Yusuf Tekin'e inanmak
Yusuf Tekin'in performans açıklamasına inanmak, Öğretmen Performansında Amaç Ne?
MEB Müsteşarı sayın Yusuf Tekin Öğretmenlerin Performans Değerlendirmeleri ile ilgili olarak yaptığı açıklamada;
"Bakanlığımız söz konusu değerlendirme sonuçlarını öğretmenlerimizin gelişim ihtiyaçlarını tespit veöğretmenlerimizle ilgili politika geliştirirken veriye dayalı politika geliştirme amaçlarıyla kullanacak olup verilen puanlardan ötürü öğretmenlerimizin herhangi bir mağduriyet yaşaması söz konusu değildir."
dedi. http://www.memurlar.net/haber/594065/
Sayın TEKİN böyle diyor ama mevzuat öyle demiyor.
Bakın 17.04.2015 tarihli yönetmelikte nasıl tanımlanmış bu süreç;
"g) Değerlendirme: Öğretmenlerin Ek-3 Performans Değerlendirme Formunda yer alan kriterlere göre sayısal değerlerle ölçülerek başarı düzeylerinin belirlenmesini, "
Bir başka madde;
"Değerlendirme ölçütleri
MADDE 54 - (1) Bu Yönetmelik kapsamında, Bakanlığa bağlı her derece ve türden eğitim kurumunda görev yapan ve adaylık sürecini tamamlamış olan öğretmenlerin başarı, verimlilik ve gayretlerini ölçmek üzere her ders yılı sonunda, görev yaptığı eğitim kurumunun müdürü tarafından değerlendirmesi yapılır."
Evet sayın TEKİN sizin hazırlattığınız yönetmelik böyle söylüyor. Hangisine inanalım? Söylediğinize mi yoksa hukuki norm olan yönetmeliğe mi?
Bir de diyorsunuz ki;
Öğretmenlerimizin gelişim ihtiyaçlarını tespit ve öğretmenlerimizle ilgili politika geliştirirken veriye dayalı politika geliştirme amaçlarıyla kullanacak olup,
Yani biz bunu;
- Gelişim ihtiyacı tespiti
Ve
- Öğretmen politikalarını geliştirmede
kullanmak için yapıyoruz diyorsunuz.
İnsanın yüreği inanmak istiyor ama beyni izin vermiyor sayın TEKİN;
Siz bir akademisyensiniz bu cümlenizin karşılığı "biz akademik bir çalışma yapacağız, bilimsel olarak sorunları tespit edip çözüm yolları bulacağız, politika geliştireceğiz." dir.
Yani daha Türkçe ve akademik bir ifade ile biz aslında Anket yapıyoruz diyorsunuz.
Sayın Tekin; çok iyi bilirsiniz ki herkesi içine alan(bütün öğretmenleri) bir anket çalışması olmaz. Anket çalışmasında kişilerin adları da olmaz zaten.
Herkesi içine alan böyle bir çalışmanın amacı ancak ve ancak bireysel çalışmaya sizi götürür ki her birimizle ayrı ayrı ilgilenip her birimize ayrı çalışma mı yapacaksınız?
Amaç söylediğiniz gibi ise sınırlılık getirmeniz ve rastgele seçimlerle çalışma yapmanız gerekirdi.
Kaldı ki; Form da yer alan sorular da söyleminize hizmet eder nitelikte olmayıp mevzuata hizmet eder nitelikte..
Yine bilimsel konuşacak olursak problemin tanımına;
Okul müdürlerinin öğretmenlere bakışlarını ölçmek.
mi diyeceğiz?
Sözlerinize göre öğretmenleri ölçmeniz söz konusu değilse o zaman müdürlerin öğretmenlere bakışını ölçmek söz konusudur.
Sayın TEKİN;
Bu sistemin adı ya da amacı nedir bilmiyorum(!) diyelim de yapılan işe bakılınca öğretmenler odalarını nasıl karıştığını, kurumların ve öğretmenlerin nasıl huzursuz olduğunu canlı canlı görebiliyoruz.
Haa eğer amacınız öğretmenleri ölçmek ise ( ki bunu yapmadığınızı söylüyorsunuz ) yöntem bu olamaz.
Çünkü siz asli görev öğretmenliktir deyip bir gecede binlerce yöneticinin görevine son verip yerlerine her türlü kariyer ve liyakat ilkelerini hiçe sayarak görevlendirdiğiniz müdürlere yaptırdığınız ölçümlerle bir yere varamazsınız. Buradan şu sonucu çıkarabilirsiniz? En başarılı öğretmenler B sendikasına üye, en başarısızlar da X sendikasına... ya da anlamsız başka sonuçlar...
Her işte değerlendirme olur ve eğitimde de tabii ki olur. Ama eğitimde öğretmeni ölçtürerek sonuç elde edemezsiniz. Eğitimde her alanda olduğu gibi ölçü çıktıdır. Yani öğrencidir. Bu ölçü de sadece TEOG'da YGS'de, LYS'de alınan puanlarla sınırlı değildir. Burada akademik başarıdan önce gelen; kendine güven, kendini ifade edebilme, konuşma, oturup kalkma, anlatma, anlama, dinleme, iletişim, ahlak, etik...
Yanı insani değerlerdir ölçü...
Akademik başarı ve veriler de önemlidir ama bunun ölçüsü de sınavlardan alınan puanlar değildir. Bunun ölçüsü öğrencinin nereden nereye geldiği ile olur. Yani siz hiç temel bilgisi olmayan bir öğrenciyi liseye göndermişseniz bu öğrenci YGS'de Matematik'te neden sıfır çekti diye öğretmeni sorgulayamazsınız aksine bir yıl boyunca en azından dört işlem gibi temel bilgileri veren öğretmene teşekkür etmek zorundasınız.
Eğitimde farklılıklar bölgeden bölgeye, ilden ile, ilçeden ilçeye, mahalleden mahalleye, okuldan okula, hatta ve hatta sınıftan sınıfa farklılık gösterebilir. Çünkü çok değişken veriler vardır ortada.
Siz tüm okulları fiziki açıdan eşitleyin, sınıf mevcutları da eşit olsun, öğretmenler de aynı eğitimlerden geçmiş olsun yani aklınıza gelen her şeyi eşit hale soksanız da çıktısı eşit olmayabilir çünkü eğitim böyle bir alandır.
Siz bir ölçüm yaparken nedenlerine inmez ve sadece sonuçlarına bakarsanız yanılırsınız.
Sizin asıl amacınız her şekilde okullarınız hatta ve hatta sınıflarınız arasındaki eşitsizliği gidermek her türlü olanağı sunmak, kariyeri, liyakati hakim kılmak, kurum kültürünün oluşması ve yaşamasını sağlamak, en kaliteli ve eşit hizmeti vermek olmalı.
Uzun lafın kısası sayın Tekin; gidilen yol doğru bir yol değil ve yol yakınken dönülmesi gereken bir yol. Ya çıkıp evet biz öğretmenleri ölçüyoruz deyin herkes gerçeği bilsin ya da yanlış yaptık deyin bu işi rafa kaldırın bitsin...
Çünkü cümlenizde geçen "verilen puanlardan ötürü öğretmenlerimizin herhangi bir mağduriyet yaşaması söz konusu değildir." Cümlesi anlamsız kalıyor. En büyük mağduriyet psikolojik olarak yaşanmış ve tatile giren öğretmenler bir hayli rahatsız edilmiştir. Bu öğretmenlere emekleri için teşekkür edip iyi tatiller dilenmesi de anlamsızdır. Bu durum 100 puan alan için de düşük puan alan için de geçerlidir sayın Tekin...
Maksut BALMUK
Öğretmen
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.