Kaldığı otelde iki prova arası Hadise'yi yakaladık ve biraz moral ölçtük, biraz da moral depoladık. Hadise'nin yüzündeki döküntü mucizevi bir hızla iyileşmiş. Morali ve enerjisi son derece yüksekti. Odaya girer girmez “Nasılsın?” sorusuna cevabı “Bugün daha da iyiyim, şükür” oldu. Yarışmayla ilgili olarak kendine güvendiği her halinden belli olsa da onunla olan sohbetimiz boyunca bol bol şikâyet ve sitem etti.
Pazar günü Eurovision dönüşünde üstü açık bir otobüsle Caddebostan sahiline çıkıp halkla buluşacak olan Hadise, finale sadece saatler kala, oldukça yorucu geçen son birkaç gününü şu sözlerle anlattı:

'Her tarafım açıldı'
- Provalarda sürekli bir hata oldu. Ya ses ya kamera istediğimiz gibi olmuyordu. Bir ara “Beni boykot ediyorlar galiba” diye kaygılandım. Gece gündüz prova yapmamıza rağmen hiçbir hareketim belli olmuyordu. İlk gün “Kırmızı ışık istemiyoruz” dedik ama dinlemediler. “Sahneye rüzgâr istiyoruz” dedik, yapmadılar. Sonra, yarı finalde birden rüzgâr verdiler, dedim “N'oluyoruz?”; her tarafım açıldı. Şikâyetler çoğalınca yönetmeni değiştirdiler.
- Yunanistan'dan ve Malta'dan, düşük puan alırsak çok üzülürüm çünkü bu ülkelerde iyi promosyon yaptık. Malta'da 4 gün kaldık, televizyon programlarına çıktım, röportajlar verdim.
- Yüzümdeki döküntüler nedeniyle çok moralim bozuldu. Aynada kendime bakıp ağladım, “Böyle hayatta sahneye çıkamam” dedim.
- Kilo aldı diyorlar ama bu doğru değil. Aksine kilo verdim. Boyum 1.70, kilom 52. Ayrıca, bazen kilo almak hoşuma bile gidiyor. Bir-iki kilo alınca kendimi daha güzel buluyorum.

milliyet