Eğitim-Bir-Sen Üniversite Başkanlar Kurulu Sonuç Bildirgesi
Eğitim-Bir-Sen 56. Başkanlar Kurulu Toplantısı, üniversite şube başkanlarının katılımıyla EBS Otel Ankara’da yapıldı.
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, samimiyetle, cesaretle, kararlılıkla yürüttükleri mücadelenin, akıttıkları terin, gösterdikleri çabanın karşılığını büyük oranda aldıklarını belirterek, “Temel hak ve özgürlükleri sınırlayan yasakların kaldırılmasını, eğitim ve çalışma hayatının önündeki engellerin kaldırılmasını sağladık, onlarca sorunu çözüme kavuşturduk. Birlik ve beraberliğimizi, sayısal büyümemizi daha da sağlamlaştırarak, dostluk halkalarına yenilerini ekleyerek, kazanımlarımızı, nitelikli faaliyetlerimizi zenginleştirerek hak, emek ve özgürlük mücadelemizi, rehavete kapılmadan, kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi.
Eğitim-Bir-Sen 56. Başkanlar Kurulu Toplantısı, üniversite şube başkanlarının katılımıyla EBS Otel Ankara’da yapıldı.
Üniversitelerde akademik ve idari personelin yaşadığı sorunların ve çözüm önerilerinin görüşüldüğü, yapılması tasarlanan sendikal çalışmalara ilişkin istişarelerin yapıldığı toplantının açılışında konuşan Genel Başkan Ali Yalçın, mazlumdan, mağdurdan, millî iradeden, medeniyet değerlerinden yana sergiledikleri duruşun, yaptıkları faaliyetlerin ve elde ettikleri kazanımların eğitim çalışanları, kamu görevlileri tarafından teveccühle karşılandığını, gelinen noktada sadece Türkiye’de değil, uluslararası alanda da takip ve takdir edilen bir sivil toplum kuruluşu olduklarını söyledi.
Hak ve özgürlükleri sınırlayan yasakların kaldırılmasını, eğitim ve çalışma hayatının önündeki engellerin kaldırılmasını, hayal dahi edilmeyen sorunların çözüme kavuşturulmasını sağladıklarını kaydeden Yalçın, “Samimiyetle, cesaretle, kararlılıkla yürüttüğümüz mücadelenin, akıttığımız terin, gösterdiğimiz çabanın karşılığını da büyük oranda aldık. Eğitim-öğretim ve bilim hizmet kolunun genel yetkili sendikası olarak, birlik ve beraberliğimizi, sayısal büyümemizi daha da muhkemleştirerek, dostluk halkalarına yenilerini ekleyerek, kazanımlarımızı, nitelikli faaliyetlerimizi zenginleştirerek hak, emek ve özgürlük mücadelemize ilk günkü azim ve kararlılıkla devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
“Verdiğimiz mücadele, girişimlerimiz, ısrarlı takibimiz sonucunda eğitim çalışanlarının, kamu görevlilerinin kronikleşen pek çok sorununun çözümünü sağladık” diyen Yalçın, “3600 ek gösterge çalışmasının kapsamının genişletilerek sorunun çözüme kavuşturulmasında imzamız var. Uzun soluklu mücadelemiz neticesinde 2011’de 280 bin sözleşmelinin, şimdi de 460 bini bulan sözleşmelinin kadroya geçirilmesini; toplu sözleşme ikramiyesinin getirilmesini, yükseltilmesini, yüzde iki barajını geçen sendika üyelerine 918 lira ödenmesini sağlayan, ‘sendikacılığa özen, sendikalı olmaya önem’ kazandıran biziz. 50/d’lilerin 33/a’ya alınmasında çabamız, çalışmalarımız, girişimlerimiz ve kararlı duruşumuz var. 4/C’lilerin önce 4/B’ye, mücadeleye devam edip daha sonra da kadroya geçirilmesi konusunda emeğimiz var. Öğretim elemanlarının ek ödemelerini artıran, geliştirme ödeneğinin ödenmesine devam edilmesini, jüri üyelerine ücret verilmesini, üniversite disiplin kurullarında sendika temsilcisinin yer almasını, lojmanda yüzde 15’in idari personele tahsisini, lojman komisyonuna sendika temsilcisinin katılımını, ikinci öğretimde fazla çalışma ücretinde kapsamın genişletilmesini, bazı üniversite çalışanlarının ek tazminatlarında artışı, üniversitelerde itfaiyeci kadrolarında bulunanların hizmet sınıfının yardımcı hizmetler sınıfından genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmesini, üniversite yurtlarında fazla çalışma ücreti artışını sağlayan sendikayız. Şimdi sıra, ‘üniversite idari personelinin yer değiştirebilmesi için’ mücadeleyi sıkılaştırma ve toplu sözleşmede öngörülen süre bitmeden değişikliği sağlamadadır” ifadelerini kullandı.
Ali Yalçın, toplu sözleşmede karar altına aldırdıkları ‘üniversite idari personelinin üniversiteler arası yer değişikliği’ konusunda somut adım atılması için çabalarının devam ettiğini dile getirerek, şöyle konuştu: “Hiç kimsenin şüphesi olmasın, üniversite idari personeline yer değişikliği hakkını sağlayacak olan, hizmetli, memur, şeflerimiz, şube müdürlerimiz başta olmak üzere, genel idare hizmetleri ve yardımcı hizmetler sınıfı personelinin mali ve özlük haklarında iyileştirmeler yaptıracak; görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının başta üniversiteler olmak üzere tüm kurumlarda yapılmasını, karar mekanizmalarında sendikaların daha fazla temsilini sağlayacak olan da inşallah biz olacağız. Toplu sözleşmede karar altına aldırdığımız üniversite idari personelinin üniversiteler arası yer değişikliği konusunda somut adım atılmasını sağlayacağımıza inancımız tamdır.”
Açılış konuşmasının ardından, şube başkanları söz alarak, sahada karşılaştıkları sıkıntıları, üniversite çalışanlarının sorunlarını dile getirdiler.
Başkanlar Kurulu sonuç bildirgesi
-Irk, dil, din, sınıf gibi, hiçbir ayrım gözetmeksizin, temel insan haklarının korunmasının ve yaşatılmasının zorunlu değerler olduğu gerçeğinden hareketle hukukun üstünlüğüne, adalete, hakkaniyete dayalı uluslararası siyasal bir düzenin tesis edilmesi zorunludur. Dünyanın birçok yerinde sistemli olarak sürdürülen insan hakları ihlallerine, insanları yerinden yurdundan edip sığınmacı veya mülteci durumuna düşüren sömürü düzenine, zulmün her çeşidine son verilmesi, bunların sorumlularının hukuk önüne çıkarılması için vicdan ve hak bilincine sahip her insan, sivil toplum kuruluşu ve devlet sesini yükseltmeli, üzerine düşeni yapmalıdır.
-6 Şubat’ta meydana gelen depremlerde çok sayıda insanımızın hayatını kaybetmesi, binlerce kişinin yaralanması hepimizi yasa boğmuştur. Acımız, sıkıntımız, sınavımız büyük olsa da umudumuzu, kardeşliğimizi, beraberliğimizi, dayanışma duygumuzu kaybetmedik. Bu zor ve sıkıntılı süreci el birliğiyle aşacağımıza inanıyoruz. Yaraların sarılması, acıların dindirilmesi ve bölgenin tekrar ayağa kaldırılması için üzerimize düşen görev ve sorumluluğu yerine getirerek milletimizin yanında durmaya devam edeceğiz.
-14 Mayıs’ta gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı ve 28. dönem milletvekili genel seçimlerinin sorunsuz, çatışmasız ve yüksek katılımla; milletimizin hukuka bağlılığını, siyasete güvenini ve demokrasiye verdiği önemi ifade edecek mahiyette gerçekleştirilmesini diliyor; seçimlerin milletimiz, ülkemiz ve dünyanın mazlum milletleri açısından hayırlı sonuçlara vesile olmasını temenni ediyoruz.
-4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu, emeğin değerini gözeten bir yaklaşımla yeniden ele alınmalı; sendikal hak ve özgürlükler, örgütlenme ve toplu pazarlık hakkı kamu görevlilerinin hukukunu koruyacak, güncel ihtiyaçlara cevap verecek şekilde geliştirilmelidir.
-Depremden etkilenen bölgelerden göç eden üniversite personeli ile bölgede kalan üniversite personelinin barınma ve ulaşım başta olmak üzere, temel ihtiyaçları karşılanmalı; üniversite çalışanlarının hayat şartlarının niteliği artırılarak var olan desteklerin sürekliliği sağlanmalıdır. Bunun yanı sıra, üniversite personelinin yer değişikliği veya görevlendirilme talepleri karşılanmalıdır.
-Yükseköğretimde reform yapılmasının gerekliliği konusunda toplumun tüm kesimleri arasında uzlaşma olmasına rağmen Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) yapısı ve rektör seçimleriyle sınırlı kalan reform ve değişim beklentileri kısır tartışmalardan kurtarılmalı; küresel siyasi, sosyal, toplumsal ve iktisadi değişim ve dönüşümlere, talep ve beklentilere cevap verebilecek bir yükseköğretim sisteminin inşası için somut adımlar atılmalıdır.
-Türkiye’nin iktisadi ve toplumsal kalkınmasına yeni bir soluk getirecek nitelikte, bilimsel bilgi ve teknoloji üretiminde, öncü nesillerin yetiştirilmesinde aktif rol oynayacak üniversitelerin oluşabilmesi için özgür düşünceye sahip fertler yetiştirmeyi hedefleyen, kalkınmaya yönelik bilimsel bilgi üretiminin sağlanmasının yanında iş güvencesini esas alarak katılımcı bir yükseköğretim yönetimini önceleyen yeni bir yükseköğretim kanunu ivedilikle çıkarılmalıdır.
-Mobbing kavramının ülkemizde literatüre girmesinde üniversitelerdeki hukuka aykırı uygulamaların başat rol oynadığını üzüntüyle müşahede ediyoruz. Bu kapsamda, 2547 sayılı Kanun’un 13/b-4 maddesinin üniversite rektörlerince sınırları çizilmemiş yetkiye dayanılarak bir baskı, sürgün, mobbing, hukuksuzluk, sendikal ayrımcılık aracı olarak kullanılmasına son verilmelidir.
-Üniversitelerin topluma katkıda bulunabilmeleri ve bilimsel bilgi üreten kurumlara dönüşebilmeleri, akademisyenlerin zamanlarını araştırma ve bilgi üretmeye hasredebilmeleri amacıyla akademik personelin iş güvencesinin sağlandığı, mali haklarının ve çalışma şartlarının iyileştirildiği, akademik yükselmelerin objektif ve adil bir şekilde gerçekleştirildiği, akademik özgürlüklerinin ve haklarının genişletildiği ve sağlam bir esasa kavuşturulduğu bir yükseköğretim sisteminin inşası gereklidir.
-Son yıllarda yükseköğretim sistemindeki hızlı genişlemenin sonucu olan yükseköğrenim öğrencisi sayısının artışıyla yerelde üretilen bilimsel bilgi ve teknolojinin toplumsal ve iktisadi gelişmedeki anahtar rolü karşısında daha kaliteli ve rekabetçi bir yükseköğretim sistemi kurulabilmesi için öğretim elemanı sayısının artırılması elzemdir.
-Bilimsel ve toplumsal bilgi üretimi, iktisadi sonuçları olan teknoloji gelişimi için iş güvencesine sahip bir akademik personel istihdamının zorunlu olduğu gerçeğinden hareketle, araştırma görevlileri başta olmak üzere, öğretim elemanlarına istihdam ve akademik yükselmelerinde kadro ve iş güvencesi sağlanmalıdır.
-Uluslararası literatürde ‘üniversite personeli’ kavramı içinde idari personelin akademik personelden ayrı düşünülmediğini bir kez daha hatırlatıyor; üniversite idari personelinin, akademik personele tanınan özlük haklarından istifade etmesi başta olmak üzere, özlük haklarında iyileştirme yapılmalıdır.
-Toplu sözleşmede karar altına aldırdığımız ‘üniversite idari personelinin üniversitelerarası merkezî yer değişikliği’ talebiyle ilgili kurumlarca çalışma gerçekleştirilerek düzenleme yapılması konusunda somut adımlar atılmalı ve idari personelin üniversitelerarası merkezî yer değişikliğini sağlayacak bir sistem ivedilikle kurulmalıdır.
-Kamu kurum ve kuruluşlarında daire başkanı olarak görev yapan kamu görevlilerine tanınan makam tazminatı hakkı kamu üniversitelerinde aynı unvanla çalışan daire başkanlarına da tanınmalıdır.
-657 sayılı Kanun’un yürürlüğe konulduğu tarihten bu yana geçen zaman zarfında kamu idaresinde gerçekleşen gelişim ve dönüşüm karşısında hiçbir fiilî gerekçesi ve olgusal gerçekliği kalmayan yardımcı hizmetler sınıfı uygulamasına son verilmeli, yardımcı hizmetler sınıfı çalışanları genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmeli ve özlük hakları iyileştirilmelidir.
-Eğitim-öğretim ve bilim hizmet kolunun genel yetkili sendikası Eğitim-Bir-Sen olarak, hak, emek ve özgürlük mücadelemizi yeni zeminlere taşıyarak; üyelerimizin ve eğitim çalışanlarının haklarının korunup geliştirilmesi, ülkemizde demokratik zeminin güçlendirilmesi ve emeğin saygınlığının artırılması için sendikal yürüyüşümüzü azim ve kararlılıkla sürdüreceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.