5. Uluslararası Türk Dünyası Eğitim Bilimleri ve Sosyal Bilimler Kongresi Tamamlandı

5. Uluslararası Türk Dünyası Eğitim Bilimleri ve Sosyal Bilimler Kongresi Tamamlandı

Türk Eğitim Sen ve Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği’nin, “Ziya Gökalp’in Vefatının 100. Yılı Anısına” düzenlediği 5. Uluslararası Türk Dünyası Eğitim Bilimleri ve Sosyal Bilimler Kongresi 21-24 Kasım 2024 tarihlerinde Antalya’da gerçekleşti

Türk Eğitim Sen ve Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği’nin, “Ziya Gökalp’in Vefatının 100. Yılı Anısına” düzenlediği 5. Uluslararası Türk Dünyası Eğitim Bilimleri ve Sosyal Bilimler Kongresi 21-24 Kasım 2024 tarihlerinde Antalya’da gerçekleştirildi.

Kongrede; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, UAESEB Üyesi Kuruluşların Genel Başkanları ve Temsilcileri, Dekanlar, Genel Merkez Yöneticileri ve çok sayıda katılımcı da hazır bulundu.

Kongrede; Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan, Rusya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Saha (Yakut) Cumhuriyeti, Çuvaşistan, Tataristan, Güney Kore, Moğolistan, Japonya, Endonezya, Irak, Suriye, Gürcistan, Moldova (Gagauz Yeri), Ukrayna, Macaristan, Slovakya, Bulgaristan, Sırbistan, Romanya, Yunanistan, ABD, Kanada, Almanya, Hollanda, İsviçre, Fransa, Polonya, Kosova, Karadağ, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Mısır, Yemen, İran, Gana, Gabon, Ürdün, Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Filistin, Cezayir ve Afganistan dâhil 47 farklı ülkeden 1.574 farklı bilim ve kültür insanı bir araya geldi.

Kongremiz; Gökalp’in ideallerini yaşatmak ve Türk dünyasının birliğine olan inancı pekiştirmek adına muazzam bir anma etkinliği olmasının yanında Türk Dünyası’nın bilimsel atılımına ve kalkınmasına matuf önemli bir misyonu da içermektedir. Kongrenin her bir oturumu “Ziya Gökalp”, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk”, “Gaspralı İsmail Bey”, “Ahmed Cevad”, “Aliye İzzet Begoviç”, “Mahdumkulu”, “Dede Korkut”, “Rauf Denktaş”, “Hoca Ahmet Yesevi”, “Erol Güngör”, “Dr. Sadık Ahmet”, “Cengiz Aytmatov”, “Prof. Dr. Hanefi Bostan” gibi Türklüğün, Cumhuriyetin, sendikacılığın bugünlere gelmesine emek veren ya da Cumhuriyet ile başardıkları için dünyaca tanınan Türk büyüklerine ithaf edildi. Eş zamanlı olarak ise “Türkiye Yüzyılına Stratejik Bakış” Paneli, “Cumhuriyetin İkinci Yüzyılına Doğru Türk Eğitim Sistemi” Forum’u düzenlendi. “Nitelikli Dergilerde Yayın: Bu Fikir Nereden Çıktı?” eğitim semineri yapıldı.

Kongremize 1.119 bildiri sunulurken; yüz yüze olarak 13 oturum, 11 farklı salonda eş zamanlı, çevrim içi ise 10 salonda 13 paralel oturumla toplam 196 etkinlik yapıldı. Kongremizin oturum salonlarına, Türk devletlerinin başkentleri ve tarihi yerlerinin isimleri verildi. Oturumlar, Türk tarihinin zirve şahsiyetlerine ithaf edilirken her bir etkinlik, şehit öğretmenlerimiz ve kahramanlarımız anısına düzenlendi.

Ayrıca kongre ile eş zamanlı olarak Üniversite Temsilcileri Eğitim ve İstişare Toplantısı da gerçekleştirildi. Öte yandan Kuzey Makedonya Türk Öğretmenler Derneği 11. üye olarak UAESEB’e üyelik başvurusunu yaptı.

Kongre, Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Türk Eğitim Sen ve Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği Genel Başkanı Talip Geylan’ın açılış konuşması ile başladı.

Kongremizi, Türk milliyetçiliğinin mimarlarından, Türk kimliği ve Türk birliği idealinin yılmaz savunucusu Ziya Gökalp’e armağan ediyoruz.

Türk Dünyası Eğitim Bilimleri ve Sosyal Bilimler Kongresinin Türk bilim hayatına ve insanlığa hayırlar getirmesini temenni ederek sözlerine başlayan Geylan, Türk milliyetçiliğinin mimarlarından, Türk kimliği ve Türk birliği idealinin yılmaz savunucusu Ziya Gökalp’in yüzüncü ölüm yıl dönümüne ithaf edildiğini belirtti. Genel Başkan, “Onun aziz hatırasına bir vefa Atatürk ve yol arkadaşları Cumhuriyeti kurarken fikirlerini benimsediği Gökalp’in tasavvur ettiği Türk Dünyası, bugün onun hayal ettiği gibi kendi sınırlarını aşmış, bentlerin engelleyemediği bir sel misali kuvvetle yoluna devam etmektedir.

Türk milletinin dilde, fikirde ve işte birlik ideali doğrultusunda, Gaspıralı ve Gökalp’in ortaya koyduğu ilkeler, bugün bu kongreyle bilimsel ve kültürel anlamda milli birlikteliğimizin bir kez daha pekişmesini sağlamaktadır.

Bilge Kağan’ın ilkeleri,

Oğuz Kağan’ın yol arkadaşlığı,

Sultan Alparslan’ın Cesareti,

Fatih Sultan Mehmet Han’ın Azmi,

Hoca Ahmet Yesevi’nin Duası,

Dedem Korkut’un nasihatleri,

Gökalp’in vizyonu,

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün rehberliği,

Tarih boyunca Türk Dünyası’nın geleceğine ışık tutmuş, tutmaya da devam edecektir.” dedi.

Türk Eğitim-Sen olarak bizler, bilimin ışığında hareket etmenin sadece eğitim çalışanları için değil, aynı zamanda toplumun her kesimi için bir zorunluluk olduğuna inanıyoruz.

Bilim ve eğitimin, sadece bireylerin değil, toplumların da kaderini şekillendiren en güçlü unsur olduğunu kaydeden Genel Başkan Geylan, “Kongremiz, Türk Dünyası’nın ortak milli ve kültürel değerleri ile bilimsel üretim potansiyelini birleştiren, disiplinler arası çalışmaların gücünü ortaya koyan bir platform olarak karşımızdadır.” diye konuştu.

Dünyanın hızla değiştiğini ve bu değişimin, bilimsel üretimin disiplinler arası bir yaklaşımla ele alınmasını zorunlu kıldığını kaydeden Geylan, “Bugün, teorik bilgilerin uygulamaya aktarılması sadece bireylerin değil, toplumların refahını da artırıyor. Sağlıkta, teknolojide, eğitimde ve sosyal bilimlerde üretilen yeni bilgiler, hayatı kolaylaştırmanın yanı sıra geleceğimizi şekillendiren stratejik kararların temelini oluşturuyor. Türk Eğitim-Sen olarak bizler, bilimin ışığında hareket etmenin sadece eğitim çalışanları için değil, aynı zamanda toplumun her kesimi için bir zorunluluk olduğuna inanıyoruz.” İfadelerini kullandı.

Türk Eğitim Sen ev UAESEB’in kongre, çalıştay, akademik dergi ve anket çalışmalarının, Türk milletine ve devletine bilimsel bir rehber olma amacını taşıdığını söyleyen Geylan, “Türk Dünyası’nın ortak milli ve kültürel değerlerini bilimle harmanlayan bu kongremiz de ülkelerimiz arasında daha güçlü bir iş birliği için bir köprü vazifesi görmektedir.” dedi.

Türk Devletleri Teşkilatı, bu birlikteliği daha da güçlendirmek için eğitimden ekonomiye, kültürden teknolojiye pek çok alanda köprüler kurarak devletlerimiz arasındaki siyasi, ekonomik ve kültürel yakınlaşmayı koordine etmektedir.

Türk Dünyası’nın, farklı coğrafyalarda yaşamış olsa da ortak tarih, dil ve kültür mirasına sahip kandaş, soydaş, kardeş ve akraba bireylerden oluştuğunu söyleyen Geylan, “Bugün burada, bu mirasın ışığında toplanmış bulunuyoruz. Türk Dünyası’nın günümüzdeki durumu, ortak tarih ve kültürel değerlerin ışığında, geçmişin izlerini geleceğe taşıyan bir bağ niteliğindedir. Türk Devletleri Teşkilatı, bu birlikteliği daha da güçlendirmek için eğitimden ekonomiye, kültürden teknolojiye pek çok alanda köprüler kurarak devletlerimiz arasındaki siyasi, ekonomik ve kültürel yakınlaşmayı koordine etmektedir. Türk Devletleri Teşkilatı’nın vizyonu, insani değerlerin hâkim olduğu bir geleceği inşa etmektir. Macaristan’ın ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gözlemci üye olarak katılımı, bu teşkilatın uluslararası boyutunu genişletirken, Kıbrıs Türklerinin, Doğu Türkistan Türklerini de inşallah haklı davasının dünya çapında duyurulmasına katkı sağlayacaktır. Teşkilat, barış ve istikrarın teminatı olarak bölgesel sorunlara karşı ortak bir duruş sergilemekte ve bu duruşu Karabağ zaferi gibi somut başarılarla pekiştirmektedir. Türk Dünyası’nın bu birlikteliği, kendi sınırlarını aşan bir güç haline gelmiş, küresel dengeler etkin bir potansiyele ulaşmıştır.” şeklinde konuştu.

Ortak alfabe, sadece dil birliğini sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda eğitimden kültüre, ticaretten teknolojiye kadar pek çok alanda daha yakın iş birliklerine zemin hazırlayacaktır.

Ortak alfabenin, sadece dil birliğini, aynı zamanda eğitimden kültüre, ticaretten teknolojiye kadar pek çok alanda daha yakın iş birliklerine zemin hazırlayacağını söyleyen Genel Başkan Geylan, “Türk Devletleri Teşkilatı’nın attığı adımlar, diasporada yaşayan Türkler dahil Türk milletinin fertleri arasındaki siyasi, ekonomik ve kültürel yakınlaşmayı artırmış, ortak bir alfabe üzerinde ittifak etme kararı, iletişimimizi daha da güçlendirmiştir. Ortak alfabe, sadece dil birliğini sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda eğitimden kültüre, ticaretten teknolojiye kadar pek çok alanda daha yakın iş birliklerine zemin hazırlayacaktır.

Türk Eğitim-Sen ve UAESEB olarak bu süreci destekliyor, gelecek nesillere daha güçlü bir bağ kurmalarını sağlayacak bir miras bırakmak için çalışıyoruz.” diye konuştu.

Türk Eğitim-Sen, sendikal mücadelenin yanı sıra bilimsel üretime verdiği önemle de bir marka değeri haline geldiğini vurgulayan Genel Başkan Geylan, “Eğitim çalışanlarının ve akademisyenlerin taleplerini bilimsel temellere dayandırarak hem eğitim çalışanları hem de Türk Devletinin aydınlık yarınları için doğru olanı talep ediyoruz. Düzenlediğimiz kongreler, yayınladığımız akademik dergiler ve yaptığımız çalıştaylarla ve anket çalışmaları ile sadece sendikal alanda değil, bilimsel alanda da öncülük etmeye devam ediyoruz.” dedi.

Eğer kalkınmak, daha iyi olmak ve çöken bir sistemi ayağa kaldırmak gibi bir gayeniz var ise üniversitesiz bunu başaramazsınız.

Üniversiteler ve yükseköğretim önemine dikkat çeken Genel Başkan, “Bunu şu çarpıcı anektotla bir kez daha ifade etmek istiyorum. İkinci Dünya Savaşı olmuş, Almanya yerle bir. Taş taş üstünde kalmamış. Amerikalı bir General Alman generale derki, ‘Artık siz bir daha sırtınızı doğrultamazsınız.’ Alman generalin cevabı şu olur: ‘Taş taş üstünde kalmadı, doğru, ama üniversitelerimiz ayakta.’ Eğer kalkınmak, daha iyi olmak ve çöken bir sistemi ayağa kaldırmak gibi bir gayeniz var ise üniversitesiz bunu başaramazsınız. Türkiye ve Türk Dünyası eğitime, yükseköğretime özel ihtimam göstermek zorundadır” değerlendirmesinde bulundu.

Akademisyenlerimizin ve idari personelimizin ücret yetersizliği, özlük haklarının sınırlılığı ve çalışırken alınan maaş ile emekli maaşı arasındaki yaklaşık %50’lik fark hayat standardımızı olumsuz etkilemektedir.

Üniversitelerde çalışan akademik ve idari personelimizin yaşadığı sorunlara da değinen Geylan, “Türkiye’de 2024 Ocak itibariyle 209 üniversite bu üniversiteler arasından da 131’i devlet üniversitesi, 78’si de özel-vakıf üniversitesi statüsünde yer almaktadır. Türkiye’deki yükseköğretim kurumlarında 6.950.142 öğrenci, 184.566 öğretim elemanı bulunmaktadır.

Bugün, akademisyenlerimizin ve idari personelimizin ücret yetersizliği, özlük haklarının sınırlılığı ve çalışırken alınan maaş ile emekli maaşı arasındaki yaklaşık %50’lik fark hayat standardımızı olumsuz etkilemektedir. Bu, kabul edilemez bir durumdur ve Türk Eğitim-Sen olarak bu konuda bütün yolları deneyerek, çözüm üretmek için çalışıyoruz.

Üniversite çalışanlarının tayin, becayiş, nakil, lojman, kreş, okul, sosyal tesis gibi pek çok açıdan talep ve beklentilerinin iyileştirilmeye ihtiyacı vardır.

Öğretim üyelerinin özlük hakları, kadro talepleri, araştırma destekleri ve yurt dışı dil eğitimi gibi ihtiyaçlarının karşılanması gerekmektedir.

Üniversitelerdeki akademik ve idari personelin haklarının korunması, yalnızca bireysel refahı artırmakla kalmayacak, aynı zamanda üniversitelerimizin bilimsel üretkenliğini de destekleyecektir.” ifadelerini kullandı.

YÖK’ü üniversitelere sahip çıkmaya davet ediyoruz.

MEB’in Milli Eğitim Akademisi kurarak, Eğitim Fakülteleri ile arada yetki ve görev karmaşası oluşturduğunun altını çizen Geylan, “YÖK’e de ayrı bir parantez açmak istiyorum. YÖK, 43 yıllık bir kurum olarak üniversitelerimizin düzenleyici ve denetleyici yapısıdır. Ancak, bu süreçte YÖK’ün görevlerini tam anlamıyla yerine getiremediği, üniversitelerimizin sorunlarına yeterince çözüm üretemediği de bir gerçektir. Türk Eğitim-Sen olarak, yapıcı yaklaşımdan ve ortak akıldan yanayız. Bugüne kadar ortalama aklın cezasını çektik artık ortak aklın hakim olmasını istiyor ve YÖK’ü üniversitelere sahip çıkmaya davet ediyoruz. Akademisyenlerin, idari personelin ve öğrencilerin taleplerine sahip çıkmakla sorumluluklarına sahip çıkmasını bekliyoruz.

YÖK pek çok konuda sessiz kalmış âdete kafasını kuma gömmüştür. Örneğin, MEB’in Milli Eğitim Akademisi kurarak Eğitim Fakülteleri ile arada yetki ve görev karmaşası oluşturması oldukça sıkıntılı bir konudur. Bu süreçte YÖK’ün tepkisiz kalmasını şaşkınlık ve üzüntüyle izliyoruz. Üniversitelerimiz, öğretmen yetiştirme görevini en iyi şekilde yerine getirebilecek bilgi birikimine sahiptir. YÖK’ün bu süreçte daha aktif bir rol üstlenmesini ve ‘MEB’e biz neyi yapamadık siz neyi daha iyi yapacaksınız’ diye sormasını beklerdik. Adalet, ehliyet ve liyakati hayata geçirerek öğretmen atamalarını şaibesiz bir şekilde yapamayan, çatır çatır kul hakkı yenmesine göz yuman bir yapı nasıl öğretmen yetiştirecek diye YÖK’ün sormasını talep ediyoruz.YÖK’ün, Yükseköğretimi, ihtiyaçlar dairesinde istihdama ve ülkenin geleceğine göre planlamasını özellikle talep ediyoruz.” diye konuştu.

Kongremizin kapanış oturumunu, kısa süre önce kaybettiğimiz Prof. Dr. Hanefi Bostan anısına düzenleyerek kendisini bir kez daha saygıyla anıyoruz.

Türk Dünyası Eğitim Bilimleri ve Sosyal Bilimler Kongresinin, sadece bilimsel bir etkinlik değil, aynı zamanda tarihsel ve kültürel değerlerimizi geleceğe taşıyan bir platform olduğunu belirten Genel Başkan, “Daha önce de ifade ettiğim gibi, kongre oturumlarımıza Türk Devletleri’nin başkentleri ve tarihi şahsiyetlerin isimlerini vererek bu bağı daha da güçlendirdik. Ayrıca, özellikle belirtmek istiyorum ki, kongremizin kapanış oturumunu, kısa süre önce kaybettiğimiz Prof. Dr. Hanefi Bostan anısına düzenleyerek kendisini bir kez daha saygıyla anıyoruz.

Son olarak, bu kongrenin gerçekleşmesinde emeği geçen tüm katılımcılara, bilim insanlarına ve eğitim çalışanlarına teşekkür ediyorum. Türk Eğitim-Sen olarak, bilimin, kültürün ve eğitimin ışığında Türk Dünyası’nın geleceğini inşa etmek için çalışmaya devam edeceğiz.

Bir sonraki kongrede yeniden buluşmak dileğiyle, kongremizin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.” diye konuştu.

Protokol konuşmalarının ardından “Fikrimdeki Türk Asrı ve Türk Birliği” Makale Yarışması Ödül Töreni gerçekleştirildi.

Kongrenin birinci günü, “Ziya Gökalp Oturumu” oldu. Oturum Başkanlığını Prof. Dr. Ali Yakıcı yaptı. Prof. Dr. Hayati Beşirli (Ziya Gökalp ve Milliyetçilik), Prof. Dr. Fırat Purtaş (Ziya Gökalp’in Fikirleri Işığında Türk Dünyası Ortak Yükseköğretim), Prof. Dr. Zaynabidin Abdirashidov (Ziya Gökalp ve Türk Dünyasında Ceditcilik Hareketi), Prof. Dr. Murat Ateş(Türk Çocuk Edebiyatının Öncü Siması Olarak Ziya Gökalp), Doç. Dr. Esma Özdaşlı (Ziya Gökalp’in Firkileri ve Günümüz Türk Birliği) konularında sunum yaptı.

İkinci Oturum ise “Gazi Mustafa Kemal Atatürk Oturumu” oldu. Oturum Başkanlığını Prof. Dr. Seyfullah Yıldırım yaptı. “İsa Yusuf Alptekin”, “Ali Kuşçu”, “Prof. Dr. Cevat Heyet”, “Prof. Dr. Bahaattin Öğel”, “Kazım Karabekir”, “Dündar Taşer”, “Şehit Öğretmen Ali Bulut”, “Aşık Veysel”, “Mümtaz Turhan”, “Prof. Dr. Aydın Taneri ” alt oturumları gerçekleştirildi.

Aynı gün eş zamanlı olarak ise Prof. Dr. Feridun Sezgin yönlendirmesinde “Türkiye Yüzyılına Stratejik Bakış” Paneli düzenlendi. Panelde, Prof. Dr. Ergin Hamzaoğlu (Bitki Örtüsüne Stratejik Bir Gözle Bakma), Prof. Dr. Selami Eryılmaz (Türkiye’nin Bilim ve Teknolojide Attığı Adımları Stratejik Açıdan Değerlendirme), Prof. Dr. Çelebi Uluyol (Yapay Zekanın Eğitimde Kullanımı ve Geleceği), Prof. Dr. Mehmet Günay (Milli Kimlik Açısından Spora Ziya Gökalp’in Fikirlerinin Yansıması ve Milliyetçilik) başlıklarında sunum gerçekleştirdiler.

Aynı günün devamında ise “Gaspralı İsmail Bey Oturumu” yapıldı. Oturum Başkanlığını Doç. Dr. Lokman Zor yaptı. “Şehit Öğretmen Necmettin Yılmaz”, “İsa Yusuf Alptekin”, “Ömer Seyfettin”, “Hasan Tahsin”, “Prof. Dr. Osman Turan”, “Prof. Dr. Acar Sevim”, “Prof. Dr. Muharrem Ergin”, “Dr. Fazıl Küçük” alt oturumları düzenlendi.

Eş zamanlı olarak Prof. Dr. Ali Çağatay Kılınç tarafından “Nitelikli Dergilerde Yayın: Bu Fikir Nereden Çıktı?” konulu eğitim semineri yapıldı.

“Ahmed Cevad Oturumu”nun Başkanlığını da Dr. Öğr. Üyesi Muammer Edib Gürkan yaptı. “Ebulfez Elçibey”, “Mehmet Akif Ersoy”, “Harezmi”, “Piri Reis”, “Hüseyin Nihal Atsız ”, “Şehit Öğretmen Abdülkerim Usta ”, “Şerife Bacı”, “Mehmet Emin Resulzade”, “Cahit Arf ” alt oturumlarında önemli konularda sunumlar gerçekleştirildi.

“Aliya İzzet Begoviç Oturumu”nun Başkanlığını Prof. Dr. Gürcü Koç yaparken; “Sadun Köprülü Oturumu”, “Mustafa Necati Sepetçioğlu Oturumu”, “Farabi Oturumu”, “Prof. Dr. Mehmet Altay Köymen Oturumu”, “Prof. Dr. Zeki Velidi Togan Oturumu”, “Prof. Dr. Halil İnalcık Oturumu”, “Dilaver Cebeci Oturumu”, “Hüseyinzade Ali Bey Oturumu”, “Namık Kemal Oturumu”, “Fuzuli Oturumu”, “ İbn-ı Haldun Oturum”larında sunumlar yapıldı.

“Mahdumkulu Oturumu”nun BaşkanlığınıDr. Gökhan Cantürk yaptı. “Şehit Öğretmen Burçin Uysal ”, “Şehit Öğretmen Ayşe Numan”, “Nihat Gökalp”, “Şehit Öğretmen Aysun Kayalar”, “Nasrettin Hoca”, “Hezarfen Ahmet Çelebi”, “Prof. Dr. Fuat Köprülü”, “Cengiz Aymatov”, “Talat Paşa”, “Şehit Eren Bülbül”, “Arif Nihat Asya” alt oturumları düzenlendi.

Öte yandan aynı günün devamında Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı Başkanı Temel Çalık yönlendirmesinde, “Cumhuriyetin İkinci Yüzyılına Doğru Türk Eğitim Sistemi” Forum’u yapıldı. Forumda; Prof. Dr. Mahmut Selvi, Prof. Dr. Gültekin Akengin, Prof. Dr. Ayhan Aydın, Prof. Dr. Onur Köksal, Prof. Dr. Gülgün Alpan sunum yaptılar.

Ardından “Dede Korkut Oturumu” düzenlendi. Oturum Başkanlığını Prof. Dr. Haşim Akça yaptı. “Fazıl Hüsnü Dağlarca”, “Prof. Dr. Zeki Velidi Togan”, “Gün Sazak”, “Enver Paşa”, “Yusuf Akçura”, “Prof. Dr. Aydın Taneri”, “Seyyid Ahmet Arvasi”, “Şehit Abdullah Beyatlı”, “El-Cezeri”, “Muhtar Avezov” alt oturumları yapıldı.

İkinci gün ise; “Rauf Denktaş Oturumu”nunBaşkanlığını Prof. Dr. Volkan Yurdadoğ yaparken; “M. Hüseyin Şehriyar”, “Tölomış Okayev”, “Şehit Mübarız İbrahimov”, “Yılmaz Öztüna”, “Şehit Neşe Alten”, “Prof. Dr. Hikmet Tanyu”, “Şehit Polis Fethi Sekin ”, “Mehmet Niyazi Özdemir ” alt oturumları gerçekleştirildi.

“Hoca Ahmet Yesevi Oturumu”nun BaşkanlığınıDoç. Dr. Orkun Alptekin yaparken; “Şehit Öğretmen Aybüke Yalçın”, “Mahtumkulu”, “Necdet Sancar”, “Orhan Şaik Gökyay”, “Şehit Öğretmen Muhammed Yıldız”, “Karabağ Şehitleri”, “Ömer Seyfettin”, “Toleykul Aytmatov”, “Deprem Şehidi Mehmet Fatih Akyürek” alt oturumları yapıldı.

“Erol Güngör Oturumu”nunBaşkanlığını Prof. Dr. Rahmi Doğanay yaparken; “Abdurrahim Karakoç”, “Prof. Dr. Necmettin Hacıeminoğlu ”, “Doç. Dr. Durmuş Hocaoğlu”, “Prof. Dr. Mehmet Ersöz”, “Nurettin Topçu”, “Ahmet Kabaklı”, “Cevdet Bilsay ”, “Şehit Öğretmen Hanifi Çakalllıoğlu” alt oturumlarında önemli sunumlar yapıldı.

“Dr. Sadık Ahmet Oturumu”nun Başkanlığını Himmet Büke yaparken; “Elmalılı Hamdi”,“Uluğ Bey”, “Şehit Öğretmen Aynur Sarı”, “Ali Kuşçu”, “Şehit Öğretmen Bayram Yasemin Tekin”, “Dilaver Cebeci”, “Fatma Şenol Boydağ”, “Hüseyin Namık”, “Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu”, “Piri Reis” oturumları gerçekleştirildi.

“Cengiz Aytmatov Oturumu”nun Başkanlığını Prof. Dr. Mehmet Çevik yaparken; “Baha Gürsoy”,“Prof. Dr. Feridun Arısan”, “Ali Sedat Bey”, “Hülya Kayserili Karabey”, “Rıfat Ilgar ”, “Lale Tokgözoğlu”, “Rıfat Börekçi” alt oturumları gerçekleştirildi.

Kongrenin kapanış ve değerlendirme oturumu ise, yakın dönemde aramızdan ayrılan, sendikamızın kıymetli emektarı ve İstanbul 1 No’lu Şube Başkanımız “Prof. Dr. Hanefi Bostan” anısına gerçekleştirildi. Oturum Başkanı Prof. Dr. Esma Şimşek iken; Kazakistan Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Aygül Mukaşeva, Prof. Dr. Adnan Baki, Prof. Dr. Haşim Akça, Prof. Dr. Naciye Yıldız, Prof. Dr. Sebahat Deniz, Prof. Dr. Salim Gökçen, Prof. Dr. Murat Öztürk birer sunum yaptılar.

Kongremizden elde edilen kazanımların değerlendirilmesi yapılacaktır.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.