Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin dünya ekonomi çevrelerinde, küresel krizi başarıyla atlatan ülkeler arasında olduğunu ve parmakla gösterildiğini belirterek, "Tedbiri elden bırakmayacağız, rehavet yok asla şımarmayacağız" dedi...TÜSIAD'ın 41'inci Genel Kurulu'na onur konuğu olarak katılan Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin şu anda dünya ekonomi çevrelerinde, küresel krizi başarıyla atlatan ülkeler arasında olduğunu ve parmakla gösterildiğini söyledi. Şu anda Yunanistan, italya, İspanya ve İngiltere'nin, küresel krizin etkisiyle harcamaları, yatırımları, sosyal ödenekleri ciddi şekilde kısıtladığım hatırlatan Erdoğan, Türkiye'nin hemen her göstergede tarihi rekorların altına imza attığına dikkati çekti.Erdoğan, "Tedbiri elden bırakmayacağız, rehavet yok, asla şımarmayacağız, gelişmeleri yakından ' izlemeye devam edeceğiz. Ama tekrar I ediyorum, mali disiplinden, para politikalarından taviz vermeden Türkiye'yi büyütmeyi sürdüreceğiz" dedi.Kriz senaryoları çizildiEkonomide bu güven zemininin oluşmasının kolay olmadığının altını çizen Erdoğan, 2002 yılı sonunda hükümeti devraldıklarında son derece karamsar yorumların yapıldığım, yatırımcmın, girişimcinin moralini bozmak için türlü kampanyanın devreye sokulduğunu {kaydetti. Erdoğan, "Hatta hatta, kriz için kesin, net tarih verenler bile çıktı. 'Baharda kriz gelecek', olmadı. 'Yaz aylarında kriz geliyor', o da olmadı 'Bu kış kriz çıkacak' diyerek sürekli güvensizlik pompalanmak istendi. Ama 8 yıl boyunca, kararlı duruşumuzdan biz asla taviz vermedik, cesur tavrımızla ve şeffaf yaklaşımlarımızla, güvensizlik pompalayan bu felaket tellallarını her zaman açığa düşürdük" diye konuştu.Siz de iyimsersinizErdoğan, TÜSIAD'ın 27 Aralık 2010'da açıkladığı CEO Anketi sonuçlarına da değindi. Ankete katılan CEO'ların iyimser olduğunun görüldüğünü belirten Erdoğan, şunları söyledi: "Ankete katılanların yüzde 45'i 2011'in daha olumlu yüzde 40'ı aynı yüzde 15'i olumsuz görüyor. Önümüzdeki 12 ayda yüzde 55'i istihdamın artacağını yüzde 35'inin aynı kalacağını yüzde 10'nun ise gerileyeceğini düşünüyor. Yatırımın artacağını düşünen CEO'ların oranı yüzde 55 iken, yüzde 35'i değişmeyeceğini yüzde 10 olumsuz olacağına inanıyor. 2011 ekonomik göstergelere ilişkin beklentiler, bizim hükümet olarak belirlediğimiz hedeflerimizle uyumlu.GELİŞMİŞLİK İÇİN SADECE BÜYÜME YETMEZ6 yıl yürüttüğü TÜSİAD YİK Başkanlığı’nı devreten Mustafa Koç, Genel Kurul’da bir konuşma yaptı. Koç, salt büyümenin gelişmişliği sağlamadığını, ön koşul ama yeterli koşul olmadığını söyledi. Türkiye’nin dünyanın 16’ncı büyük ekonomisi olduğunu kaydeden Koç, bu büyüme hızını sürdürmesi durumunda 2020- 2050 yılları arasında 10. sıraya kadar yükseleceği öngörülerinin olduğunu hatırlattı. Bunun için mevcut milli geliri en az ikiye katlama gerektiğini ifade eden Koç, altyapıdan enerjiye, insan kaynaklarından sermayeye ve teknolojiye değerlendirilmesi gereken pek çok şey olduğunu belirtti.Koç, ‘’Şu soruyu mutlaka sormamız lazım; Türkiye dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girdiğinde gelişmiş bir ülke olacak mı? Takdir edilecektir ki salt büyüme gelişmişliği sağlamıyor, ön koşul ama yeterli koşul değil. Biz 16’cı büyük ekonomiyiz ama satın alma gücü paritesine göre 84’üncü sıradayız, küresel rekabet gücü endeksinde 61’inci sıradayız. İnsani gelişme endeksinde de maalesef 83. sıradayız” dedi.Vatandaşın açlığını giderecek yargı reformuma ihtiyaç varTÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, Türkiye'nin seçmen haritasına da yansıyan hayat tarzının farklılıklarından kaynaklanan kutuplaşmanın derinleşmesi ihtimalinin kendisini kaygılandırdığını söyledi. Boyner, "Bizleri bu topraklarda tutan ortak konular hızla artarken, sosyolojik temeli ciddi derecede tartışmalı bir kıyı bölgesi, iç bölge ayrımını anlamıyoruz, kabul etmiyoruz" dedi.Hapis yattınız bilirsinizHrant Dink'in ölümünün 4'üncü yılı olduğunu ifade eden Boyner, bi çok faili meçhul cinayetlerin kendilerine adaletin bir türlü yerine getirilememesini hatırlattığını kaydetti. Boyner, şöyle devam etti:"Adalet duygusundan yoksunluk en büyük yoksunluktur. Sayın Başbakanım, şiir yüzünden hapis yattınız. Bu yoksunluğu çok iyi anladığınızı tahmin ederim. Bugün yargılama sürelerinin uzamasından dolayı yaşadığımız sıkıntılardan tutalım, vatandaşın en temel hak ve özgürlüklerine bakış açısına kadar temelinden yeniden inşa etmemiz, vatandaşın adalete olan açlığını giderecek, hukukun üstünlüğüne olan güvenini yerine getirecek bir yargı reformuna ihtiyacımız çok derin, çok öncelikli... Her bir vatandaşımız için, hepimiz için, tarafsız, bağımsız ve kaliteli, zamanında ^ çalışan adalet... Vicdanlarımızın rahatlığı, adalete ve hukuk üstünlüğüne güvenip önümüze bakmamız, Türkiye'nin geleceği için olmazsa olmaz." bugün