ULUSLARARASI Para Fonu (IMF) ile Türkiye'nin "stand-by" anlaşması imzalaması konusunda bazı kesimlerin sürdürdüğü ısrarcı tavrın artık terk edilmesi gerektiğini öne süren Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, "Türkiye'nin mevcut şartlarda asıl ihtiyacı IMF ile acil bir anlaşma yapması değil, hızı kesilen yapısal reformlara öncelik vermesidir" dedi.

IMF'yle anlaşan yandı

MÜSİAD 2009 Yılı Ekonomi Raporu'nun açıklandığı basın toplantısında konuşan Vardan, bu yılki raporun mesajının, "Küresel kriz, yeni dersler" olarak belirlendiğini, mevcut küresel krizin yalnızca "teknik" bir sorun değil, aynı zamanda "etik" bir sorunu ortaya çıkardığını aktardı. Türkiye'nin, küresel krizin dünyayı istila ettiği 11 Mayıs 2008 tarihinden bu yana, IMF ile herhangi bir "stand-by" anlaşması olmadan yönetildiğini belirten Vardan, şöyle konuştu: "Bu dönemde IMF'yle anlaşma imzalayan İzlanda, Ukrayna, Polonya, Macaristan, Romanya, Letonya ve Pakistan gibi ülkeler krizde ağır yara almış ülkelerdir. Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de son dönemde alınan tedbirlerin olumlu netice verdiğine dair önemli işaretler gelmeye devam ediyor. Sanayi üretim endekslerinde ve kapasite kullanım oranlarındaki düşüş hız kesti."

Büyüklüğü ve tahribatı göz önüne alındığında, mevcut krizin bugünden yarına ortadan kaldırılması için kimsenin elinde sihirli bir çözüm bulunmadığına işaret eden Vardan, şu değerlendirmeyi yaptı: "Olumlu sinyaller, reel sektöre ilişkin gösterge ve beklentilere de yansımaya başlamıştır. Küresel satın alma yöneticileri endeksi, tüketici güven endeksi, emtia fiyatlarındaki hareketlilik ve dış ticarete ilişkin diğer bazı endeksler gibi birçok küresel gösterge krizde en kötü dönemin bittiğine işaret ediyor. Fakat krizin meydana getirdiği olumsuz etkilerin ve verdiği zararın boyutu düşünüldüğünde, arzuladığımız canlanmanın gerçekleşmesi kuşkusuz bir miktar daha zaman alacaktır."

Milli tasarrufları artırmak için seferberlik başlatılmalı

MÜSİAD 2009 Yılı Ekonomi Raporunun detayları hakkında bilgi veren Vardan, şöyle konuştu: "Krize karşı yol haritası ve ortak dil oluşturulmalı, dışa bağımlılık azaltılmalı. Türkiye, üretimini yüksek katma değerli ürünlere kaydıracak bir sanayi dönüşümü gerçekleştirmelidir. Milli tasarrufları artıracak her türlü tedbir, teşvik ve yasal ortam geliştirilmeli, bunun için bir milli seferberlik başlatılmalıdır."

Yurtdışında bankalar batıyor Türkiye'de kár açıklıyor

BANKACILIK sektörünün alınan ekonomik tedbirlerde elini taşın altına koyması gerektiğinin altını çizen Ömer Vardan, şöyle konuştu: "Birçok ülkede hükümetler, finans sektörüne ciddi kaynak aktarmak zorunda kalırken, ülkemizde bankalar kar üstüne kar açıklamışlardır. 2001 krizi sonrasındaki yapısal dönüşümler sayesinde, Türk mali sistemi, krizden diğer ülkelerde olduğu kadar etkilenmemiştir. Türkiye'de herhangi bir banka batmamış, hiçbir finans kurumu kamulaştırılmamıştır."

Hürriyet