Öğretmene şiddet giderek artmış ve son yıllarda artık ölümlü olaylar yaşanmaya başlamıştı. Uzun yıllar her üzücü olaydan sonra cezaların caydırıcı olmadığını söyler ve tutuklu yargılamayı, erteleme yapılmamasını ve cezaların artırılmasını talep ederdik.

Artık bu taleplerimiz karşılık buldu ve yeni ÖMK ile geç de olsa cesur bir adım atıldı. Emek verenlere teşekkür ederiz.

Şimdi bir taraftan mahkemelerin bu kanunun uygulamasına özen gösterilmesini diğer taraftan da velilerin bilgilendirilmesini sağlamak gerekiyor.

Cezaların artırılmasından maksat insanları hapse atmak değil caydırıcılığı etkin kullanmaktır. Bu yüzden öncelikle okul idareleri, öğretmenler, basın kuruluşları ve bakanlığın çalışma yapması gerekmektedir.

Günümüzde öğretmenin toplum nezdindeki saygınlığını artırmanın bir yolu da ona yapılan saldırının karşılıksız kalmamasına bağlıdır. Son yıllarda yaşadığımız üzücü olaylar geçmişin yaygın kanaati, “görevi başındaki memura dokunan yanar” “memurun düğmesini koparan bedelini öder” sözlerinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.

Velilerimiz, özellikle şiddete meyilli olanlar, bu süreci yaparak ve yaşayarak öğrenmeye kalkarsa ağır bedeller ortaya çıkacaktır.

Yeni ÖMK’nın bundan sonraki süreci, yani uygulamaya geçişi bundan öncesi kadar önemlidir. Çıkarılacak bağlı yönetmelikler de kanun kadar önemli olacaktır.

Öğretmene şiddete yaptırım, kariyer sistemine yeniden işlerlik kazandırılması, yirmi yılını dolduranlara başöğretmenlik hakkı gibi önemli düzenlemelerin yanı sıra keşke kariyer sisteminin kapsamı geniş tutulabilseydi ve eğitim kökenli olan genel idari hizmetler sınıfı mensuplarını da kapsayabilseydi. Bu talebimiz birgün mutlaka karşılık bulacaktır.

Kanunla getirilen ve tartışmaların odağı haline dönüşen akademi kısmı ile ilgili takibimiz devam ediyor. Keşke eğitim fakülteleri ve YÖK zamanında önlem alabilseydi ve öğretmen atamalarını; öğretmen yetiştirmeden başlayan önemli bir sistem halinde kurgulayabilseydi.

Talat YAVUZ
Eğitim Bir Sen Genel Sekreteri
[email protected]