Bu gün Rize’de Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde çok önemli bir toplantı yapılıyor.

Her yıl bir İlahiyat Fakültesi’nin ev sahipliğinde Türkiye’nin farklı illerinde gerçekleştirilen İlahiyat Fakülteleri Din Eğitimi Anabilim Dalı Koordinasyon Toplantılarının bu yıl gerçekleştirilecek on altıncısı, 24-25 Mayıs 2014 tarihlerinde RTE Üniversitesi’nin ev sahipliğinde yapılacak.

Toplantıya İlahiyat fakülteleri Din Eğitimi Anabilim Dalında görev yapan 70’ten fazla akademisyen katılacaktır. Ana teması, Türkiye’de Din Eğitiminin Sorunları ve Çözüm Yolları olan toplantı, Panel ve Çalıştay şeklinde tertip edilecektir.

Yukarıdaki satırlar bana ait değil.

İlgili üniversitenin web sayfasından aldım onları.

İlk bakışta insanı heyecanlandıran ifadeler var.

Din eğitiminin sorunları ele alınacak ve çözüm önerileri müzakere edilecekmiş.

Bu toplantıyı dkabhaber adına takip etmek istedim fakat girişimlerim başarılı olamadı.

Sorumlu hocamıza bir türlü ulaşamadım.

O yüzden programı belli olmayan bir toplantıya da illa da katılayım diyemedim.

Ben, bu toplantıda son günlerin tartışmalı konusu dkab öğretmenliği bölümlerinin niçin kapatıldığı ve bundan sonra nasıl bir yol izlenmesi gerektiği üzerinde durulacak sanmıştım.

Sanırım böyle bir durum olmayacak.

Öğrenciler boşuna bağırıp çağırdılar sağda solda…

Dkab kapatılamazmış, bal gibi kapattılar.

Kafa konforuna düşkün hocalarımız da sureti haktan görünmeyi pek severler.

Dkablardan iyi eleman yetişmiyormuş…

Sanki bu çocuklar kendi kendilerine yetişiyorlar…

Durum hakkında geniş kapsamlı bir dosya hazırlayıp orada çözüm önerileri sunalım dedim.

Bu amaçla konuyla ilgili olduğunu düşündüğüm bazı akademisyenlere sorular yönelttim.

Ne yazık ki cevap alamadım.

Aklıma bir sürü acaba geldi fakat burada yazamayacağım.

Bir soruyla bitirelim:

Dkab ve dkabçılar Hüdai Nabit mi?