Dün Hocalı, bugün Gazze
Soykırım, bir insanlık suçudur ve bu suç batılılar tarafından özellikle İslam coğrafyasında defalarca en ağır şekilde işlenmiş ve işlenmektedir. Suçlu devletler değişse de genel olarak düşünce yapılarının hepsinde aynı olduğunu görmekteyiz.
Soykırım, bir insanlık suçudur ve bu suç batılılar tarafından özellikle İslam coğrafyasında defalarca en ağır şekilde işlenmiş ve işlenmektedir. Suçlu devletler değişse de genel olarak düşünce yapılarının hepsinde aynı olduğunu görmekteyiz.
Başını ABD’nin çektiği emperyalistler, İslam coğrafyasında doğrudan veya iş birlikçileri aracılığıyla vahşice kan dökmekte, katliamlar yapmaktadır. Yaşlılar, kadınlar, çocuklar gözü dönmüş katiller tarafından öldürülmektedir. Cesetlerle çektikleri fotoğraflar, kameralara yaptıkları açıklamalarla bu insanlık dışı uygulamalardan memnun olduklarını, iftihar ettiklerini göstermektedirler.
Siyonist İsrail tarafından Gazze’de 7 Ekim’den bu yana yarısından fazlasının kadın ve çocuklardan oluştuğu 29 bin Filistinli katledilmek suretiyle soykırım suçu işlenmeye devam etmektedir.
Bu suç, 32 yıl önce Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında da işlendi. Kadın veya erkek, genç ya da yaşlı demeden yüzlerce insan dünyanın gözü önünde katliama uğradı. Masum insanların katledilmesine karşı dünya kahreden bir sessizliğe büründü, adeta üç maymunu oynadı. Biz ise unutmadık; aklımıza, kalbimize kazıdık bu acıyı.
1992 yılında, 25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan gece Ermeniler, Hocalı kasabasında savunmasız durumdaki 613 Azerbaycanlı kardeşimizi vahşice öldürdü, 487 kişi ağır yaralı olarak kurtulurken, bin 275 kişi ise esir alındı. Katliamda sadece insanlar öldürülmedi; başta tarihî camii, mescit ve medreseler olmak üzere, bütün kültür eserleri, tarihî doku ve kimlik de yakılıp yıkıldı. Tarihe kara bir leke olarak geçen o gecede, maddi ve manevi varlıklarıyla insanlık katledildi.
Bütün haksızlıklara rağmen bölgenin barış ve istikrarı için işgalin sona erdirilmesi ve sorunun müzakere ile çözülmesi girişimleri her defasında sonuçsuz bırakılmıştır. Bunun yanı sıra, kimi dış güçler ve diasporanın desteğinden cesaret bulan Ermenistan, zulmünü sürdüreceğini sanmış, 12 Temmuz 2020’de Azerbaycan’ın sınır kenti Tovuz’a saldırarak yeni bir işgal girişiminde bulunmuştur. Azerbaycan’ın özgürlük ve adalet özlemini içeren iradenin siyasi ve askeri kararlılığıyla işgalciler hak ettikleri karşılığı almıştır. Türkiye’nin de desteğiyle askeri olarak savaş meydanında açık, kesin bir karşılık veren Azerbaycanlı kardeşlerimizin 44 gün süren başarılı harekâtı, Karabağ’ı işgalden kurtarmış, özgürleştirmiştir.
Tarihî ve hukuki olarak Azerbaycan toprağı olan Karabağ ve Şuşa, Ermenistan’ın işgalinden kurtarılmış, Hocalı’da işlenen zulmün, vahşetin hesabı sorulmuş, şehitlerin intikamı alınmıştır. Bu savaş ve zafer, geç de olsa haksızlığın sona ermesi, adaletin tesisi, mazlumların intikamı, zalimlerin cezalandırılması adına da tarihî bir başarı ve aşamadır.
Başarıya ulaşan bu özgürleşme mücadelesinin başta Filistin olmak üzere, yaşanan işgal ve zulümlerin sorulacak hesabının başlangıcı olmasını diliyoruz.
Eğitim-Bir-Sen olarak, zalimlere merhametin mazlumlara zulmetmek anlamına geldiğini, unutulan katliamın tekrarlanacağı gerçeğinden hareketle, hiçbir ülkenin saldırıya uğramamasını, işgal edilmemesini, insanların katledilmemesini temenni ediyor; Hocalı soykırımının yıl dönümünde failleri lanetliyor, şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.