Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası avukatlarının Danıştaya verdiği dava dilekçesinde, dava konusu düzenlemelerin Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ile ilgili kanunlar, yönetmelik hükümleri, Anayasa Mahkemesi ve Danıştayın konuyla ilgili içtihatlarına aykırı olduğu öne sürüldü.

''YÖK'ün benzer konularda ortaya koyduğu yaklaşım dikkate alındığında yapılan değişikliklerin amacı açıktır'' denilen dilekçede, kılavuzdaki eksikliğin ''herhangi bir ihmalin, dikkatsizliğin sonucu olmadığı, düzenlemenin cumhuriyetin çağdaş kazanımlarını törpüleme kastına dayandığı'' savunuldu.

Dava dilekçesinde ''toplumsal uzlaşıya dayanmaksızın yapılan hukuk dışı dayatmanın yaşama geçmesi halinde isteyen herkesin sınavlara türban, kipa, poşu, kapala peruk, şapka, bere, kabalak hatta kukuleta türü materyallerle kapatarak'' girebilecekleri kaydedildi.
Dilekçede, Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (ALES) Sonbahar Dönemi Kılavuzu'nun kılık kıyafet düzenlemelerinin yürütmesinin durdurulması ve iptali istendi.
Dava dilekçesinin Danıştaya verilmesinin ardından gazetecilere açıklama yapan Eğitim-İş Genel Mali Sekreteri Engin Çoğal, ''türban tartışması ile Türkiye'nin bilinçli bir şekilde kaosa sürüklendiğini'' iddia etti.
akşam