Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), yaklaşık iki yıl aradan sonra politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını indirerek 250 baz puan düşürdü ve yüzde 47.50'ye çekti.

Bilkent Üniversitesi'nden Prof. Dr. Refet Gürkaynak, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi'nde Prof. Dr. Fatih Özatay ve KNG Securities Sabit Getirili Ürünler analisti Mert Kısacık, CNBC-e'de Merkez Bankası'nın faiz kararıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Prof. Dr. Gürkaynak: Enflasyonun daha hızlı düşmesini sağlamanın cevabı faiz indirmek değil

Güzem Yılmaz Ertem'in sunduğu Kazandıran Strateji programında konuşan Prof. Dr. Refet Gürkaynak, enflasyonun düşüş trendine girdiğini ancak hedeflerin hala çok uzağında olduğunu belirterek, Merkez Bankası'nın mecburen faiz indirimi yapmak zorunda olduğunu söyledi:

"Enflasyon okumasıyla bu para politikası davranışı tutarlı. Enflasyonun düşmediği de aşikar. Merkez Bankası'nın kendi tahmininin de çok üzerinde. Daha hızlı düşmesini sağlamanın cevabı 'Faiz indirelim' değil. Ama enflasyon düşüyor, nihayet Merkez Bankası faiziyle dahi baya hatırı sayılır değer çıktı. Yüzde 50 bunun basiti, bileşiği yüzde 60'a geliyordu. 'Artık bunun yoluna girdiğini düşünüyorum, faiz indirmeye başlayabilirim' diyebilir. Beklentileri buraya getirdikten sonra Merkez Bankası'nın faiz indirmemesi bugün kolay değildi. Çünkü eğer indirmeseydi, şu endişe ortaya çıkacaktı: 'Bunlar herhalde enflasyonu çok acayip bir şey görüyorlar, bu kadar indireceğiz dedikten sonra bugün indirmeselerdi acaba enflasyon daha da mı yükselecekti?' Bugün epey bir eli mecbur faiz inecekti."

Prof. Dr. Özatay: Dezenflasyon vurgusu arttı, enflasyon faiz indirimi kararını destekliyor

Prof. Dr. Fatih Özatay ise faiz indirim kararını enflasyon verileriyle ilişkilendirerek yorumladı: "Açıklanan enflasyon geçmişi yansıtıyor. Merkez Bankası mevcut duruşunda bir değişiklik yaptığında ana eğilim ne olacak, birtakım tahminleri olması lazım. Ona bakarak indirmiş olabilir diyelim. Ama öte yandan da biz fanilerin buna ikna olması için enflasyon ana eğiliminde bir düşüş gözlüyor olmamız lazım. Enflasyonun ana eğiliminde düşüş görmüyoruz. Okuduğumuz paragrafla ilgili eskisinde '..ana eğilimi düşerecek ve dezenflasyon sürecini güçlendirecektir' diyor. Burada ise '..düşürmekte ve güçlendirmektedir' diyor yani artık gözlendiğini söylüyor. 'Devam etmeyecek' anlamını çıkarmıyorum buradan, aksine daha da vurguluyor. Bu da faiz indirimi kararının arkasına destek atıyor."

KNG Securities analisti Kısacık: Merkez Bankası'nın tedbiri elden bırakmak istemediği görülüyor

Londra Temsilcisi Berfu Güven'e konuşan KNG Securities Sabit Getirili Ürünler analisti Mert Kısacık ise, karar metninde oldukça pozitif bir dil kullanıldığı görüşünde: "Karar metnine baktığımızda çok pozitif buluyorum. Özellikle Merkez Bankası'nın elinden geleni yaptığını görüyoruz. Karar metnindeki bu daraltma bekleniyordu. Bizi şaşırtan aslında koridorun 150 baz puana indirilmesi oldu. Bu da bazı çevrelerde özelikle Londra'da şahince bir dokunuş olarak algılandı. Çünkü Merkez Bankası uzunca bir süredir rezerv biriktiriyor ve piyasada TL likidite fazlası var. Bu TL likitide fazlasını çekmeye çalışıyor. Bunun için de faiz daha alt koridora yakın oluşuyordu. Eğer bu koridor daha geniş kalsaydı, belki de gecelik faizler politika faizinin yüzde 3 aşağısında oluşacaktı. Ama şu an 150 baz puan açığı oluşabilir. Ben bunun çok önemli olduğunu düşünmüyorum. Biraz daha Merkez Bankası'nın tedbiri elden bırakmak istemediği sonucunu çıkarabiliriz."