TEOG'daki mevzuat hatası herşeyi karıştırabilir
TEOG'daki mevzuat hatası herşeyi karıştırabilir
Yine MEB Yine Skandal (TEOG)
2013 Yılında SBS Skandalını unutmamışken, 2014'te TEOG fiyaskosu ile karşılaşmışken şimdi de TEOG Skandalı ile karşı karşıyayız.
Günlerdir aynı konuya vurgu yaparken kulak tıkayanlar öğrencileri mağdur etmeye devam ediyorlar.
MEB önce 2014 Temmuz'unda yönetmelik değiştirdi ve yıl sonu başarı puanı için aritmetik ortalamanın esas alınacağını yönetmeliğe koydu.
22 Mayıs 2015 tarihinde (yani bir ay önce) yayımlanan yönergede de liseye yerleştirmede Aritmetik ortalamanın esas alınacağını duyurdu.
Aradan bir ay geçmeden yönetmeliğe ve yönergeye rağmen karnelere Ağırlıklı ortalamaya göre hesapları koyarken hafızlar balık misali miydi diye sormadan edemiyoruz?
Mahkemenin 24 Haziran'da karar vereceği öngörüldüğünden yönetmelik değişikliği 25 Haziran'da yapıldı. Ancak mahkeme kararının ve dolaysıyla TEOG sonuçlarının gecikmesi, tüm işlerini son güne bırakan MEB'de herşeyi karıştırdı.
25 Haziran 2015 tarihindeki yönetmelik değişikliğiyle, yılsonu Başarı Ortalamasının değil Ağırlıklı ortalamanın alınacağı hükme bağlandı.
Yani 24 Haziran'da açıklansa farklı sonuç 29 Haziran'da açıklanınca başka sonuçla karşı karşıyayız.
Örnekler verelim:
24 HAZİRAN PUAN |
ŞİMDİKİ PUANI |
|
TÜRKÇE DERSİ 90 |
499 |
497 |
TÜRKÇE, MATEMATİK, FEN VE YABANCI DİL DERSLERİ 90 |
495 |
491 |
TÜRKÇE, MATEMATİK, FEN VE YABANCI DİL DERSLERİ 50 |
471 |
456 |
Not: Tüm bu veriler Ortak Sınavlarda tüm soruları doğru yapan ve 6,7,8.sınıf aynı ders notuna sahip öğrenciler için hesaplanmıştır. |
Bir puanın bir binler hatta onbinlerce kayma sağlayabileceği bir sistemde yukarıdaki puanların önemini siz düşünün.
Bu kadar açık bir durum için aylarca beklemek neden? Bu kadar bariz hata için kılavuzunuz kimdir?
Bu hata aslında 2014 yılında yönetmelik değişikliği ile başlıyor. 27/08/2003 tarihli yönetmeliği kaldırıp yeni yönetmeliği yürürlüğe koyarken aklınız neredeydi? Ya da hazırlayanlar uzaydan mı inmişlerdi?
Çünkü en küçük akıl yürüten insanın geçmişi incelemek gibi bir zahmete girmesi gerekir. 2003 ten 2014'e kadar uygulanan bir yönetmeliği inceleme ihtiyacı dahi duymadınız mı? Hadi onu geçelim; 16/12/1983, 09/03/1992, 07/08/1992... tarihli yönetmeliklere bakın Ağırlıklı ortalamayı zaten görürsünüz.
MEB'in hafızasını silince bir de yeni kılavuzlar karga misali olunca sonuç bu mu oluyor desek?
Eğer veli soruya itiraz edip dava açmamış olsaydı yani sonuçlar 24 Haziran'da açıklansaydı ne olacaktı?
Bu noktada son söz; MEB dua etsin ki bir kişi bile yeni puan hesaplama sistemine itiraz etmesin. Yargıya gidip karar çıkarmasın.
Bu sürecin adı "minareyi çalan kılıfı hazırlar" değil. Minareyi çalmaya karar verip kılıf bile hazırlamadan kaçırmaya çalışmak, yakalanınca da zorla bulunan küçük kılıfa minareyi sokmaya uğraşmaktır.
Velilere Uyarı:
Yukarıda açıkladığımız konu ile ilgili kendi çocuğunuzu değerlendirecekseniz kısaca;
Eğer haftalık ders saati az olan (1-2 olan) derslerinizin puanları diğer derslerin puanlarından yüksek ise eski sisteme göre hesap yapılsa Yıl Sonu Başarı puanınız artacak demektir.
Yanlışlar bununla da sınırlı değil.
Sıralama neden yok?
TEOG Yerleştirmeye Esas Puanları (YEP) hesaplanıp açıklandı sonuç kağıtlarında ve kontenjan listelerinde sıralamalar da açıklanmış olsa ve insanlar puanlar arası kıyaslamaları yapabilseler olmaz mı?
Sınıf Mevcutları 40'a çıkarıldı. Okullar Şişirildi.
Geçen yıl yapılan yanlış planlama sonucu okullar şişirildi. Derslikler doldu. Gelecek (bu) yıl hiç düşünülmedi.
Sınıf Mevcutları düşürülecek denilmesine rağmen her defasında arttı birkaç yıl öncesinde Anadolu Lisesi ve Anadolu Meslek Liselerinde sınıf mevcutları zorunlu olarak 30'dan fazla olamazken geçtiğimiz yıl 34'e çıkarıldı bu da yetmedi bu yıl 40 mevcuda göre planlama yapıldı. Sadece İstanbul'da 700'ün üzerinde okulun sadece 25 tanesinde sınıf mevcutları 34'te tutuldu. Diğerlerinde sınıf mevcutları 40 olarak ayarlandı.
Buna rağmen İstanbul'da 201-2016 için açılan şube sayısı: 4.670
2014-2015'te İstanbul'da Hazırlık+9.Sınıf Şube Sayısı: 11.073 idi.
Tüm bu sınıf mevcudu arttırmalarına rağmen geçen yıl İstanbul'da Hazırlık+9. Sınıf'ta 240bin öğrenci okurken bu yıl açılan kontenjan 185bin civarında.
Sınıf Mevcutları 40'la Sınırlı Kalmayacaktır.
Yönetmeliğin aşağıdaki maddelerine baktığımızda belirlenen kontenjanlara sınıf tekrarına kalan öğrencilerin dahil olmadığını görürüz. En çok sınıf tekrarına kalan öğrenciler 9.sınıf öğrencileri olduğu ve özellikle Meslek ve İmam Hatip Liselerinde sayıların az olmadığı birlikte değerlendirildiğinde gelecek yıl yaşanacak sorunları tahmin etmek zor olmasa gerek. Üstelik mevzuata rağmen 40'ın üzerinde mevcutlar göreceğiz.
"Madde 38. ... (2) (Değişik:RG-13/9/2014-29118) Sınıf bazındaki açık kontenjanlar her bir şube için fen, sosyal bilimler liselerinde 30, diğer okullarda ise 34 öğrenci olarak belirlenir. Ancak sınıf tekrar edenler, yargı kararına bağlı gelenler ile öğrenci yerleştirme ve nakil komisyonunca yerleştirilen ve nakilleri yapılan öğrenciler de dahil olmak üzere şube öğrenci sayısı, kontenjanı fen, sosyal bilimler liselerinde 36'yı, diğer okul türlerinde ise 40'ı geçemez.
GEÇİCİ MADDE 4 - (Ek:RG-21/6/2014-29037)
(1) Anadolu imam hatip liselerinde, mesleki ve teknik Anadolu liselerinde, çok programlı Anadolu liseleri ile mesleki ve teknik eğitim merkezlerinde öğrenci sayısının fazla, derslik sayısının yetersiz olduğu durumlarda, öğrenci kontenjanı veya bir şubedeki öğrenci sayısı en fazla 4 yıl için Bakanlıkça artırılabilir. Sınıf tekrarına kalan öğrenciler bu sayıya dahil edilmez."
Sistem Açık Liseye ve Özel Okula Mahkum Edecek
Bu durumda; MEB'in bu yıl ki uygulamasına göre açıkta kalan öğrenci otomatik olarak Açık Liseye kaydedilecek. Ya da özel okul yolu görünecek. Bu sayının ne kadar olacağını zaman gösterecek.
Buradan sayın Avcı'ya soruyoruz:
- Bu hataların hesabı görülmeyecek mi?
- Yapılan hataların bedelini ne zamana kadar öğrenciler, veliler, öğretmenler ödemeye devam edecek?
- Mevzuatın hazırlanmasından, son güne bırakılan düzenlemelere ve yukarıda saydığımız sorunlara rağmen tek bir sorumlu çıkıp da biz hata yaptık demeyecek mi?
- Gereğini yapmalarını beklemiyoruz çünkü liyakatle gelmeyenin bu tavrı sergilemeleri için öncelikle hiç oralara gelmemeleri gerekiyordu. Öyle ise sayın bakan gereğini yapacak mı?
Maksut BALMUK
Öğretmen
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.