Abdullah Damar
Felsefe Öğretmenlerinin Hikâyesi
Ülkemizdeki öğretmen yetiştirme ve atama politikasızlığının en açık örneklerinden biri de, felsefe grubu öğretmenliği alanında yaşanan (Felsefe-psikoloji-sosyoloji) tutarsızlıklar ve çelişkilerdir.
Hükümet politikaları, farklı siyasi partilere göre değişiklik gösterebilir, hatta farklı olmaması garip bir durum olarak karşılanır. Ancak aynı siyasi partinin, farklı Milli Eğitim Bakanları, aynı konularda, taban tabana zıt kararlar alırsa, bu durum kamuoyu tarafından anlaşılamaz. Tartışma konusu edilir.
Bu tartışmalı konulardan biri de, felsefe grubu öğretmenlerinin atanması konusunda dönem dönem yaşanan farklılıklardır.
Felsefe grubu öğretmenleri bilindiği gibi, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı lise ve dengi okullarda, özel eğitim kurumlarında, Felsefe grubu öğretmeni olarak çalışırlar. Ayrıca aylık karşılığı okutabileceği bazı derslere de girebilirler. Felsefe, Sosyoloji, Mantık, Psikoloji, Eğitim sosyolojisi, Vatandaşlık ve insan hakları eğitimi, Felsefe tarihi, Bilim tarihi, İnsan ilişkileri, Demokrasi ve insan hakları, Estetik, Eğitim psikolojisi, Öğretim ilke ve yöntemleri, Grupla çalışma teknikleri, Halk eğitim ve toplum kalkınması araştırma teknikleri, Öğretmenlik meslek bilgi dersleri, bilgi kuramı, düşünme eğitimi.
MEB, felsefe derslerinin liselerde zorunlu olmaktan çıkarılmasıyla birlikte, bu alanda yaptığı atamaları azaltmaya başladı. Örneğin; 2013 Ağustos atamalarında sadece 146 atama yapıldı. Bu nedenle yıllar itibarıyla bu bölüm mezunlarının sayısı yaklaşık 15 bin civarına yükseldi. Bu tablo, liselerde ders saatlerinin artırılmaması ve üniversitelerdeki bölüm sayısının azaltılmaması durumunda, felsefe grubu öğretmenlerinin, yıllar geçtikçe atanma umutlarının tükeneceği bir noktaya gelecektir.
Konumuzla bağlantılı olan bir başka olumsuz tablo da, okullardaki rehber öğretmen açığıdır. Okullarımızda, 2013 Ağustos atamaları yapıldıktan sonra bile hala 14 bini aşkın rehber öğretmen açığı bulunmaktadır.
Bu olumsuz tabloyu düzeltmek ve PDR açığı alanında yaşanan olağanüstü açığı gidermek için Hükümetler çeşitli tarihlerde önlem alma yoluna gitmişlerdir. Bu önlemler, değişik tarihlerde felsefe grubu öğretmenlerini, rehber öğretmen olarak atamak şeklinde ortaya çıkmıştır. Bu atamaların dayanağı olarak;
1. 2003 yılından bu yana MEB Hizmet İçi Eğitim Dairesi Başkanlığınca (Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürlüğü) Felsefe Öğretmenliğine kaynak olan felsefe grubu mezunlarının, Rehber Öğretmenlik yapmaları için çeşitli zamanlarda ve farklı saatlerde hizmet içi eğitime tabi tutulmaları.
2. Felsefe grubu öğretmenliği mezunlarının, yıllardan beri özel öğretim kurumlarında Rehber Öğretmen olarak çalışıyor olmaları.
3. 2013 yılında MEB Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürlüğünce düzenlenen 840 sayılı Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Hizmet İçi Eğitim Programı ile bundan böyle Felsefe grubu öğretmenliği mezunlarının, Rehber Öğretmen olma statüsü kazanmış olarak;
a) Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde
b) Özel Okullarda, Kolejlerde
c) Özel Ana Okullarında vb. tüm özel eğitim ve öğretim kurumlarında Rehber Öğretmenlik yapabileceğimizin belirlenmesi.
4. MEB’in, önceki yıllarda yeterli sayıda Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık mezunu olmadığından dolayı ihtiyacı karşılamak için Felsefe Grubu öğretmenlerini devlet okullarında görevlendirmiş olması.
Bu konuda örnek gösterilebilecek atama dönemleri ve ilgili atama kılavuzlarına bakılabilir.
a) 2003 MEB İlk Atama Kılavuzu
b) 2004 MEB İlk Atama Kılavuzu
c) Haziran 2011 Öğretmenlik için Başvuru ve Atama Kılavuzu
d) Ağustos 2011 Öğretmenlik için Başvuru ve Atama Kılavuzu
Felsefe Grubu Öğretmenleri, yıllardır dershanelerde rehber öğretmenlik görevini vicdanlarından gelen sesle, mesleki yeterlilikle ve kendilerine duydukları sonsuz güvenle başarılı bir şekilde yürütmekteler. Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığının aldığı yeni bir karar ile (11.05.2011 tarih ve B.08.0.TTK.0.07.04.00.360.04/3192 sayılı kurul mütalaası ) şu an ülkemizdeki tüm özel okullarda ve rehabilitasyon merkezlerinde rehber öğretmenlik görevi, felsefe grubu öğretmenlerine tanınmıştır.
Rehber öğretmen açığından ötürü rehberlik hizmeti alamayan ve bir şekilde çeşitli suçlara karışarak okuldan tamamen uzaklaştırılan, okul köşelerinde sigara içen, uyuşturucu madde kullanan, cinsel istismara uğrayan sorunlarından kurtulmak için şiddete , saldırganlığa başvuran binlerce öğrencimiz mevcuttur. ( 2009-2010 öğretim yılında disiplin ve devamsızlık gibi nedenlerle okuldan ilişiği kesilen öğrenci sayısı 404 bin 383). Bu risk grubuna Rehberlik hizmetinin aksatılmadan ve en kısa zamanda verilmesi gerekmektedir.
Bu önemli bilgiler dikkate alındığında Rehber öğretmen ihtiyacının karşılanması ve kamu yararının gözetilmesi adına, bu işi özelde yıllardır yapan ve rehber öğretmenliğin yan alanı olan felsefe grubu öğretmenleri, her hangi bir haksızlığa mahal vermeden 3.öncelik hakkıyla yeniden yan alan atamasını talep etmektedir. 3.öncelik hakkı, sıfır puanlı bir PDR mezununu, doksan puanlı bir Felsefe Grubu Öğretmeninden daha öncelikli kılan sadece kamu yararı gözetilerek bahsi geçen sıkıntıları azaltmaya yönelik tanınan bir haktır.
Felsefe Grubu derslerinden birinin de psikoloji olduğu ve rehber öğretmenliğin ücretli öğretmenlikle karşılanamayacağı da hesaba katılırsa, okullarımızdaki rehber öğretmen açığının bir an önce kapatılmasının elzem bir durum olduğu ortadadır.
2003, 2004 yıllarında 1’er defa ve 2011 yılında 2 defa toplamda 4 defa olmak üzere bazı dönemlerde yapılan ek öğretmen atamalarında Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık mezun sayısı yetersiz olduğu için ve kamu yararı düşünülerek bu yönteme başvurulmuş ve Rehber Öğretmen açığı Felsefe Grubu Öğretmenleri tarafından karşılanmıştır. Aynı amaçla yan alan hakkının önümüzdeki öğretmen atamalarında da tekrar tanınması için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.