AKP Secim beyannamesinde yeni, yep yeni bir ifade kullanılmıştır. Devlet içinde paralel ve yatay örgütlenmelere müsaade edilmeyecek deniliyor. Paraleli hepimiz biliyoruz ancak yatay veya dikey örgütlenmeyi ilk defa duymaktayız. Acaba Sayın Başbakan ve teorisyenleri bu ifadeyi kullanmakla neyi kast ettiler diye düşündük taşındık bulamadık ve kendilerine sormakta yarar gördük.

Mesela bürokrasideki atamaları bir sendika aracılığıyla gerçekleştirirseniz bu ne tür bir örgütlenmedir. Yatay mı, paralel mi?

Okul Müdürlerini İlçe ve Şube Müdürleri değil de dışarıdan birileri değerlendiriyorsa bu değerlendirmeyi yapanlar hangi örgüte mensuptur yatay mı, dikey mi?

Atanan İl Müdürü veya İlçe Müdürü kendi amirlerinden değil de bir sendikadan gelen listeye göre mülakat komisyonunu oluşturuyorsa bu yatay bir örgütlenme midir yoksa paralel bir örgütlenme midir?

   Mesela atanan mülakat komisyonlarına listeler verilip şunları müdür yapacaksınız diye talimatlar gidiyorsa bu yatay bir örgütlenme midir yoksa paralel bir örgütlenme midir?

   Okul Müdürlerine Müdür yardımcısı seçme yetkisi verdiğiniz halde bunu kendileri yapamıyorsa bir sendika buna müdahale ediyorsa bu hangi örgütlenme kategorisine girer?

   Devletin gücünü memura karşı sopa olarak kullanıp bana üye olmasan stajyerliğin kalkmaz, ya da hakkında soruşturma var bize üye ol hal edelim deyip sendikasına üye yapmaya çalışan örgüt hangi kategoriye mensuptur? Paralel mi yatay mı?

Sağlık çalışanını tehdit edip bana üye olmasan sana fazla nöbet yazarım, yerini değiştiririm diye tehdit eden örgüt hangisidir? Paralel mi, yatay mı yoksa dikey mi?

   Belediye çalışanına kan kusturan aynı işi yapan çalışanların farklı maaş almalarına neden olan kendilerine üye olmayanlara en ağır işleri veren örgüt hangi örgüttür? Paralel mi, yatay mı, dikey mi?

Büro da, ulaşımda, diyanette kendilerinden olmayanlara devletin gücünü kullanarak yetkili olmadıkları halde atadığınız amirlere ve hatta belki de size talimatlar yağdıran örgüt hangisidir? Paralel mi, yatay mı dikey mi? Madem yatay ve paralel örgütlere izin yok peki bunlar hangi örgüte mensupturlar.

   Kendi ifadeleridir. Biz bugüne kadar kalkınmayı önceledik ve adaleti öteledik istenilen ağırlığı vermedik. Sosyal politikalar konusunda yeterince mesafe alamadık gibi bir sürü sözde farkındalık kokan ifadeler. Biz sizin cemazü evveliniz de biliriz demiştiler. Aslında biz de sizi saha da gördük. Kin ve nefret gözünüzü o kadar kaplamış ki seksen beş doğumlu birine yirmi sekiz şubatın sorumluluğunu yükleyecek kadar.

     Kardeş ne oluyor nedir bu kıyım diye sorduğumuzda ya bize de yapılmıştı. Halbuki adam beş yıl önce yani mevcut hükümet döneminde göreve başlamış biridir. Eğer zerre kadar normalleşmeye ihtiyaç duysaydınız ceberutluk yapan hiç kimseyi ödüllendirmezdiniz. En azından bir öğretmenin ölümüne neden olan Valinizi cezalandırırdınız. Haydi bunu yapmadınız öğretmen döven İlçe Müdürünü neden görevden almadınız. Yatay örgütlenmenin bir nolu İlçe Müdürünün üzerinde idarecilik alındığı halde okul müdürüyken İlçe Müdürü yaptığınıza da şahit olduk. Kusura bakmayın ancak bu sözleriniz ateşin bacayı sardığını görmenizden kaynaklandığını düşünüyoruz. Yoksa siz kimseye acımadınız ve acımazsınız.

Remzi ÖZMEN

TES İstanbul 8 Şube Başkanı