İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Hizbullah örgütünün İsrail'e yönelik herhangi bir saldırısından Lübnan'ı sorumlu tutacaklarını söyledi. Netanyahu, Lübnan'ın 'Saldırı Hizbullah'tan geldi' bahanesinin arkasına saklanamayacağı tehdidinde de bulundu.



Netanyahu'nun açıklamasının, Lübnan'da hükümet kurma faaliyetlerinin başladığı aynı güne denk gelmesi dikkat çekiyor. Hizbullah'ın içinde bulunduğu koalisyonu mağlup ederek büyük bir seçim zaferine imza atan Saad Hariri liderliğindeki 14 Mart Koalisyonu, yeni hükümeti kurmak için zorlu görüşmelere dün resmen başlamıştı. Yeni hükümette temsil edilmeyi ya da şartlarının önemli bir kısmının kabul edilmesini bekleyen Hizbullah da son günlerde gerilimi arttırıcı açıklamalarda bulunuyor. Hizbullah liderlerinden Haşim Safiyuddin önceki gün yaptığı açıklamada "Eğer İsrail saldırırsa 2006 savaşı şaka gibi kalır" ifadelerini kullanmıştı. İsrail dışişleri bakanı yardımcılarından Daniel Ayalon da Safiyuddin'in açıklamasından sonra tehdit dolu bir açıklama yapmış ve "Eğer bir İsraillinin ya da turistin saçının bir kılına zarar gelirse, Hizbullah'ı sorumlu tutar ve en sert şekilde karşılık veririz." demişti.

2006 yılında taraflar savaşa tutuşmuş, ancak İsrail hem önemli kayıplar vermesi hem de Lübnan'ın altyapısına ağır hasar vermesinden dolayı artan uluslararası baskılar üzerine bir ay sonra geri çekilmek zorunda kalmıştı. İsrail-Lübnan sınırı geçtiğimiz ay ortalarında Hizbullah'a ait mühimmat atıklarının bulunduğu bir yerde patlama meydana gelmesinden itibaren büyük bir hareketlilik yaşıyor. İngiliz The Times gazetesi Hizbullah'ın elinde 40 bin füze olduğunu öne sürmüş, İsrail ordusunun kuzey birliklerinin komutanı Tuğgeneral Alon Friedman da sınırın her an patlayabileceğini iddia etmişti. Suudi gazetesi El Enba da ABD Savunma Bakanlığı kaynaklarına dayandırdığı haberinde, İsrail'in Hizbullah mevzilerine nokta saldırılar düzenlemek için hazırlık yaptığını öne sürmüştü.

Uzmanlar İran ve Hizbullah ile İsrail'in Arapların desteğini sağlamak için yoğun bir propaganda faaliyeti içine girdiklerinin altını çiziyor. Özellikle İsrail'in Şii tehdidini sürekli gündemde tutan Mısır, Suudi Arabistan ve Ürdün gibi ülkelerle daha da yakınlaşmak için İran'ın nükleer programını ve Hizbullah'ın Lübnan politik yaşamındaki yükselişini kamuoyuna büyük bir tehdit gibi pompaladığı vurgulanıyor. ZAMAN