Tarihi Yarımada'da yer alan ve M.S 542 yılında Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından Büyük Saray'ın su ihtiyacını karşılamak üzere yaptırılan Yerebatan Sarnıcı, yabancı ziyaretçilerin de ilgisini çekiyor.
Sultanahmet'te bulunan ve 1987'de İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından bakımı yapılarak ve bir gezi platformu yapılmak suretiyle ziyarete açılan Yerebatan Sarnıcı'nı geçen yıl 1 milyon 750 bini yabancı olmak üzere 2 milyonun üzerinde kişi gezdi.
Yerebatan Sarnıcı, suyun içinden yükselen mermer sütunların arasındaki ihtişamından dolayı halk tarafından "Yerebatan Sarayı" olarak da anılıyor. Yabancı kaynaklarda geçen Basilika isminin ise sarnıcın yakınında bulunan Ilius Basilikası'ndan geldiği rivayet ediliyor.
Her biri 9 metre yüksekliğinde 336 sütunun bulunduğu sarnıç, 9 bin 800 metrekarelik bir alanı kapsıyor.
Sarnıç kurulduğundan günümüze kadar çeşitli onarımlardan geçti. Osmanlı İmparatorluğu döneminde iki kez restore edilen sarnıcın ilk onarımı 3. Ahmet zamanında (1723) Mimar Kayserili Mehmet Ağa tarafından yapıldı. İkinci onarım ise Sultan 2. Abdülhamit (1876-1909) zamanında oldu.
Cumhuriyet döneminde de sarnıç 1987'de İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından bakımı yapılarak ve bir gezi platformu yapılmak suretiyle ziyarete açıldı. Sarnıç, 1994'te yeniden büyük bir temizlik ve bakımdan geçirildi.
İstanbul gezi programlarının ayrılmaz bir parçası olan sarnıç, bugüne kadar birçok yabancı devlet adamını da ağırladı.
Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Kültür AŞ. tarafından işletilen Yerebatan Sarnıcı, müze olmanın yanında ulusal ve uluslararası birçok etkinliğe de ev sahipliği yapıyor.
Dünyanın en çok okunan yazarlarından Dan Brown'un, "Cehennem" isimli kitabında İstanbul'a kimliğini veren diğer bazı eserler ile Yerebatan Sarnıcı da geniş yer aldı.