Adil Gülmez
Erkeklere Ayakta İşemeyi Yasaklayalım
İSVEÇ’TE Sol Parti, erkeklere genel tuvaletlerde oturarak işeme zorunluluğu getirilmesi için yasa teklifi verdi. Yasa teklifinin gerekçesinde, ayakta işeme nedeniyle genel tuvaletlerde hem klozetlerin hem de tuvalet zeminlerinin sidik içinde kaldığı ve bunun insan sağlığı açısından tehlike oluşturduğu belirtildi. Gerekçede oturarak işemenin sidik torbasını tam olarak boşaltmaya da yardımcı olduğu gibi, prostat sorununun daha az ortaya çıkmasına katkıda bulunduğu ifade edildi. (Taraf, 26 Haziran 2013 Çarşamba)
Başlığı beğendiniz mi?
İsveç, bir İskandinav ülkesi.
Hayat standartları dünyanın en ileri ülkelerinden biri.
Aydınımızın da, köylümüzün de ve hatta dindar olanların dahi gidip yaşamak istediği özgürlükler ülkesi.
Kendi ülkesinde bir şekilde rahatsız edilmiş binlerce mültecinin yaşadığı, yaşama imkanı bulduğu bir devlet.
Bilim, sanat ve teknolojide çok gelişmiş bir kraliyet idaresine sahip bir memleket.
Nobel barış ödülünün ev sahibi.
***
Böyle bir çağrının bizim ülkemizde olduğunu hayal ediniz.
Bu teklifi yapan milletvekilinin başına gelmedik bir şey kalır mıydı?
Adam her türden aşağılayıcı, dışlayıcı hakarete maruz kalır böyle bir öneri getirdiğine bin pişman olurdu.
Müslüman bir ülke olması hasebiyle bu önerinin Türkiye’de verilir olması gerekirdi.
Sanırım son günlerde yaşadığımız bunalımlı süreç bizim bu tür konuları oturup müzakere etme imkânlarını ortadan kaldırıyor.
On yıllardır atmaya çalıştığımız köprüler artık yok.
Düşünebiliyor musunuz, bu gün Başbakanla yüz yüze gelmemek için “akil adamlar” heyetinden istifa eden Murat Belge bundan yaklaşık otuz sene önce Beyazıt Meydanı’daki Başörtüsü eylemlerine imza atarak destek vermişti.
Yine Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan Doğu Perinçek te o gün Murat Belge ile birlikteydi ve oda imza atmıştı.
Bir de şimdiki durumumuza bakın, ne oldu bize, daha neler olacak?
Etrafımızda gelecek günlerimizi kapkara yapmaya aday bir çok senaryo uçuşuyor, ne yaptık ta bunlar başımıza geliyor, düşünmeye değmez mi?
Musab olduğumuz bunca devahi yetmez mi Ya Rab!
***
Her şey bir tarafa, bu günün çocukları oturup kalmasını bilmiyorlar.
Mecazi anlamda söylemiyorum, gerçek anlamlarıyla ifade ediyorum; genç nesil nasıl çömüleceğini, nasıl diz çöküleceğini ya da bağdaş kurulacağını bilmiyor.
Özellikle kızlarımızın çökme-kalkma eğitimine tabi tutulmaları ileriki yaşlarda anne olmaları için çok önemli.
Şimdi okullarımızı kapattık ama tüm camilerde ve Kur’an kurslarında eğitim-öğretim başladı.
Çocuklarımızı sadece diz çökmeyi bile öğrenebilmeleri için yaz kurslarına göndermemiz gerekiyor.
Bu yaşlarda diz çökmesini, çömmesini öğrenmeyen insanlar belli bir yaştan sonra bu hareketleri yapamıyorlar ve mesela camiye gittiklerinde çok komik durumlara düşebiliyorlar.
Son yıllarda camilerde bolca rastladığımız iskemle ya da tabure üzerinde namaz kılanların bir nedenleri de geçmişlerinde hiç diz kırarak oturmamaları.
Buradan MEB’na bir teklifte bulunalım: öğrencilerimize beden eğitimi derslerinde diz çökme, bağdaş kurma ve çömme eğitimleri verelim.
İşimiz hep takla atmak olmamalı.
***
Yazımıza ser levha ettiğimiz “ayakta bevl” etmeye gelince, dinimizin bu konudaki görüşü şöyledir:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.