Adil Gülmez
Öğrencilerimizin Başarısı İle Gurur Duyuyoruz
Bunu da gördük ya daha başka neler göreceğiz merak ediyorum.
Ülkemin çocukları TEOG sınavında üstün başarı göstermişler, binlerce şampiyon çıkarmışlar.
Sevinmemiz gerekmiyor mu?
Elbette, sevinmeli ve çocuklar gibi şenlenmeliyiz.
Ama yağma yok, sevindirmezler.
Şöyle coşup eğlenemezsin, birileri çıkar illaki senin havanı bozar.
Çok görürler sana çocuğunun başarısı ile sevinmeyi.
Zihin bulandırıcı soruları sıralarlar arka arkaya…
O hale gelirsin ki kendi çocuğundan şüphe eder duruma düşersin.
Diyorlar ki TEOG’da binlerce şampiyon çıkardık ama Avrupa genelinde yapılan PISA sınavlarında son sıralarda sürünüyoruz.
Adama Bakar mısınız, TEOG ile PISA’yı kıyaslıyor ve bundan çıkardığı netice ile benim ülkemin insanını adeta rezil ediyor, küçümsüyor.
Bırak ta sevinelim birader…
Yarınlar için çocuklarımızdan yana ufkumuzu aydınlatacak beklentilerimiz var bizim, karartmasan olmaz mı?
Bir ambiyans oluşturulmaya çalışılıyor.
Hedef direk MEB’tir.
Oluşturulmak istenen hedef algı ise bakanlık bu işi başaramıyor dolayısı ile bu hükümet başarısız.
Yemeyiz ve yedirmeyiz.
Her şeyi sizin daha iyi bildiğiniz günler geride kaldı.
Bu ülkenin insanları çocuklarının TEOG başarısı ile gurur duyuyor.
Vesselam.
***
Ne yazık ki oluşturulmaya çalışılan algının etkisinde kalarak bu başarıyı karartmaya çalışanlara bazı uyarılar yapmamız gerekecek.
Kanaatime göre TEOG başarısının nedenlerini üç maddede izah edebiliriz.
1-TEOG için tüm ülkeyi kuşatan bir toplumsal isteklendirme vardı. Öğrenciler ve velilerimiz bu rüzgârın etkisine kapılarak çalışma tempolarını en üst düzeye çıkardılar. Başarıda bu etken unsuru görmemek ancak kısır bir önyargının esiri olmakla ifade edilebilir.
2-Sınıfta öğretmenlerimizin yaptığı sınavla ondan haftalar önce yapılan TEOG sınavını kıyaslamak mantıklı değil. Konular ilerlemiş, yeni bilgiler ilave olmuş yani iki sınav hiçbir cihetten aynı değil. Bu durumda başarı düşebilir de artabilir de. İki sınav arasındaki diğer bir fark ise her iki sınava karşı öğrencilerin aynı motivasyonu taşımadıkları gerçeğidir.
3-Esas tehlikeli olan ise TEOG ile sınıfta yapılan sınav farkını bahane ederek bu durumu öğretmenlere bir kabahat olarak fatura edilmek istenmesidir. Bir öğretmen sınıfındaki öğrencisinin başarısını garanti edebilir mi? Hangi öğretmenin bu yönde bir taahhüdü olabilir ki? Ya da hangi öğretmen öğrencisinin kırık not almasından haz duyabilir ki?
Son olarak Milli Eğitim Bakanlığının konuya ilişkin açıklamasını vermek istiyorum:
“Ortak sınavlarda uygulanan testlerin ortalama güçlük düzeyi 0.56’dır. Ortalama güçlük düzeyi testteki başarının yüzdelik olarak ifadesi olarak yorumlanabilir. Tüm öğrencilerin testteki başarısının yüzde 56 olduğu ifade edilebilir. Testteki soruların ortalama ayırt edicilik düzeyi 0.60’dır. Soruların ayırt edicilik düzeyleri gayet yüksektir.
Testin geneline bakıldığında, ortak sınavların orta güçlükte ve yüksek düzeyde ayırt edicilik değerlerine sahip olduğu görülmektedir. Güvenilirlik, ölçme sonuçlarının hatadan arınık olma derecesi olarak tanımlanmaktadır. Güvenilirlik katsayısı 0 ile 1 arasında değerler almaktadır. Güvenilirlik katsayısının 1’e yakın bir değer alması, testin güvenilir sonuçlar ürettiği şeklinde yorumlanır.
2014 yılında elde edilen güvenilirlik katsayılarının hem alt testler düzeyinde hem de tüm test genelinde yüksek olduğu görülmektedir...”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.