Türkçe Edebiyat öğretmenleri, sadece ders anlatmakla sınırlı kalmamaktadır. Törenlerde sunuculuk yapmak, kurul toplantılarında yazmanlık görevini üstlenmek, eser değerlendirme komisyonlarında jüri üyesi olmak, kutlama programlarında drama çalışmaları yapmak gibi birçok görevi yerine getirmektedirler. Ayrıca, okuma yazması olmayan öğrencilere özel destek de sunmaktadırlar. Yeni yönetmelikle birlikte bu iş yükü daha da artmıştır.

Buna karşın, ders programlarında veya müfredatta herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Öğretmenlere gereken destek verilmemekte ve artan iş yüklerinin altından kalkmaları beklenmektedir. Bununla birlikte, bir dönemde iki sınav yapan öğretmenler artık altı sınav yapmak zorundadır.

Zaman Yetmiyor

Konuşma becerileri sınavı, kalabalık sınıflarda uygulaması zor olan bir sınavdır. Bu durum, zaman ve verim açısından büyük bir sorun teşkil etmektedir. Milli Eğitim Bakanlığının anlama ve ifade becerilerine odaklanması önemlidir; fakat bu kararların hazırlık ve planlama süreci olmaksızın tek bir ders altında toplanması yanlış bir yaklaşımdır. Her biri ayrı bir disiplin olan okuma, yazma, konuşma ve dinleme becerileri ayrı dersler olarak müfredatta yer almalıdır.

Sınıf mevcutları bu sınavlara uygun hale getirilmelidir. Aksi takdirde, mevcut müfredat bile yetiştirilemezken, bu becerilerin kazanımlarına odaklanmak sorunlar yaratacak ve istenilen verim alınamayacaktır. Türkçe dersi, temel bir ders olmasına rağmen öğrencilerin çoktan seçmeli test bataklığından kurtarılması gerekmektedir. Sınav odaklı sistemden vazgeçilerek dersin kazanımlarına odaklanılmalıdır.