Ara tatil hafta sonlarıyla birlikte 9 gün. Bu süre zarfında öğrencilere ev ödevleri veriliyor. Bazı öğretmenlerimiz ödev konusunda öğrencileri yormayacak bir yaklaşım sergiliyor ama ev ödevlerinin dozunu kaçıran öğretmenlerimizin sayısı da azımsanamayacak oranda. Bu konuda zaman zaman velilerden serzeniş mesajları alıyorum. Her sınıf düzeyinde kantarın topuzunu kaçıran öğretmenlerimiz oluyor.

Bazı sınıf öğretmenlerimizin çocukların tüm tatilini alacak şekilde ödevler verdiği, çocukların bunları yetiştirmekte zorlandığı anne babalarca dile getiriliyor.

Ortaokullara gelince her öğretmen sadece kendi dersi varmış gibi öğrencilere ödev verebiliyor. Özellikle sınava girecek öğrenciler için verilen ödevler çığırından çıkıyor. Geçen yıl bir öğretmenimizin kendi dersinden öğrencilere 750 soru çözümü verdiğine tanık olmuştum. Diğer öğretmenler de az çok benzer şekilde ödev verirse bir çocuğun yemek ve tuvalet dışında masadan kalkmasa dahi bitiremeyeceği bir ödev yükü oluşuyor. Tatil lafta kalıyor. Çocuklar tüm günü okuldaymış gibi masa başında çalışarak geçiriyor.

Ödevler verilirken çocukların yaşı, sınıfı, öğretim programlarının ağırlığı dikkate alınmalıdır. Ödevler çocuğa yük olmayacak, onu yormayacak düzeyde ayarlanmalıdır. Ödev süresi küçük çocuklar için günlük bir saatlik çalışmayı aşmamalıdır.

Yazılı sınavlardan yeni çıkmış çocukların biraz dinlenmesine, özellikle okul açıkken yapamadığı sosyal etkinlikleri yapmasına fırsat tanımak gerekir. Çocukları sinemaya götürmek, pikniğe gitmek, şehirdeki yeni yerleri gezip tanımak, müze gezisi yapmak, doğa yürüyüşüne çıkmak, aile büyüklerini akrabaları ziyaret etmek, arkadaşlarıyla birlikte oyun oynayıp vakit geçirmek, hobilerine zaman ayırmak vb birçok etkinlik yapılabilir.

Ödev gerekli mi? Tamamen ödevsiz bir tatil faydalı olur mu?

Yeterince pekiştirilmeyen ve zaman zaman tekrar edilmeyen bilgiler unutulur. Öğrenciler bir hafta aradan sonra kaldıkları yerden öğretime devam edeceği için önceki bilgilerin unutulmaması gerekir. Bu yüzden öğrencilere kısa süreli ödevler verilmesinde fayda olduğunu düşünüyorum.

Örneğin matematik dersinden işlenen konuları tekrar mahiyetinde günlük on alıştırma yapılması veya beş problem çözülmesi, İngilizce dersinde öğrenilen son kelimelerin tatil süresi içinde birkaç kez tekrar edilmesi, birinci sınıf öğrencilerinin öğrendiği seslerden oluşan kısa bir metni okuyup yazması gibi fazla zamanlarını almayacak ödevler verilebilir.

YKS ve LGS’ye hazırlanan çocuklar açısından da tüm tatil günlerini soru çözerek geçirmek yerine bazı günlerinde yukarıda saydığım etkinlikler gibi etkinliklere vakit ayıracak düzeyde ödev verilmelidir. Branş öğretmenlerinin diğer branşların verdiği ödevlerden haberdar olması ve ödevin koordineli verilmesi daha doğrudur.