Sokak çatışmalarına dönen Sur'daki operasyon neden bu kadar uzun sürdü? Asker ve polis ne durumda? PKK'nın taktik ve yöntemi hangi ülkeden?
Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk, çatışmaların en yoğun bölgeye girdi ve gözlemlerini yazdı.
Öztürk, halkın operasyonları desteklediğini söyleyerek, 15 yıldır bölgede görev yapan bir emniyet amirinin sözlerine dikkat çekti; Çok şehit verdik ama halkı kazandık.
İşte Öztürk'ün bölgeden izlenimleri;
Sur'u görünce hemen Halep aklıma geldi. Sur'u Halep'e benzetmek istiyorlar. Tüm taktikler, yöntemler, saldırılar Esad'ın ve Şii milislerin yöntemleriyle aynı.
Emniyet, asker, din adamı, sokakta vatandaş herkesle konuşmaya çalıştım. Çatışmaların en yoğun olan bölgelerine gittim.
ÇOK ŞEHİT VERDİK AMA HALKI KAZANDIK
“Kurşunlu Camisini karargaha çevirmişlerdi. Şu etraftaki binaların tepelerinde keskin nişancılar, sürekli ateş açıyordu. Biz de camiyi geri almak istiyoruz.
-Avluda bomba tespit ettik. Arkadaşım Mustafa'yı, bombayı etkisiz hale getirirken şehit ettiler. Almak için atıldık, yaralandık.
Bizi tahrik etmek ve şehidimizi almaya zorlamak için, sürekli Mustafa'nın cansız bedenine ateş ediyorlardı. Sonunda şehidimizi aldık ama kahrolduk. Bunun etkisinden uzun süre kurtulamadık.
GÜVENLİK GÜÇLERİMİZ SOKAK ÇATIŞMASINI ÖĞRENİYOR
Sur'u kesinlikle Halep'e çevirmek için uğraşıyorlar. Suriye rejimi, Şii milisler ve Şebbihaların Halep'te uyguladıkları taktiklerin aynısını burada uyguluyor PKK.
Sokakları, evleri tahrip etmek, camileri, kiliseleri savaş aracına çevirmek, sonra da yakmak, hepsini Halep'te de gördüm. Her yere keskin nişancı yerleştirip hayatı durdurmak, insanları göçe zorlamak, İran ve Suriye rejim askerlerinin taktiğiydi.
Sur'da çatışan teröristler, kesinlikle İran ve Suriye rejimi tarafından eğitilmiş. Suriye'de bomba, tuzak, keskin nişancı eğitimleri almış, Kobani, Cezire'de sokak savaşına katılmışlar, güvenlik kuvvetleri de bunu söylüyor.
Sur halkı bu militanları tanımıyor, 'bunlar Türkiyeli olmayan insanlar' diyor.
-Asker ve polislerle çatışma alanlarında konuştuk. Sokak savaşı tecrübesi yok ikisinin de. Orada öğreniyorlar. Dünyanın en zor savaşı aslında. Bir Özel Harekatçı, “sivilleri kalkan yapıp, arkasından ateş ediyorlar.
Buna müdahale etmemiz imkansız” diye, işlerinin daha da zor olduğunu anlatıyor.
-Ancak hem polis, hem de asker her çatışmada yeni şeyler öğreniyor, not ediyor, tecrübe hanesine ekliyor. En zor saha Sur.
Sokakların darlığı, evlerin düzensiz yapısı, alt yapı bozukluğu buradaki çatışmaları daha da zor duruma getiriyor.
-Asker ve polisin uyum içindeki çalışması dikkat çekici. Operasyon timleri karma yapılıyor artık. Moralleri son derece yüksek.
Yozgatlı bir askerin kumanyasını askerle paylaşması, bir polisin, askerin nöbet yerine çay getirmesi şahit olduğum günlük durumlardı.
“Artık oda oda savaş veriliyor”