Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyelerimizin şube ziyaretleri devam ediyor. Planlı ziyaretler kapsamında Genel Mevzuat ve Toplu Sözleşme Sekreteri M. Yaşar ŞAHİNDOĞAN ile Genel Eğitim ve Sosyal İşler Sekreteri Cengiz KOCAKAPLAN 30 Mart 2013 tarihinde Elazığ Şubesini ziyaret etti.

Şube Yönetim Kurulu, İlçe Temsilcileri, İşyeri Temsilcileri ve Kadın Komisyonlarının katılımı ile  istişare toplantısı yapıldı. Toplantıda Türk Ulaşım Sen Elazığ Şube Başkanı Resul KORKMAZ, Türk Kültür Sanat Sen Elazığ İl Temsilcisi Zafer AYAZ, Türk Ocakları Elazığ Şubesi 2. Başkanı Selami YILDIRIM ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Türk Eğitim Sen Elazığ Şubesi Eski Başkanı M. Şerif ARICA’da hazır bulundu.

Toplantı Türk Eğitim Sen Elazığ Şube Başkanı Talat EFE’nin açılış konuşması ile başladı. EFE “2012 yılı mutabakatlarında 3070 üye sayısına ulaşarak üç bin hedefimizi aştık. Emeği geçen bütün arkadaşlara teşekkür ediyorum. Bu yıl yetkili sendika olmak için Genel Merkezin bize vermiş olduğu üye hedefini gerçekleştirmemize az kaldı. Hedefi sizlerin desteği ile aşacağımıza inanıyorum” diyerek, çalışmalarına hız kesmeden devam edeceklerini belirtti ve şube faaliyetleri hakkında bilgi verdi.

Genel Merkez Yöneticileri de katılımcılara hitap ederek, gündemdeki konular ve Genel Merkezin çalışmaları hakkında bilgiler verdiler.

Genel Mevzuat ve Toplu Sözleşme Sekreteri M. Yaşar ŞAHİNDOĞAN “ Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim çalışanlarına şaşı bakışının bir göstergesi olan ALO 147 hattı kabul edilebilir bir uygulama değildir. Bu uygulama ile Milli Eğitim Bakanlığı çalışanlarını toplumun önüne yem olarak atmıştır” diyerek tepkisini dile getirdi. Eski Bakan Ömer DİNÇER döneminde çıkarılan Teşkilat Yasasıyla da eğitim çalışanlarının haklarının gasp edildiğini belirten ŞAHİNDOĞAN “Teşkilat Yasası bir kurumun hangi birimlerden oluşacağı, nasıl çalışacağı gibi temel prensipleri belirler. Ancak bu zihniyet, Atatürkçülük ile ilgili maddeleri ve ifadeleri sessiz sedasız çıkardı. Öğretmen yer değiştirmeleri yılda iki defadan bir defaya indirildi. Öğretmen atamaları yılda bir defa olacak şekilde düzenlendi. Mülakatın önü açıldı. Yer değiştirmelerde öğrenim özrü kaldırıldı” dedi.

Yeni 4+4+4 zorunlu eğitim sistemine de değinen ŞAHİNDOĞAN şunları kaydetti: “Eğitim sistemimizi kökten değiştiren 4+4+4 sistemi getirildi. Türk Eğitim Sen olarak ilk günden bu sistemin bizim tecrübelerimize, Türkiye gerçeklerine uymayan bir sistem olduğunu söylemiştik. Bizim yapımıza ve geçmiş tecrübelerimize en uygun sistemin 1+5+3+4 sistemi olduğunu anlatmaya çalıştık. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir kabile devleti değildir. Bir geçmişi vardır. Eğitimde de bir geçmişi vardır. Bizim önerimiz personel yapısına daha uygundu. Okullarımızın fiziki yapısına daha uygundu. Tüm uygunluklar göz ardı edilerek siyasi iktidarın TBMM’deki sayısal çoğunluğu sayesinde 4+4+4 olarak gerçekleşti. Bu sistem özellikle sınıf öğretmenlerini çok mağdur etmiş, 40 binin üzerinde öğretmen norm kadro fazlası duruma düşmüştür. Türk Eğitim Sen’in tüm öngörüleri doğru çıkmıştır. ‘Bir kişi bile norm kadro dışı kalmayacak, sınıf öğretmenlerinin kefili biziz’ diyenler sınıfta kalmıştır. Bu sistemin sahibi olduğunu söyleyen sendikamsı yapının eğitim çalışanlarının karşısına çıkacak yüzü kalmamıştır. Bütün öngörülerinin tersi çıkmıştır.” 

Genel Eğitim ve Sosyal İşler Sekreteri Cengiz KOCAKAPLAN da “Türk Eğitim Sen Genel Merkezi olarak sendikacılığı ortak akıl hareketi olarak görüyoruz ve bunun gereğini yapmak için gayret gösteriyoruz. Şube şube geziyoruz, istişare toplantıları yapıyoruz. Sizlerin fikirleri ve düşünceleri bizim için çok kıymetlidir” dedi.

KOCAKAPLAN sözlerin şöyle sürdürdü: “TBMM’de yeni Anayasa çalışmaları devam ediyor. Nisan ayında Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmalarını bitirecek. Komisyon çalışmalarına katılan siyasi partilerin bir metinde anlaşmaları mümkün değil. Dolayıyla yeni Anayasayı AKP yapacak. Devlet memurlarının Cumhuriyet döneminde en büyük kazanımı iş güvencesidir. AKP iktidarının da gözü bizim iş güvencemizdir. Bu süreçte Anayasanın 128. maddesi değiştirilerek esnek istihdamın, kuralsız ve güvencesiz çalıştırmanın önü açılmak istenecektir. Zaten fiili olarak kamuda taşeronlaşmaya hız verilmiş, son 11 yılda taşeron işçi sayısı 15 binden 500 bine ulaşmıştır. Milletimizin yetişmiş evlatlarının taşeron işçisi olarak iliği kemiği sömürülmektedir. Başkanlık sistemi, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, eyalet sistemi gibi konuların da yeni Anayasa çalışmalarında gündeme gelmesi beklenmektedir. Eyalet sistemi içerisinde bizim anladığımız manada iş güvencesine sahip devlet memuru anlayışı da yoktur.  Kamu çalışanları uyanık olmak zorundadır. Her taraftan kuşatılıyoruz. Haklarımıza sahip çıkalım. Çalışanları uyaralım. Siyasi iktidarın politikalarının toplum mühendisliğini üstlenmiş olan sendikamsı yapılardan çalışanların uzaklaşmasını sağlayalım. Eğitim çalışanlarını mücadeleci sendikacılığın tek adresi Türk Eğitim Sen’de buluşmaya davet edelim.” KOCAKAPLAN, ek ödemelerin ve ek ders ücretlerinin emeklilik hesabından sayılması için başlatılan dilekçe kampanyası ve toplu sözleşme sürecinde yetkili sendika tarafından sergilenen çadır tiyatrosu hakkında da bilgi verdi. 

Toplantı; katılımcıların görüşlerini dile getirmesi ve Merkez Yönetim Kurulu üyelerimizin sorulan soruları cevaplandırmasının ardından sona erdi.