İşte Genel Başkan Yalçın'ın o açıklaması:

Eğitimin ülkenin ve toplumun geleceğindeki önemini inkâr etmiyorsak, bu konuda toplumca hemfikirsek; öğretmenlerin, yılda bir gün hatırlanıp, günlerinin kutlanılıp, yılın geri kalanında kendi sorunlarıyla baş başa bırakılmaması gerekiyor.

Şu an mevcut öğretmenlerimizin yarısından fazlasının son on beş yılda atanmış olduğu, bir zamanlar sıradan olduğu için kanıksanan ‘öğretmensiz sınıf’ ve ‘ek iş yapmak zorunda kalan öğretmen’ profilinin geçmişte kaldığı, yer değiştirme ve görevlendirme usullerin keyfiyete tabi kılınmasının ve kalabalık sınıfların tarih olduğu, tabu haline getirilmiş konularda reformlar yapıldığı, öğretim programlarında başarılı yapısal dönüşümler gerçekleştirildiği, bütçede en yüksek payın istikrarlı bir şekilde eğitime ayrıldığı bir zaman dilimindeyiz.

Ancak gelinen nokta ve elde edilen nicel başarı, sorunları ve bunlara yönelik çözüm ihtiyacını, öğretmenin haklı beklentilerini gölgelememeli, seslerine ve taleplerine duyarsız kalınmamalıdır.

Öğretmen sayısının geçtiğimiz yıllardaki artışına paralel olarak öğretmenlerimizin sorunları da artmış; alınan kararlar hayata geçirilmemiş, verilen sözler unutulmuş, talepler sayısal çoğunluğun gölgesinde görmezden gelinmiştir.

Bir kısmı Millî Eğitim Şura kararlarına yansıyan;

-Her yıl kasım ayında bir maaş tutarında ikramiyenin verilmesi,

- Ek ders birim ücretinin artırılması,

-Eğitim kurumu yöneticilerine makam tazminatı ödenmesi,

-Maaş kalemlerinin emekli maaşlarına yansıtılarak emekliliklerinin eziyete dönüştürülmemesi,

-Sıra tayinini içeren sürdürülebilir ve adil bir yer değişikliği sürecinin inşası,

-Öğretmen ilk atama sürecinde mülakat uygulamasının kaldırılması,

-Az gelişmiş bölgelerde öğretmen istihdamına yönelik malî teşviklerin sunulması,

-Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik uygulamalarının sona erdirilmesi,

-Yer değişikliği süreçlerinde aile bütünlüğünün sağlanması,

-Öğretmenlik Meslek Kanununun, mesleğe yaraşır bir içerikle yeniden ele alınması,

-Eğitimcilere yönelen şiddete karşı caydırıcılık sağlayacak yasal düzenlemeler yapılması,

-Eğitim kurumu yöneticiliğinin ikincil görev olmaktan çıkarılarak profesyonel bir mesleğe dönüştürülmesi,

-Öğretmenlerin de öğretmeni olan ve öğretmenleri yetiştiren akademisyenlerin malî haklarının artırılması,

gibi sorunlar hâlâ çözülmeyi ve çözümü sağlayacak iradenin ortaya konulmasını beklemektedir.

Öğretmen sayısının bir milyonu aşmasına ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısındaki azalmaya rağmen, OECD ülkeleriyle kıyas edildiğinde hâlâ ciddi oranda öğretmen ihtiyacının varlığı gözetildiğinde bütçe gerekleri mazeretinin ardına sığınılmadan daha fazla öğretmen atamasının yapılması elzemdir.

Bu duygu ve düşüncelerle;

Şehit öğretmenlerimizin ruhları şâd, mekanı cennet olsun.

Vatan, millet, bayrak, medeniyet şuuru için ter döken, öğrencilerimizi geleceğe hazırlayan öğretmenlerimiz var, milletimiz bahtiyar, devletimiz payidar olsun.