YÖNETİCİ DEĞERLENDİRME SÜDECİNDE İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜKLERİNİN SORUMLULUĞU

              Okul ve kurum Yöneticilerini değerlendirme süreci devam ediyor. İlgililer “yönetici.meb.gov.tr” adresinden yöneticiyi değerlendirmek suretiyle puanlıyorlar. Değerlendirme işlemine başlamadan önce WEB sayfasında “değerlendirmeleriniz sadece sizin tarafınızdan görüntülenmekte olup, değerlendirmelerinizi kurum müdürleri, il ve ilçe kullanıcıları süreç içerisinde göremeyecek olup, süreç sonunda sadece tüm değerlendiricilerden aldıkları hesaplanmış toplam puanı görebileceklerdir.” gibi bir ifade karşılaşmaktadırlar. Ancak bu uyarıda bir eksiklik mevcuttur. “Bilgi edinme hakkı dışında göremeyecekler” ifadesi eklenebilirdi belki de. Zira idarenin Bilgi Edinme Mevzuatına göre bilgi verme yükümlülüğü bulunmaktadır.

            İlgili mevzuatta Kurum ve kuruluşlar, Kanunda yer alan istisnalar dışındaki her türlü bilgi veya belgeyi başvuranların yararlanmasına sunmak ve bilgi edinme başvurularını etkin, süratli ve doğru sonuçlandırmak üzere, gerekli idarî ve teknik tedbirleri almakla yükümlüdürler denilmektedir. Açıklanması hâlinde Devletin emniyetine, dış ilişkilerine, millî savunmasına ve millî güvenliğine açıkça zarar verecek ve niteliği itibarıyla Devlet sırrı olan gizlilik dereceli bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkı kapsamı dışında bırakılmıştır. Ayrıca Devlet sırrına ilişkin bilgi veya belgeler, ülkenin ekonomik çıkarlarına ilişkin bilgi veya belgeler, İstihbarata ilişkin bilgi veya belgeler, haberleşmenin gizliliği, ticarî sır vb. bilgi ve belgeler Bilgi Edinme Mevzuatının kapsamının dışında bırakılmıştır.

           Bu bilgiler ışığında değerlendirdiğimizde okul yöneticisine verilen değerlendirme sonuçları devlet sırrı değildir, ülkenin ekonomik çıkarı ile ilgili değildir, ticari sır değildir, haberleşme gizliliği içermez ve bir kamu görevi ifa edilmiştir. Dolayısıyla taraflar bilgi edinme amacıyla başvurduğu takdirde idare, kamu görevi ifa edenlerin işlem sonuçlarıyla ilgili bilgiyi ayrı ayrı vermekle yükümlüdür. Gizleyemez saklayamaz. Kaldı ki; verilen puanların ve görüşlerin saklanması de yersizdir. Görüş bildiren onun arkasında durmakla da mükelleftir. Öyle ya örneğin yönetici hakkında “adaletli davranmıyor” diyorsa, bunu açıklayabilmelidir. Aksi takdirde müfteri durumuna düşmeyecek midir? Kanıtlayamadığı bu iftira fiili idarece gizlemek ve bilgi vermemek yoluyla üzeri mi örtülecektir?

          Şimdi realiteye bir bakalım. Puanlamada okul %40 ilçe %60 söz sahibi iken hiçbir öğretmen okulunda müdürü ile karşı karşıya kalmak istemez. Sonuçta iş huzurunun bozulması riski de vardır. Veli de aynı şekilde çocuğu o okulda eğitim almaya devam edecek ve yöneticiyle yüz yüze bakacaklardır. Ayrıca verecekleri puanlar belirleyici olmadığını da düşüneceklerdir. Bunun yanında değerlendirme soruları belgeye dayalı olmayan sübjektif soruları içerdiğinden hukuki anlamda da sorumluluk sahibi olacağı düşüncesiyle yapacağı değerlendirmede daha dikkatli olma yolunu seçecektir.

          Böyle bir durumda ilçe müdürlüklerine ağır sorumluluk düşmektedir. Okulundan tam puan almış veya değerlendiricilerin çoğunluğundan olumlu puan almış bir yöneticiye ilçe milli eğitim müdürlüğü olarak puan vermemek gibi bir sorumluluğun altına tek başlarına imza atacaklardır. Bu hem hukuki sorumluluğa hem de vicdani rahatsızlığa neden olacağı bir gerçektir. İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri şöyle bir yöntemi de seçmeleri ihtimal dâhilindedir; okulundan yüksek puan almış yöneticilere bu doğrultuda puanlama yapma gibi… Bu yöntemi ilke olarak kabul edip istisnasız her yöneticiye uygulama ki, şu an en açıklanabilir ve en mantıklı yöntem bu gibi görünüyor. Sorumlulukları ağır, işleri zor, Allah kolaylık versin.