Oxford Üniversitesi James Martin 21'st Century Direktörü Ian Goldin, Türkiye'nin 2050'ye kadar üç küresel lider ülkeden biri haline geleceğini söyledi. Goldin, “Türkiye artık krizlerin yönetilmesinde model ülke oldu. Son birkaç yılda da dış politikada öne çıktı. Bunu iyi yönetmek lazım. Çünkü 21'inci yüzyılda tekrar dünya lideri olacaksınız” dedi.

8'inci Sanayi Kongresi'nde “Küresel Değerlendirme ve Türkiye” başlıklı bir konferans veren Oxford Üniversitesi James Martin 21'st Century Direktörü DR. Ian Goldin, “Türkiye artık krizlerin yönetilmesinde model ülke oldu. Son birkaç yılda da dış politikada öne çıktı. Bunu iyi yönetmek lazım. Çünkü 21'inci yüzyılda tekrar dünya lideri olacaksınız. Gelecek her zaman belirsizdir ve öngörülemez. Her zaman büyük yapısal değişiklikler için hazırlıklı olmak gerekir. IMF, diğer uluslararası kuruluşlar ve 20 bine yakın öncü ekonomist bile bu küresel krizi tahmin edemedi. Ben de tahminde bulunmuyorum” dedi.
Türkiye model ülke

2001'de Dünya Bankası'nda çalışırken Türkiye ile ilgili görev gücünün başında olduğunu anlatan Goldin, şöyle konuştu: “2001 krizinin başında Türkiye'ye geldim, bir de şimdi geldim. Arada muazzam bir değişiklik olduğunu görüyorsunuz. Artık Türkiye krizlerin yönetilmesinde bir model haline geldi. Mali sistem gerçekten şaşırtıcı şekilde sağlam kaldı ve önceki krizlerden çok şey öğrendi. Enflasyon güçlü şekilde kontrol altında tutuldu. Ekonomi dayanıklılık gücü kazandı. Türkiye'deki yönetimi de gerçekten tebrik etmeli. Bunlar kredi derecelendirme kuruluşları tarafından da görüldü. Türkiye, ekonomisinin dayanma gücünü gösterebildi.”

Eksiklerinizi giderin

Türkiye'nin genel rekabette 133 ülke arasında 61'inci sırada yer aldığını, burada yerini yükseltmesi gerektiğini belirten Goldin, Türkiye'nin altyapıda da 133 ülke arasında 105'inci sırada yer aldığını, denizcilikte liman altyapısı anlamında 78'inci sırada bulunduğunu, hem kamu hem de özel sektörde kurumsal sıkıntıları olduğunu, kurumsal rekabetçilikte geride kaldığını anlattı. Cinsiyetler arasındaki uçurumun da sıkıntı olduğunu vurgulayan Goldin, cinsiyetler arası eşitsizliğin politikada ekonomide ve eğitimde düzeltilmesi gerektiğini kaydetti.

Merkez ve kilit ülke

Nüfusun da artmasıyla Türkiye'nin hızlı bir şekilde AB'de en büyük ekonomi olacağını ve 2020-2025 yılına gelindiğinde Almanya'yı da geçmiş olacağını söyleyen Goldin, Türkiye'nin uluslararası sahnede yerini aldığını vurguladı. Ian Goldin, “Türkiye küresel toplumun kilit bir üyesi olarak görülecek. Türkiye'nin stratejik bir önemi var ve bu tekrar keşfediliyor. Türkiye merkezi bir durumda. Bu liderlik rolünü Türkiye nasıl yürütecek? AB'nin Türkiye'yi bir üye olarak alması çok önemli. Bu AB için de çok iyi olacak” dedi.

Tropikal oluyorsunuz

Türkiye'nin turizmde büyük potansiyeli bulunduğunu, fakat hükümetin bu sektöre yaklaşımı anlamında dünyada çok alt seviyelerde kaldığını söyleyen Ian Goldin, sadece İstanbul'un tekbaşına muhteşem olduğunu vurguladı. Goldin, iklim değişikliğinin de Türkiye'yi etkileyeceğini, Türkiye'nin muhtemelen tropikal kuşağa kayacağını anlattı. Goldin, “Bu da Türkiye'nin su sıkıntısı olan bir ülke haline geleceğini gösteriyor” dedi.

Sergiyi gezdiler

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, eski bakanlar Ali Coşkun ve Kürşad Tüzmen ile inovasyon (yenilikçilik) sergisini gezdi

İdama giden Temel'in son sözü 'bu bana ders olsun'

İSO Meclis Başkanı Erdal Bahçıvan bir Temel fıkrasıyla mesaj verdi. Bahçıvan “Paradan para kazanmak yerine üretime yönelmek zorundayız. Dünyanın en pahalı benzini ve elektriği, en haksız dolaylı vergileri bu topraklarda. ABD'nin 1 yılda ürettiği patent miktarını Türkiye 100 yılda üretebiliyor. İdama götürülen Temel'e sormuşlar; 'son sözün ne olacak' diye. O da 'bu bana ders olsun' demiş.”

Bulutlar hafif aralandı ama sanayi ağır yaralı

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük, küresel krizin Türkiye ekonomisinde mali kesimden çok reel sektörü, özellikle de sanayiyi olumsuz etkilediğini, sanayi üretiminde ve istihdamında büyük kayıplar ortaya çıktığını söyledi. Küçük, 2008'de küresel ekonomide fırtına koptuğunu belirterek, şunları dile getirdi: “Ne mutlu ki 2008 Ağustos'undan bu yana kara bulutlarla kaplı sanayi üretiminde 14 ay aradan sonra artıya geçilmesiyle nihayet hava biraz açmış, bulutlar bir miktar da olsa aralanmıştır. Yüksek oranda gerçekleşen bu artış, ümit verdi Bu gelişme karşısında aşırı iyimserliğe kapılmak, yanlış olacaktır.” 

haberler.com