Mustafa Kemal Atatürk; bir devlet adamı, bir asker olarak milletimize büyük hizmetleri olmuş milletimizin yetiştirdiği kıymetli devlet adamıdır. Devletimizin banisi, milletimizin kahraman evladıdır. Milletimiz tarihinin en sıkıntılı döneminde sinesinden çıkmış ve yeniden külleri üzerinden devletimizi inşa etmiştir. Bu kıymetli hizmetleri ile daima güzel hatıratıyla anılması da muvafık bir durumdur. Bunun yanında Mustafa Kemal, bir insan ve bir fanidir. Mustafa Kemal’i bunun dışına taşırmak da şüphesiz ona haksızlık olur. Kendisi de pek çok defa fani oluşunu dile getirmiş belki de bu yaşananları önleyici tedbir alma ihtiyacı hissetmiştir.

Son birkaç gündür ülkemizin değişik şehirlerinde organize bir eylem olduğu çok belli özellikle ilkokullarımız da öğrencilerin Mustafa Kemal Atatürk fotoğrafları önünde secde eder biçimde tertip edilmiş 10 Kasım anma töreni etkinlikleri ile sarsıldık. Evet, gerçekten sarsıldık.  Masum ve bigünah çocuklarımıza bunu kim neden yaptırır? Aileler bu durumdan haberdar mıdır? Bir de bunun sosyal medya araçları ile yayılmasındaki gaye nedir? En dikkate şayan durum ise ülkenin değişik şehirlerinde aynı elden çıkmışçasına aynı seremoninin tekrar edilmiş olması. Nasıl oldu da tören düzenleyen öğretmenler aynı şeyi düşündüler? Yüreğimizi kanatan bu görüntüler şunu da düşündürdü tabi ki bu yıllardır vardı da iletişim kanalları bu kadar genişlik kazanınca m ı toplum olarak bunları görür olduk.  Yıllarca İslam ile ismi özdeşleşmiş Türk milletinin( Batı dillerinde Türk doğrudan Müslümanı ifade eder)  evlatlarını kim hangi cesaretle bunu yaptırabiliyor. Meselenin bir Atatürk sevgisi olmadığı aşikârdır. Mesele bir toplum kendi özlerinden koparılıp binlerce yıl öncesinin geriliğine pagan inanışlarına doğru götürülmek isteniyor. Bu bildiğiniz bir “Gericilik”tir. Toplumu mağara devri insanlarının inanışlarına sürükleme gayreti asla saf bir yaklaşım değildir.

MEMURSEN Genel Başkanı Ali YALÇIN’ın sosyal medya hesapları üzerinden verdiği tepkinin aynısını olabiliyorsa daha şiddetlisini tüm sivil toplum örgütleri göstermelidir.  Bu bir sınırları yoklama hamlesidir.  Kimin neye nasıl tepki verdiğinin ölçüldüğü bir sosyal deneydir. Tepkinin zayıflığı raddesinde de ivme kazanacaktır. Doğrudan Hz. Musa ile Samiri arasındaki o meşhur kıssaya bağlayacağımız bu vakaların kendini Müslümanlığa adamış milletimiz evlatları üzerinde oynanan büyük bir oyun olduğu ve bunun da Atatürk resimleri arkasına saklanarak yapıldığı muhakkaktır.  Bir tabu yaratmak ve bu tabunun arkasından edecekleri kötülükleri planlamak oyunudur ve ifşa olmuştur. Atatürk milletimizin kahraman evladıdır, hepimizin değeridir fakat bir Tanrı değildir. Bir Rab da değildir. Bir kuldur. Hiçbir evladımız da Atatürk sevgisi adı altında onun resimlerine secde ettirilemez. Bu bir pagan ayinidir. Bunun ne Atatürk’le ne de Atatürk sevgisi ile bir irtibatı olamaz.

Bu bir tören hatası olarak değerlendirilmesin. Sayın Milli Eğitim Bakanımız Ziya SELÇUK’tan meseleye olabildiğince ciddiyetle yaklaşmasını ve müsebbiplerinin emsal olacak bir ceza ile tecziyelerinin sağlanmasını Türk toplumu olarak bekliyoruz. Tüm sivil toplum örgütlerine tepkilerini ortaya koymaları gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz. Çocuklarımızın elinden, milletimizin gönlünden en kıymetli hazinemiz “imanımızın” alınmasına müsaade edilmesin Kimse tertemiz çocuklarımızı kirli fikirleri ile kirletmesin buna tevessül edenler cezalarının tam karşılığını görsün. Bu hiçbir ad altında masum bir kutlama etkinliği olarak topluma şirin gösterilmesin. Vesselam…

İbrahim Hakkı CELİS

memurpostasi.com