Doğan CEYLAN
Bakanlığın 12. Sınıfta devamsızlık hatası
Yıllardır kangrene dönüşmüş olan bir sorun var. Ülkemizde 12. Sınıf öğrencileri okula devam etmiyorlar. Devamsızlık süresi dolanlar rapor alıyor. Okula gelmek yerine dershanelere gidip sınava hazırlanıyorlar. Dershaneye gitmeyenler bile okula gelmiyor. Rapor alıp evinde sınava hazırlanıyor.
Geçen yıl Bakanlık tarafından bakanlık müfettişleri ile eğitim müfettişlerinin ülkedeki tüm liseler ve dershanelerde konuya ilişkin inceleme yapmaları istendi. Konu incelendi çözüm önerileri sunuldu. Bu yıl yine devamsızlık olayları had safhada… Ankara il Milli Eğitim Müdürlüğü bu konuda eğitim müfettişlerinden çalışma yapmalarını istedi. Yine liseler ziyaret edildi.
Bir yanda bu çabalar sürerken tüm bu çabaları bir kenara atıp adeta öğrencileri devamsızlığa teşvik eden bir yazı yayımlandı. Bu hata Ortaöğretim Genel Müdürlüğü’nün 19.09.2012 tarihli 23400 sayılı yazısıdır. Bu yazıya göre derslerden geçer not aldığı halde devamsızlık süresi dolan Sancaktepe Lisesi’nden bir öğrenci başarısız sayılmıştır. Öğrenci dava açmış, mahkeme ise yürütmeyi durdurma kararı vermiştir.
Bakanlık bunun üzerine bir yazı çıkararak hakkaniyet açısından mezun durumda olup devamsızlıktan kalan bütün 12 . sınıf öğrencilerinin sınıf geçirilmelerini emretmiştir.
Bakanlığın bu yazısı nedeniyle öğrenci ve velilerde 12. Sınıfta dersten geçer not aldıktan sonra sınıf geçmek zorunludur. Devamsızlık yapılabilir, kanaati oluşmuştur.
12. sınıflarda öğrenci devamsızlıkları artarak devam etmektedir. Bakanlığın bir yandan devamı sağlama çabaları sarf edip diğer yandan devamsızlığı meşrulaştıran emirler vermesi anlaşılır değildir.
Yönetmelikte yer alan “Ders yılı içinde toplam 20 gün okula özürsüz olarak devam etmeyen öğrenciler, notları ne olursa olsun başarısız sayılır.” Hükmü o kadar açıktır ki “Notları ne olursa olsun” ifadesinin üzerine bir öğrenciye geçer not aldı diye sınıf geçirilmesi yönetmeliğe aykırıdır. Mahkemenin bu açık hükme rağmen yürütmeyi durdurma kararı vermesinde başka bir gerekçe olabilir. Öğrenciye zamanında tebliğ yapılmaması, uzun süreli sağlık kurulu raporu olması gibi. Böyle bir gerekçesi yoksa zaten mahkemenin kararının doğru olmadığı ortadadır. Dolayısıyla bu kararı devamsızlığı meşrulaştıran bir karar olarak sunmak son derece yanlıştır.
Mesele mahkemenin kararı ise idare mahkemesi kararlarının sadece kişiyi bağladığını, sadece Dava Daireleri Kurulu Kararlarının genele uygulanması gerektiğini herkes bilir. Sözkonusu karar idare mahkemesi kararı olduğundan kararın genele uygulanmasını istemek yanlıştır. Kaldı ki ortada esastan verilmiş bir mahkeme kararı yoktur. Sadece yürütmeyi durdurma kararı vardır.
Bakanlık 12. Sınıfların okula devamını samimiyetle istiyorsa sözkonusu yazıyı derhal iptal etmelidir. Yoksa ikinci dönemde okullarda 12. Sınıf öğrencisi bulunamayacaktır.
Doğan CEYLAN
Yönetim Bilimi Uzmanı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.