Gel de sinirlenme…

Şu hale bakın yahu; son iki aydır en az beş tane yazı yazdım bu konuyla ilgili.

Sahanın uzmanı diye bazı ilahiyat profesörlerine sorular geçtim.

İyi günde olsunlar tenezzül edip geri dönen yani sorularımı cevaplayan olmadı.

Şimdi kalkmış eğitim haberleri içerikli siteler din kültürü ve ahlak bilgisi şoku diye yazıyorlar.

Neyin şoku eğer ortada bir şok varsa bu eğitim içerikli haber sitelerine daha çok yakışır.

Evet, daha önce defalarca yazdığımızı tekrar etmek zorundayım.

Ne demiş atalarımız:

“Ettekraru ahsen velev kene yüz seksen”

Tekrarda fayda vardır, yüz seksen defa bile olsa.

Bilindiği gibi 28 Şubat sürecinde ortaya bir DKAB olayı çıktı.

Önceleri ilahiyattan yetişen sahanın öğretmenleri eğitim fakültelerinin bünyesinde açılan din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği bölümünde yetiştirilmeye başlandılar.

Ancak yeterli kıvamda olmadıklarından iki yıl önce İlahiyat fakültelerinin bünyelerine alındılar.

Orada da başka sıkıntılar oluştu.

Çözüm bulunamayan bu sorunu kökünden kazıyıp atmak çok cazip gelmiş olacak ki hiç itiraz gelmedi.

Tabi birkaç öğrencinin faaliyetini ve onlara destek olan hocaları saymazsak.

Biz de bir ilahiyatçı dkab öğretmeni olarak bu durumdan vazife çıkardık kendimize.

Mehmet Fatih Bütün isimli meslektaşımla bir site kurduk, yayınımıza devam ediyoruz:

http://dkabhaber.com/kendinden-nefret-eden-dkab-ogretmeni/ Okuyup incelemenizi öneririm.

Evet, din kültürü öğretmenliği şoku yaşanıyor ama keşke bu sorun kayıtlarla yüz yüze gelmeden fark edilseydi.

Dkabhaber sorunu sonuna kadar takip edecek.

Zaten önerisini de ortaya koymuş durumda, müşterisini bekliyor.

Nasıl ki ilahiyat fakülteleri imam-hatip liselerinin ihtiyacı olan mesleki öğretmenleri yetiştiriyorsa kurulacak Dkab Fakülteleri de bu dersin öğretmenlerini yetiştirsin.

Demiş ve bir adım daha ileriye gitmiş dkab sahasının imamhatiplerden daha önemli olduğunu da iddia etmiştik.

Ama hepsi nafile, kimse sesimizi duymamış.

O yüzden şimdi din kültürü şoku diye başlık atıyorlar…

Veyl olsun…