Türkiye'de belki onbinlerce başarı öyküsü var. Hepsi de birbirinden ilginç. Fakat Malatya'daki bir girişim son yılların belki de en dikkat çekici örneklerinden biri. İstanbul'da inşaat ve yan sanayiinde yıllarca iş yapıp, oğulları üniversiteyi kazanınca herşeyi bir kenara bırakan Malatyalı iş adamı, biriktirdiği parayı duyana "yok artık" dedirtecek bir yatırıma gömdü.
Hacı Akpınar isimli bu girişimcinin Malatya'da şarap fabrikası kurup, Fransız Chardonnay'sine rakip olmayı kafayı koymasına kadar uzanan bu öykü hiç de hafife alınacak türden değil.

Çünkü Malatya'nın Akyazı köyünde kurulmasına "300 kişi buradan ekmek yer" düşüncesiyle izin verilen Yeni Doğuş Şarap Fabrikası'nda, "Karagöz" üzümüyle, ileride Fransız şaraplarına rakip olabileceği iddiasını dile getiren sadece Hacı Akpınar değil.
Chardonnay başta olmak üzere dünyada çok fazla Fransız şarap çeşitlerinin tüketildiğini ve insanların artık değişik tatlar aradığını belirten Fransız Şarap Uzmanı Jean - Luc Colin de aynı düşüncede.

ÜZÜMÜ BABASI GETİRDİ, OĞLU ŞARABINI YAPTI
Yeni Doğuş Şarap fabrikasının sahibi Hacı Akpınar, fabrikanın temellerinin 2007 yılında atıldığını ve aynı yıl yapımının bitirildiğini söylüyor. 2.5 milyon TL'lik bir yatırımla kurulan fabrikadaki şarap üretiminde Karaoğlan ve Öküzgözü üzümlerini kullandıkları bilgisini veren Akpınar, özellikle Karaoğlan üzümlerinin üretimde ayrı bir yere sahip olduğunu belirtiyor. Akpınar'ın söylediklerine göre bu üzüm sadece kendi bölgelerinde yetiştiriliyor ve başka hiç bir yerde üretimi yok. Ayrıca bu üzüm çeşidini ilk olarak babası 20 fidan ile köylerinde yetiştirmeye başlamış. Şu anda ise köyden 300 ton üzüm çıkıyor ve bunun yüzde 80'i Karaoğlan cinsi. Fabrika'da yıllık 500 bin şişe üretim kapasitesine sahip olduklarını dile getiren Akpınar, "1 milyon şişeye çıkabiliriz" dedi.

AKP'LİLERİ İSTİHDAMLA İKNA ETTİ
Fakat bu niyetin önündeki engeller elbette çok ciddi. Hele hele bir de marka olarak tescil ettirmek istediğiniz üzümün cinsi, Ecevit'in lakabıyla aynıysa...
Buna rağmen Karaoğlan'ı zor da olsa tescil ettiren Akpınar, piyasaya yavaş yavaş girdiklerini söylüyor.

Elbette engeller sadece marka tesciliyle sınırlı değil. Daha büyük problem, Malatya'ya şarap fabrikasını kabul ettirmek.

İşte Akpınar'ın ağzından alınan iznin ilginç hikayesi:
"Malatya'ya şarap fabrikası kurmak istediğimi söylediğimde Saadet Partisi kargaşa çıkardı. Sonrasında Malatya il genel meclisinde inşaat izni görüşüldü. CHP ve MHP bize destek verdi. AKP bize büyük zorluk çıkarmadı. Mecliste bana söz verildiğinde, İstanbul'dan kazandığım parayı doğduğum köye yatıracağımı, köylünün malını değerlendirmek istediğimi söyledim. Malatya ve Arapkir'in dağı taşı üzüm olsa alacağımı ve 50 kişiye iş imkanı sağlamak istediğimi belirttim. Ben oturduktan sonra AKP sıralarından kalkan bir vekil, "Annem - babam hacı. Ben şarabın kokusunu dahi bilmem. Ancak 50 kişi çalıştıracağım diyor. Bu 50 kişi 300 kişiye ekmek demek. Buna nasıl olmaz diyebilirim ki. Ben kabul vereceğim" dedi ve ondan sonra ses çıkmadı. Bu konuşmadan sonra 39 kabul, 21 red oyu ile Malatya il meclisinden inşaat için ruhsatımızı aldık."

COLIN: CHARDONNAY'E RAKİP OLABİLİR
İlk başta Hacı Akpınar'ın ortağı olan sonra ise ortaklıktan ayrılıp danışmanlık yapmaya devam eden Fransız Şarap Uzmanı Jean - Luc Colin ise Malatya'da Karaoğlan üzümünden üretilen şarap ile yeni bir tat ortaya çıkardıklarını söyledi. Fransız şarabı Chardonnay başta olmak üzere, dünyada çok fazla Fransız şarap çeşitlerinin tüketildiğini ve insanların artık değişik tatlar aradığını vurgulayan Colin, bu şarabın, ileride Fransız şarabına rakip olup olamayacağına ilişkin olarak, "Rakip olabilir. Hatta yerine geçebilir. Karaoğlan sadece bu köyde yetişiyor. Biz bu ülkede yeni bir lezzet kattık. Fransa'da bu lezzet yok. Özellikle Kuzey Avrupa, İngiliz, Alman ve Fransızların sevebileceği bir şarap. Biz bu üzümü yurt içi ve yurt dışında beğendirebiliriz" dedi

habertürk