Milletçe Cumhuriyet Bayramını coşkuyla kutluyoruz ya; tabansızlar kendilerine sağlam bir zemin bulabilmek adına halkın coşkusunu istismar ediyorlar. Bakıyorsunuz nereden geldikleri belli olmayan “kaldırım türemişleri” bir anda yol kenarlarında bitiveriyorlar. Ellerinde kocaman sopalara tutturulmuş bayraklar var, para kazanmak için satıyorlar.

Satsınlar, devam etsinler, ekmeklerini böyle kazanıyorlarsa kimsenin diyeceği bir şey olamaz. Ama öyle değil işte, kazın ayağı başka. O, bayrakların üstünde olmaması gereken bir şey var, bir resim var.

Şimdi bir bayrakçıya gidip çok sevdiğiniz birinin resmini bayrağımızın üstüne bastırsanız suç olur mu, olur. Peki, çok sevdiğiniz bir sporcunun ya da film artistinin resmini koydursanız suç olur mu, olur. Ya siyasi bir lidere ne dersiniz, onlardan birinin resmi de suç teşkil eder mi, eder. O halde kişiye özek hukuk olamayacağına göre Mustafa Kemal’in resminin hem de kalpaklı resminin bayrağımız üzerine basılması suç değil mi?

Suç ise gereğini yapmak gerekiyor.

Neden Türkiye Cumhuriyeti Bayrağının üzerine resim basılması takibata uğramıyor?

Bu konuda idari maslahat vardır denilebilirse o zaman bir yetkili çıkıp bunu ilan etsin.

İdari herhangi bir maslahat olmadığı gibi bu mesele artık bir ayrışma noktası haline gelmiştir. Mesela bu Cumhuriyet Bayramında tatilden istifade ederek bir İstanbul gezmesi yapın. Öyle çok para harcamazsınız, korkmayın. Belediye otobüslerine binin, akbil basın, simit yiyin. Seyahat esnasında da ara sıra gözlerinizi kaldırıp binaların pencerelerine bakın. Farkı ve farklılaşmayı müşahede ettiniz değil mi?

Bazı binalarda bayraklar olması gerektiği gibi iken bazılarının üzerinde Mustafa Kemal resimleri var. İlginçtir zengin ve lüks semtlerde üzerinde resim bulunan bayraklar birden çoğalıyor. Orta halli semtlerde ise bayraklar normal hallerinde. İşte size bir ayrışmanın fotoğrafı. Siz her iki tarafa da farklı anlamlar hamledebilirsiniz.

İşte bu olmaması gereken bir durum. Hukuksuzluk ancak problem üretir. Kimse daha ilerisini iddia edemez. Bir yanlışlık var ise düzeltilmeli, aksi takdirde en kötü kanunlar kanunsuzluktan yeğdir deme hakkı doğar.