Mehmet Akif Ersoy’u vefatının 83. yıl dönümünde rahmetle yâd ediyoruz

Mehmet Akif Ersoy’u vefatının 83. yıl dönümünde rahmetle yâd ediyoruz

Millî değerlerimizi yansıtan eserleriyle ve mücadeleci kişiliğiyle bugünümüzü aydınlatmaya devam eden Mehmet Akif Ersoy’u vefatının 83. yıl dönümünde rahmetle yâd ediyoruz.

Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince,
Günler şu heyulayı da er geç silecektir.
Rahmetle anılmak, ebediyet budur amma,
Sessiz yaşadım, kim beni, nerden bilecektir?

Millî değerlerimizi yansıtan eserleriyle ve mücadeleci kişiliğiyle bugünümüzü aydınlatmaya devam eden Mehmet Akif Ersoy’u vefatının 83. yıl dönümünde rahmetle yâd ediyoruz.

Umutsuzluğun karanlığında kaldıkları her durumda milletlerin ruhunu, aklını ve yolunu aydınlatan meşaleler vardır. Onlar bizlere çıkış ve çözüm yolunu; aklın, ilmin, direnişin, kurtuluşun, gayretin, mücadelenin, yenilenmenin ve yenilmemenin yolunu gösterir. Onların yaktığı meşale her zaman içimizde, ruhumuzda özgürlük ve istiklal ateşini tutuşturur. Onlar zamanları, mekânları aşan şahsiyetleriyle ortak kültür varlıklarımız ve değerlerimizdir.

Bu ortak değerlerimizden biri olan Mehmet Akif Ersoy, öncü bir aydın, fedakâr ve ciddi bir mücadele adamı, muhteşem bir şair; aldığı geleneksel ve modern eğitimle son derece donanımlı bir âlim, idrak kabiliyetiyle arif, savaşta cepheye atılacak kadar vatansever ve hakiki bir mütefekkirdir.

İstiklal ve istikbal mücadelemizin en zor dönemlerinde bağımsızlık fikrini İslam coğrafyasına taşıyan Mehmet Akif, Müslümanların kalplerinin bir ve beraber atması için çaba göstermiştir. Coşkulu, heyecanlı ve daima umutlu kişiliğiyle milletimize öncülük eden millî şairimiz, çıkardığı dergiler, yazıları ve konuşmalarıyla bir düşüncenin, inancın, idealin taşıyıcısı olmuş; şiirleri ve İstiklal Marşı ile bu misyonu en veciz ifadelerle dile getirmiştir. İstiklal Marşı ile Mehmet Akif milletimizin kalbinde, gönlünde, tertemiz hatırasında ve fikri hafızasında müstesna bir yere sahip olmuştur.

Gönderildiği Mısır’dan 1936’da dönem Mehmet Akif, aynı yıl İstanbul’da vefat etmiş, Fatih Camii’ne getirildiğinde cenazesi sessiz, tenha ve yalnız gibi görünmüştür. Ancak, bir yüksekokul öğrencisi, cenazenin millî şairimize ait olduğunu fark etmiş, koşarak arkadaşlarını haberdar etmiştir. Haber halk arasında yıldırım hızıyla yayılmış, iman ve istiklal şairini derin bir vefayla sahiplenen milletimiz, kısa zamanda son görevi için geldiği Fatih Camii avlusundan caddelere taşmıştır. Bu manzara, resmî yaklaşımın sessizliğe gömmek istediği Akif’e milletin derin bir yakınlıkla sahip çıkıp, onu bağrına, kalbine gömdüğünün de resmi olmuştur.

Akif’in bedenen öldüğü o gün, Asım’ın Nesli gerçek manada doğmuştur. Akif’i omuzlarında taşıyan gençlik, esasen onun inancını, ideallerini, kavgasını, hayallerini, hedeflerini taşımıştır, taşımaktadır.

İslam coğrafyasındaki haksızlıkları, hukuksuzlukları, zulmü sona erdirmenin yolu, millî marşımızdaki o ruhu daima canlı tutmayı başarmaktan geçmektedir. Samimi, sahici kişiliği, tertemiz ahlakı, mütevazılığı, ahde vefası ve dinine, milletine sadakati İstiklal Marşı’nda tecessüm eden Akif’in bu mirasını gelecek nesillere aktarmak, onun düşünce ve ideallerini yaşatmak en büyük görevimizdir.

Eğitim-Bir-Sen olarak, Mehmet Akif Ersoy’u; millî kimliğimizi oluşturmuş bu müstesna şairimizi her fırsatta anmaya, anlamaya ve anlatmaya devam edeceğiz.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.