gündeme gelebilir.

Ne dersiniz?