'Yine yaparız'

'Yine yaparız'

15'er ay hapis cezasına çarptırılan öğrenciler 'Başbakan gelirse yine eylem yaparız' dediler.

Sarıyer 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 15'e ay hapse mahkum edilen öğrencilerden Neval Kösedağı, Ali Coşkun ve Meltem Çavdar “Bu düşünce ve ifade özgürlüğüne verilen bir ceza” dedi ve Başbakan gelirse yine protesto edeceklerini söyledi.

İstanbul Teknik Üniversitesi'nin (İTÜ) 2008 yılında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleşen akademik yılı açılışında yaptıkları protesto gösterisi sebebiyle 15'er ay hapis cezasına çarptırılan öğrenciler, Milliyet'e konuştu. Sarıyer 3. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen cezaları ertelenen 18 öğrenciden Neval Kösedağı, Ali Coşkun ve Meltem Çavdar, verilen cezanın “düşünce ve ifade özgürlüğüne” yönelik bir ceza olduğunu söyledi. Kösedağı, Coşkun ve Çavdar, “Başbakan yarın gelse yine protesto ederiz” diyor. Eylemleri ve verilen ceza konusunda öğrenciler şunları söyledi:

Bu ceza üniversitelere tehdit ve korku salmadır

Neval Kösedağı (İTÜ Kimya Bölümü) “Bu cezaya çok şaşırdık. Çünkü bir basın açıklaması sonrası böyle bir ceza çok uç bir ceza. Hükümetin üniversiteler üzerinde bir değişim, dönüşüm projesi olduğunu biliyoruz. YÖK Başkanı'yla bu değişim başladı. Ardından rektör atamaları, kadrolar açılması ve birçok diğer uygulamalarla üniversitelerin üzerine geliniyor. Bu anlamda bu dönüşümü rahatlıkla gerçekleştirebilmek için muhalefet edeni, karşı çıkanı bu dönüşüme direnenleri korkutmaya, önlerine set çekmeye çalışıyor. Kendinden olmayana, karşı çıkana, ses çıkaran bir tahammülsüzlük, zorbalık söz konusu. Halbuki direnmek üniversitelerin tarihi bir misyonu. Bize verilen bu hapis cezası öğrencilerin hedef tahtasına alınmış olmasıdır. Ayrıca üniversitelere ve toplumsal muhalefete de verilmiş bir mesajdır. Bir tehdittir, korku salmadır. Fakat bizim için değişen bir şey yok. Başbakan yarın gelse yine aynı şekilde protesto ederiz”

Başbakan'ın demokrasi söylemi gerçek değil

Ali Coşkun (İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi) “Bize verilen ceza aslında düşünce ve ifade özgürlüğünün sınırlandırılmasını ifade ediyor. İnsanlar istediği yerde basın açıklaması yapabilir. Bu anayasal bir hak. Başbakan Tayyip Erdoğan referandum sonrasında 'Ülkemizde artık ileri demokrasiye geçtik' demişti. Bunun gerçek olmadığını görüyoruz. AKP'nin icraatlarına baktığımızda da bunu görüyoruz. Öğrencilere biber gazı sıkılıyor, gözaltılar yapılıyor. Biz üniversitelerin ele geÇirilmesine, zapturapt altına alınmasına direniyoruz. Ailemin aldığımız cezadan henüz haberi yok. Üzülmesinler diye söylemedim. Geri adım atmayacağız. Memlekette bu kadar sorun varken bizim sessiz kalmamız beklenemez. Protestolarımıza devam edeceğiz. Başbakan'ı bekliyoruz.”

Bu ceza bizi yıldıramaz geleceğimizin peşindeyiz
Meltem Çavdar (İTÜ Mimarlık Fakültesi): “Başbakan'ın katıldığı açılış töreni öyle bir törendi ki öğrenciler içeri alınmıyordu. Çünkü yapılacak eleştirileri muhtemelen biliyordu. Biz de arkadaşlarımızla demokratik hakkımız olan basın açıklamasını yapmak istedik. Ona da izin verilmedi. Ama aynı anda içeride 'özgür üniversite' söylemleri havada uçuşuyordu. Perşembe günü, 2008'de ceza almamıza sebep olan eylemi yaptığımız aynı yerde aldığımız cezayı protesto etmek için bir gösteri daha yapacağız. Çünkü yalnız olmadığımızı, hocalarımızın da bizi desteklediğini göstermek istiyoruz. Ailemin cezadan haberi var. Hep benim yanımda oldular ama bir yandan da endişeleniyorlar. Bu ceza bizi yıldırmaz, geleceğimizin peşinde koşmaya devam edeceğiz.”
MİLLİYET

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.