Talip Geylan: "Öğretmenlik Meslek Kanunu TBMM'de Görüşülmelidir"
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, il gezilerine hız kesmeden devam ediyor.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, il gezilerine hız kesmeden devam ediyor. Genel Başkan Geylan, 03.12.2021 İzmir şube başkanları Merih Eyüp Demir, İrfan Toksoy, Ömer Yıldırım ve Hüseyin Ormancı ile birlikte İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Murat Mücahit Yentür’ü, ve Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar’ı ziyaret ederek görüş alışverişinde bulundu.
Daha sonra Türk Eğitim-Sen İzmir Şubeleri yönetim kurulu üyeleriyle bir araya gelen Genel Başkan Geylan, çalışma hayatı ve güncel konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Genel Başkan Geylan yaptığı konuşmada, Türk Eğitim-Sen'in Türkiye'nin en büyük eğitim sendikası arasında yer aldığını, eğitim çalışanlarının hak mücadelesinde onların yüz akı olduğunu söyledi. Geylan, "Türk Eğitim-Sen olarak sadece üyelerimize odaklıyız. Açık, şeffaf, demokratik yöntemlerle tamamen onların beklentisi doğrultusunda hareket ediyoruz. Düzenlediğimiz istişare toplantıları, anket, eylem, çalıştaylarla eğitim çalışanlarının öneri, talep ve beklentilerini Türkiye gündemine taşıyoruz. Hiçbir üyemizi süslü cümleler, dayanaksız, içi boş vaadlerle kandırmıyoruz. Sadece doğruları söylüyor, milletimize hizmet ediyor, eğitim çalışanlarının hak mücadelesi için uğraşıyoruz. Bu onurlu mücadelemizde tüm şubelerimiz ve teşkilatımız ile birlikte saflarımızı daha da sıkılaştırmak, dayanışma içinde olmak ve eğitim çalışanlarının hak mücadelesi için kıyasıya emek vermek boynumuzun borcudur." dedi.
3600 ek gösterge oranlarının tüm kamu çalışanlarını kapsayacak şekilde hazırlanması gerektiğini anlatan Genel Başkan Geylan, "Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 2018 yılında dört meslek grubunun ek gösterge oranlarının 3600’e çıkarılacağı vaadiyle siyasetin gündemine girmiş olan düzenleme, ek göstergeden yararlanamayan YHS personelini de kapsama dahil ederek, bütün kamu çalışanlarının ek gösterge oranlarını da artıracak şekilde hayata geçirilmelidir. Bu yönde Türkiye 'Kamu-Sen olarak hazırladığımız kanun tasarısı Mecliste bekliyor. 2022 yılı sonu beklenmeden tasarının bir an önce yasalaşması hususunda bütün siyasi partilerin sorumluluk almasını bekliyoruz." dedi.
Geylan açıklamalarını şu şekilde sürdürdü: "20. Milli Eğitim Şurası'nda sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Sözleşmeli kadrolu ayrımı kalkacak açıklaması olumlu bir adımdır. Ancak asıl olması gereken 4/B sınıfında çalışanların kadroya alınmasıdır.
Öte yandan bilindiği gibi 10 yıl öğretmenlik yapan 'Uzman öğretmen', 20 yıl öğretmenlik yapanlara ise 'Başöğretmen' unvanı verilmesi Türk Eğitim-Sen'in önerisi idi. Ama bu uygulamanın sınavla yapılmasını doğru bulmuyoruz. Öğretmenlik Meslek Kanunu TBMM gündemine geldiğinde bu hususta yeniden düzenlemeye gidilmesi gerektiğini düşüyoruz. Ayrıca, 657 sayılı DMK'dan kaynaklı hakların baki kalması ile öğretmenlerin her türlü istihdam, özlük, ödeme, disiplin, terfi, atama iş ve işlemleri bu kanunla yapılmalıdır. Zorunlu hizmet bölgelerinde çalışan öğretmenlerin bu bölgelerde kalmalarını sağlamak amacıyla bölgesine göre bir brüt asgari ücret ile iki brüt asgari ücret olarak düzenlenmelidir. Eğitim çalışanlarına yönelik şiddete karşı yasalarda önleyici tedbirler olmalıdır. Başarı, üstün başarı belgeleri objektif kriterler göre belirlenmelidir. Türk Eğitim-Sen olarak Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun bütçe görüşmelerinin hemen ardından TBMM Genel Kurul gündemine alınmasını istiyoruz. Tüm gelişmelerin yakından takipçisi olacağız."
Geylan, ekonomik olarak zor bir dönemden geçtiğimizi de belirterek, "İki yıldır içinde bulunduğumuz salgın dönemi bu zorlukları daha da artırdı. Bakınız, TÜİK rakamlarına göre; yıllık enflasyon 21,35 değerleme oranı 36.2 oldu. Kamu çalışanlarına verilen zam ise yüzde 5+7'dir. Toplu sözleşme sistemine geçildiği 2012 yılından beri hedeflenen enflasyon rakamına hiçbir yılsonunda ulaşılamadığı görülmektedir. Buna karşın memur ve emekli maaşlarına yapılacak artışlarda hep hedeflenen enflasyon temel alınmıştır. Bu yıl da aynısı oldu. Memurun aldığı zam kuş oldu. Bu toplu sözleşmede imza atılmadan önce yetkili konfederasyona bas bas bağırdık, direttik. Yüzde 6,7,8’lik zam oranlarına imza atmayın dedik. Gelinen süreçte, enflasyon rakamlarına bakıldığında ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıktı. Kamu çalışanlarını mutlu edecek olan refah payının verilmesi olacaktı. Maalesef Hükümet bu konuda da imtina etti. Ama artık bıçak sırta dayandı. Enflasyon yüzde 20'leri aştı. Kamu çalışanlarının kayıplarının telafi edilmesi, insan onuruna yaraşır bir yaşam sürdürebilmesi için memur ve memur emeklilerine bin lira ek zam zaruridir." diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.