***Pazartesi’den Pazartesi’ye***

•••NEREDE KALMIŞTIK?•••

Seçimler, bayram tatili, yönetici atama, proje okullar, öğretmen atamaları, 76. madde iptalleri derken bir türlü eğitimin gerçek gündemini tartışmaya fırsat bulamıyoruz.

Seçimler geçti, işi siyaset olanlar gereken değerlendirmeyi yapıyor. Yönetici atama takvimi işliyor, dört ve sekiz yılı dolan idarecilerin yer değiştirme sonuçlarına bakılırsa yönetmeliğin, kendi okulunda ikinci dört yıl hakkını kullanamayan özellikle genç idarecilerin mağduriyetine sebep olan puanlama sisteminin acilen değiştirilmesi gerektiği çok açık.

Proje okulların sayısının azaltılması, idareci atamalarının belli düzeyde kritere bağlandıktan sonra bakanlık yetkisinde olması, takvime bağlanması, yine bu okullardaki öğretmenlerin de yaz tatiline girmeden belirsizlikten kurtarılması gerekiyor.

Atama bekleyen öğretmen adaylarının çilesine bu hafta içinde artık son vererek, on beş bin, yirmi bin neyse ilan edilmesi ve mülakat değil KPSS ile atanacaklarının açıklanması ile marjinal grupların, kendini sendikacı ve hilkat garibesi teşkilatını sendika zanneden merdiven altı yapıların istismarından kurtarılması önemlidir.

Bugüne kadar 76. Madde ile atanıp mağdur olmayan okul müdürü veya şube müdürü zannedersem yoktur. Hüseyin Çelik atamalarından sonra yaşadığımız on beş yıllık tecrübe, bize ve bu maddeyi kullanan sayın bakanlara bir şeyleri neden öğretemiyor anlamış değilim.

Gelin hep beraber bir karar verelim ve hiç kimse bundan sonra bu maddeden atanmayı kabul etmesin, gelen kararnameyi iade etsin, bu madde ile atanmak ayıplı bir iş olsun.

Bugün eğitimin gerçek gündemi, üzerinde uzlaşabileceğimiz bir müfredata nasıl ulaşırız, çocuklarımızı sınavların esaretinden nasıl kurtarırız olmalıdır. Marjinal grupları dikkate almadığımızda bütün kesimlerin çocuklarımızı; özgüveni yüksek, batıya karşı eziklik yaşamayan ve hayranlık duymayan, batının gerçek yüzünü görmüş, kendi değerleriyle kimliği oluşmuş, başı dik bireyler olarak yetiştirilmesine itiraz etmeyecektir.

Geleceğimizin müfredatla esir alındığını gören ve günümüzde hala kendilerinde bize müfredat yazma hakkını gören ithal kurum ve anlayışların bize müstemleke gibi davranmalarından alınmayacak bir eğitimci, aydın, sanatçı vs. varsa çıksın bizi ikna etsin. Edemez, çünkü batının gerçek yüzünü bütün dünya Gazze’de gördü. Katliama destek olan batının bize ve çocuklarımıza vereceği hiçbir şey kalmadı.

Müfredat ve kademeler arasındaki geçiş sistemi üzerine yazmalıyız, konuşmalıyız. Magazin üreten bir eğitim ortamı bize yakışmıyor. Eğitimle ilgili haber yapan bazı internet sitelerinin ve sosyal medyanın seviyesi gerçekten içler acısı. Son yirmi günlük haberleri tarayın, on haberin sekizi yanlış, diğer ikisi de manipülasyon. Gerçek gündeme dönelim, eğitimin özünü ve sistemi konuşalım.

Talat YAVUZ
Eğitim Bir Sen Genel Sekreteri
[email protected]