İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü'nden 'zorunlu bağış' uyarısı
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Yazıcı, "zorunlu bağış" diye adlandırılan uygulamayı kesinlikle uygun bulmadıklarını belirterek, "Velilerimizden bağış adı altında herhangi bir ücret alınmasını kesinlikle istemiyoruz." dedi.
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı, "zorunlu bağış" diye adlandırılan uygulamayı kesinlikle uygun bulmadıklarını belirterek, "Velilerimizden bağış adı altında veya kayıt ücreti adı altında herhangi bir ücret alınmasını kesinlikle istemiyoruz." dedi.
Yazıcı, yeni eğitim öğretim yılının başlaması dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, kayıt sırasında bağış talebi konusunda uyarıda bulundu.
Levent Yazıcı, her yıl okul kayıt dönemlerinde velilerden ücret alınması tartışmalarına değinerek, "zorunlu bağış" diye adlandırılan uygulamayı kesinlikle uygun bulmadıklarını ifade etti.
Bu durumu hoş görmelerinin mümkün olmadığını dile getiren Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Velilerimizden zorunlu bağış adı altında veya kayıt ücreti adı altında herhangi bir ücret alınmasını kesinlikle istemiyoruz. Velilerimiz de bu konuda olabildiği kadar hassaslar. Biz de aynı hassasiyeti paylaşıyoruz. Bu tür olumsuzlukların giderek azalması söz konusu ama nispi olarak da gerçekten bazı sorunların yaşandığı, velilerimiz tarafından ifade ediliyor. Bu başvurular üzerinde ivedilikle gerekli önlemleri alıyoruz. Sorunun çözümü için çözüm ortağı oluyoruz.
Tabii bunların tamamen azalması karşılıklı iş birliğine bağlı. Velilerimiz, okullarımız birbirlerini daha iyi anlayarak hareket ettiğinde, sorunun daha kolay çözüleceğini düşünüyorum. Bu konuda veli-okul iş birliği, çok kritik öneme sahip. Yani velilerimiz ne kadar okulla bütünleşir, ne kadar okullarımızın karar mekanizmalarında, yenilikçi bir uygulamaya sahip olmasında katkı sağlarlarsa aslında bu tür sorunlar da azalacak."
"Çocuklarımızı umutla, mutlulukla yetiştirmemiz çok önemli"
Bir eğitimci olarak başarıyı salt üniversite kazanma ya da akademik başarı ekseninde değerlendirmemeye çalıştıklarını vurgulayan Yazıcı, her öğrencinin kendi kapasitesi, yeterlilikleri, ilgi ve ihtiyaçları doğrultusunda geliştiren, yetiştiren her uygulamayı başarı olarak nitelendirdiklerini belirtti.
Öğrencileri, yatkın oldukları alanlar itibarıyla geliştiren her uygulamanın onlara etki edip, yaşamlarına farklı bir boyut eklemesinin başarı olduğunu aktaran Yazıcı, şöyle devam etti:
"Akademik başarı doğrultusunda bakarsak, proje okullarımızın hepsi zaten merkezi sınavla öğrenci alan okullarımız. Tabii akademik başarı olarak üniversiteye öğrenci yerleştirmede yüzde 99'lara varan oranları olan okullarımız var. İstanbul Erkek, Cağaloğlu, Kabataş gibi liselerimizde de çok yüksek oranlarda yerleştirme söz konusu. Fen liselerimiz, özel statüde olan okullarımızın hepsinde de öğrenci akademik ve üniversite yerleştirme başarısı çok yüksek ama her okulumuzun kendi içerisinde başarıları çok önemli."
Öğrencileri sosyal, kültürel, sportif alanlarda geliştiren çalışmaların da çok önemli bir başarı olduğuna işaret eden Yazıcı, TÜBİTAK gibi bilimsel projeler ve proje tabanlı yazılım merkezli uygulamalardaki başarıların, öğrencileri 21. yüzyıl becerilerine hazırlayan robotik kodlamaların çok önemli olduğunu vurguladı.
"Başarıyı çok yönlü ele almak gerekir"
Yazıcı, başarıyı çok yönlü olarak ele almak gerektiğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Akademik başarının yanında, hayata uyum başarısı, hayata hazır olabilme başarısı çok önemli. Çocuklarımızı aslında umutla, mutlulukla yetiştirmemiz çok önemli. Kendi değerleriyle örtüşen, gerçekten vatan sevgisiyle, millet sevgisiyle yetiştirdiğimizde çok başarılıyız. Ailesiyle, toplumla uyumlu, sorumluluk üstlenebilen, etkin bir vatandaş olabilmek, insanlara faydası olan bir insan yetiştirebilmektir, aslında başarı. Bu yönüyle her okulumuzun bence çok farklı alanlarda, kategorilerde başarıları var.
Biz bütün okullarımızın çok başarılı olması için de hep beraber çalışacağız, bu sene de öyle olacak. Bu konuda velilerimizin de diğer kurum ve kuruluşlarımızın da valiliğimizin koordinasyonunda, belediyemiz, kamu kurumlarımız, sivil toplum örgütlerimiz, ailelerimiz, herkesin eğitimden beklentisi çok yüksek. İşte, hepimiz iş birliği yaptıkça, çocuklarımıza kol kanat gerdikçe başarı artacaktır."
"FATİH bin 700 okulda uygulanıyor"
Yazıcı, FATİH (Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi) Projesi'nin İstanbul'da bin 700 okulda uygulandığını söyledi.
FATİH Projesi'nin eğitim ve öğretimde fırsat eşitliğini sağlamak, okullardaki teknolojiyi iyileştirmek, bilişim teknolojileri araçlarının öğrenme-öğretme sürecinde daha fazla duyu organına hitap edilecek şekilde derslerde etkin kullanımı amacıyla başlatıldığını belirten Yazıcı, projenin faz faz sürdüğünü dile getirdi.
Yeni eğitim döneminde 3. faz uygulamalarının süreceğini anlatan Yazıcı, "Milli Eğitim Bakanlığı ihale süreçleri yürütülüyor. En nitelikli ve iyi şekilde bu işlemlerin yapılma çalışmaları sürüyor. İstanbul'da da projeden yararlanacak okul sayımız düzenli olarak artacak." diye konuştu.
"Tematik Lise Projesi ile okul sektör iş birliği sağlandı"
Yazıcı, geçen yıl başlatılan mesleki teknik eğitimde teori ve pratiği birleştiren "Tematik Lise" projesinde plastik, kuyumculuk, ayakkabı, metal, seramik, tekstil ve perakende alanlarında 7 okulun bulunduğunu belirterek, bu projeyle sektör ile iş birliğini sağladıklarını ifade etti.
Bu projenin okul ile sektör iş birliğinin güzel bir örneği olduğunu aktaran Yazıcı, "Öğrencilerimizin belli bir alanda yoğunlaşarak, o alanda ara insan gücünden ziyade nitelikli insan gücü olarak yetiştirilmesini sağlayacak bir yapıya dönüştü. Eğitim dönemi öncesi tematik liselerin bazılarını gezme olanağı da buldum. Gerçekten, atölyeleriyle, altyapı ortamlarıyla çok iyi bir şekilde yapılandırılmış okullar. Tematik liselerimizin öğrencilerimiz tarafından çok tercih edileceğini düşünüyorum." şeklinde konuştu.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.